Yeni yılın ilk haftasını geride bıraktık bile. Geçtiğimiz hafta bugün saatler gece 24'ü gösterirken herkes, yeni bir umut, yeni bir heyecanla karşıladı 2016'yı. Hepimizin farklı farklı beklentileri vardı, Allah herkesin gönlüne göre versin, dileklerini boşa çıkarmasın.
O gecenin heyecanı, umutları, üç günlük tatille birlikte bir süre daha sürdü, ama pazartesi günü siyaset de, ekonomi de, bürokrasi de kısacası herkes işbaşı yapınca hayaller, umutlar yerini gerçeklere bıraktı. Umudunu piyangoya bağlayan milyonların, çok azı hariç hepsi hüsrana uğradı, umudun yerini yeis aldı. Tek sevinen emeklilerle asgari ücretliler oldu. Daha günler öncesinden açıklanan SSK emeklilerine seyyanen 100 TL ilave zam ile asgari ücretin 1300 TL'ye çıkarılması biraz olsun bahar havası estirdiyse de pazartesi günü bahar havası yerini kar fırtınasına, puslu bir havaya, dondurucu soğuğa bıraktı. Asgari ücretlinin, emeklinin hevesi gelen zamlarla birlikte kursaklarında kaldı. Tabiri caizse 2016'yla birlikte kaşıkla verilenler kepçeyle geri alınmaya başladı.
Pazartesi günü ilk açıklama TÜİK'den geldi. Yıllık enflasyon oranı % 8, 89 olarak açıklandı. Bazıları hemen Polyannacılık oynadı, memura ek zam olarak karşıladı bunu ama %1 lik ek zam kimin ne işini görecek ki. Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek teknokrattır, rakamları eğip, bükmez, farklı yönlere çekmeye de çabalamaz. Açık yüreklilikle itiraf etti bu rakamın beklentilerinin çok üstünde olduğunu, dahası gıda ve temel ihtiyaç maddelerinde bunun daha da yüksek olduğunu söyledi.
Ekonomi Bakanı Sayın Elitaş ise dış ticaret rakamlarını açıkladı, yeni yıla ihracatımız %8,6 azalarak girmişiz, üstelik miktar olarak daha fazla ürün sattığımız halde daha az para kazanmışız. Yani çiftçimizin, köylümüzün alın teri, üzümümüz, incirimiz, fındığımız; yeraltı zenginliklerimiz, madenlerimiz; sanayi ürünlerimiz ucuza gitmiş. Döviz kurlarının bu kadar yükseldiği bir dönemde ihracattaki bu azalışın izahı nasıl yapılabilir acaba? Nerede kaldı 2023 hedefleri?
Köprü, otoyol geçiş ücretleri zamlandı, üstelik OGS, HGS indirimleri de kaldırıldı, bu toplamda ortalama %38 zam demek oluyor. Elektriğe 1 Ocaktan geçerli olmak üzere %6.8 zam yapıldı. Cep telefonu satışlarından alınan vergi % 33 artırıldı. Zorunlu trafik sigortası primlerinde de olağanüstü artış var. Trafik cezaları, harçlar ve benzeri dolaylı vergilerde de enflasyon oranının üstünde artışlar var. Eee! Ne yapalım almadan vermek Allaha mahsustur, asgari ücretliye verdik, emekliye verdik başka yerden alacağız diyemezsiniz. Derseniz, o zaman bunun adı kaşıkla verip, kepçeyle almak olur.
Sigaraya ve içkiye ÖTV zammı var. Sigarayı mekruh, içkiyi haram sayabilirsiniz, içenler günahına, bedeline katlansın diyebilirsiniz, ama üretimine, ithalatına, satışına izin veriyorsanız ekonomik gerekliliğin üstünde vergi koyamazsınız. 2011 yılının Maliye Bakanlığı verilerine göre bir paket sigara fiyatının %80.3'ü vergiden oluşuyor, içki de keza öyle hele ithal içkilerde bu oran çok daha yüksek. Ben koydum oldu derseniz, ne mi olur? Kaçakçılığa, sahteciliğe davetiye çıkarırsınız. Sahte içkiden onlarca kişi hayatını kaybetti, sırf bu kadar yüksek vergi yükünden. Şimdi daha da artırdınız vergileri, ne olacak? Kaçakçıları, sahte içki üreticilerini polisiye tedbirlerle mi önleyeceksiniz? Bunu önlemenin yolu ekonomik tedbirlerden geçer, düşürürseniz vergiyi sahteciliğin önüne ancak öyle geçersiniz. Akaryakıt da öyle değil mi benzinin, mazotun bedelinden çok vergi ödüyoruz, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz. Öyle olunca da kaçak akaryakıtın önüne geçemiyoruz. Bu kadar vergi yükü olunca, IŞİD petrolü Türkiye'ye girdi mi girmedi mi, kaçakçı mı getirdi, başkaları mı? Tartışmaları da uzar gider.
Bugün 2016 ne getiriyor? Sorusuna ekonomi gözlüğüyle baktık, siyaset, dış politika, iç ve dış güvenlik açılarından maalesef olumlu bir gelişme yok, hatta 2016 daha da vahim hadiselere gebe. Allah sonumuzu hayır eylesin onları da bir başka gün ele alacağız.
Bugün 7 Ocak kadim Demokrat Partinin kuruluşunun 70. Yılını kutluyoruz. Maalesef 70 yıllık bu ulu çınar beceriksiz ve basiretsiz ellerde şanlı geçmişini, mirasını tüketiyor. Halbuki Türkiye'nin DP ve merkez sağın kucaklayıcı politikalarına o kadar ihtiyacı var ki. Ülkesini seven, merkez sağ siyaset anlayışını benimseyen, DP'ye gönül veren milyonlar 2016 yılından çok şey bekliyorlar. Yeniden Büyük Türkiye hedefine yelken açmak için lider bekliyorlar. Dileriz ki 2016 yılı bu beklentilere cevap verebilsin, ülkemiz yeniden aydınlık yarınlara koşsun. Sağlık ve mutlulukla kalın.