Her Ağustos benim için biraz mavidir. Mavi huydur bende okuduğum şiirlerinden etkilendiğim Türk Edebiyatının önemli isimlerinden rahmetli Turgut Uyar’dan esinlendiğim için belkide…

Her Ağustos mavidir benim için. Çünkü Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927’de Ankara’da doğdu. 22 Ağustos 1985 yılında İstanbul’da öldü. Ölümü de doğumu da Ağustos ta olan üstadın Ağustosu mavi yapması huydandır belkide…

İyi ki geçtin bu dünyadan seni her zaman rahmetle saygıyla anıyoruz.

Kimbilir kaç aşık senin şiirlerinle açıldı, kaç kişi dertleşti.

Mavinin güzel olduğunu anlamını bilmezdim senin şiirlerini okuyana kadar.

İnsan yılları unutur. Ama anları asla …

Duygularını  hissettiklerini  asla unutmaz.

Bu kadar duygusal, bu kadar güzel şiirler yazan bir adam tabiî ki yine duygusal güzel ve bilinen üç erkeğin aşık olduğu bir kadına aşık olmuş.

3 büyük şairin kendisine en güzel şiirlerini yazdırtan kadını kişiliğini alışkanlıklarını düşünceleri hep merak etmişimdir.

Evet bahsi geçen bu güzel kadın ise Tomris Uyar.

Onun aşıkları arasından belki de en şanslı olanı Turgut Uyar'dır. Çünkü kendi deyimiyle ''uzaktan sadece hayalini kurmaktansa, yanındaki gerçek mutluluğu kelimelendiremese de olur bahtlılığı'' onunki.

Şu dizeleri yazmıştır biricik karısına:

Herkes seni sen zanneder.

Senin sen olmadığını bile bilmeden,

Sen bile

Seni ben geçerken

Derim ki,

Saati sorduklarında;

Onu ''O'' geçiyordur

Kimse anlam veremez.

Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.

Ettirmek istiyor musun demezler.

Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.

Zamanı durdururum yüreğimde,

Sensiz geçtiği için,

Akrep yelkovana küskündür.

Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.

Bil ki akrep yelkovanı geçerse,

Atan bu yüreğim durur.

Bırak bozuk kalsın, hiç değilse

Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.

Tomris ise böyle anlatırdı Turgut Uyar'ı; "Turgut, her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak; ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda, boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım."

Tomris Uyar'ın bir diğer aşığı ise ünlü şair Cemal Süreya'dır.

Tanıştıkları dönemde ikisi de evliydi aslında hatta aşkları için eşlerinden bile boşanmışlardı. Tomris kolej aşkından Ülkü Tamer'den boşanmıştı onun için.

Cemal Süreya şu dizeleri yazmıştı Tomris için;

Ay ışığında oturduk

Bileğinden öptüm seni

Sonra ayakta öptüm

Dudağından öptüm seni

Kapı aralığında öptüm

Soluğundan öptüm seni

Bahçede çocuklar vardı

Çocuğundan öptüm seni

Evime götürdüm yatağımda

Kasığından öptüm seni

Başka evlerde karşılaştık

İliğinden öptüm seni

En sonunda caddelere çıkardım

Kaynağından öptüm seni

Başka dizelerinde ise nasıl umutsuzca aşık olduğunu anlatmıştır hep.

Daha nen olayım isterdin

Onursuzunum senin!

Ve üçüncü aşık, Edip Cansever.  Edebiyat dünyasının ustalarından Edip Cansever'in Tomris Uyar'a olan hayranlığını bilmeyen yoktur.

Tomris Uyar, Edip Cansever için;

''Sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana."

BİR ADIN VARDI SENİN PEŞİNDE DE ÜÇ  BÜYÜK ŞAİR.

Bir 26 Mart günü Rumelihisarı’ndaki Avcı Lokantası’nda, aralarında Edip Cansever, Cemal Süreya, Can Yücel, Turgut Uyar ve Tomris Uyar’ın da bulunduğu bir dostlar grubu muhabettinde söz dönüp dolaşıp ölüme geldi.

Turgut Uyar, meyhaneciden bir şişe rakı istedi ve üzerine “Bu şişeyi gelecek sene bugüne kadar saklıyoruz, 26 Mart’ta burada yine buluşup birlikte içeceğiz bu rakıyı” diye yazıp bütün şairlere imzalattı. Ve 26 Mart’ı “Ölmeme Günü” ilan ettiler.

Gerçekten de her yılın 26 Mart’ında bir araya geldiler ve yaşamı kutsadılar. Ta ki 1985’te Turgut Uyar’ın ölümüne kadar… O günden sonra bir daha yapılmadı bu toplantı.

Zaten bir yıl sonra Edip Cansever hayata veda etti, sonra Cemal Süreya, 2003’de de Tomris Uyar…
8 Ağustos, Edip Cansever’in doğum günü.

Usta yazarlarımızı  anarken dostluklarla aşkların harmanlandığı o hoşgörü dolu yılları bir kez daha hatırlatmak istedim size.

İyi ki geçtiniz bu dünyadan güzel insanlar.

Sevgi ile kalınız.