Süper Lig'de zirve karıştı. Başakşehir, Fenerbahçe, Beşiktaş rakipleri karşısında tel tel döküldüler. Yazıyı yazdığım sirada Galatasaray maçı oynanmadığı için şuan sonucu bilemiyorum ama oluşan bu tabloda da Galatasaray'ın ne kadar eksik olursa olsun Kayserispor karşında istahlı bir oyun ile kaznacağını düşünüyorum. Tabi haftanın en flaş skoru bana göre Manisaspor, Manisaspor'un rüya gibi galibiyetini yarın yazacağım. Ama Eskişehirspor'a karşı 5-1 galibyet alan Tarzanları canı gönülden kutlarım.
FENERBAHÇE RİTİM YAKALAYAMIYOR
Türkiye kupasnda olaylı maç sonrası Beşiktaş'ı Vodafone Arena'da eleyen Fenerbahçe Bursa deplasmanında şok bir puan kaybı yaşadı. Sow'un golü ile öne geçen sarı kanarya 10 kişi kalan Bursaspor'a karşı üstünlüğünü koruyamadı. Maçın sonlarında hakem Halil Umut Meler tartışmalı bir penalty kararı Verdi. Bursaspor'un kazandığı penaltıda el kapalı gibi. Bana göre penaltı değil ama hakem penaltıyı çaldı. Bu penalty golü ile Fenerbahçe Bursa'da 2 puanı bıraktı. Artık Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında yer alacağını sanmıyorum.
KARABÜK BEŞİKTAŞ'I DA YENDİ
Karabükspor sahasında Beşiktaş'a mağlubiyet tattırdı. Kupada Fenerbahçe'ye elenen Beşiktaş'ın Karabük'te ne yapacağını merak ediyordum. Şenol Güneş final müsabakalarında başarılı değildi. Bunu Türkiye Ziraat Kupası'nda Arena'da Fenerbahçe karşısında görmüş, Fenerbahçe'nin sinirlendirme taktiğine kurban giderek kupadan elenirken büyük yara almıştı. Bakalım dedim. Hakem Cüneyt Çakır sayesinde Galatasaray'ı yenen Kürübakspor, Beşiktaş karşısında aynı başarıyı gösterecek mi?
Cuma günü gazetemde yazı yazdım, oğlum Gökhan'a "Beni Anemon'a bırak. Beşiktaş maçını izleyeceğim" dedim. Gittim, oturdum izlemeye başladım. Beşiktaş bildiğimiz seri hareketli futbolunu oynuyor. Galatasaray gibi uyuşuk değil. Karabükspor akıllı oyununu bu maçta da gösteriyor. İlk yarı hani Kırkpınar güreşlerinde başpehlivanlık güreşinde olduğu gibi pehlivanların el ense çekerek birbirine yaklaştığı gibi. Tek başına maç seyretmek keyif vermiyor. Yine oğlum Gökhan'ı aradım, "Devre arasında gel beni al" diye. Sağolsun evde olmasına ragmen "Olur" dedi. Geldi aldı gidiyoruz, "Ertuğrul ne yapıyor?" dedim. "Önde oturuyor" deyince şaşırdım. Arabada ses yok. Memesi ağzında sesi çıkmıyor. Şöyle baktım, okşadım, Keyifli babası "Gezmek istiyor. Araba hiç dursun istemiyor" dedi. Gözler fırıl fırıl, yol kenarındaki ışıklara bakıyor. Eve geldim, televizyonu açtım. Karabükspor Beşiktaş'a karşı önde görünüyor. Ama daha maçın ikinci yarının başı. Teknik Direktör Şenol Güneş maçı tribünden izliyor. Bir maçlık cezası yüzünden. Kendi kendime "Beşiktaş maçı çevirir" diyorum. İzlemeye devam ediyorum. Gerçekten Kartal maçı lehine çevirmek için çaba sarfediyor ama Karabük taş gibi üç büyüklere nasıl oynayacağını biliyor. Sonunda ne mi oldu? Karabük 3 puanı garantileyen 2. Golü atınca "Bu Karabük'ü futbolcusu ve teknik direktörü ile tebrik etmek gerekiyor" dedim. Beşiktaş bir gol attı ama Karabükspor Galatasaray'dan sonra Beşiktaş'ı da yenerek Süper Lig'in zirvesine ayar veriyordu.