Daha İstanbul Beşiktaş'taki yaralar sarılmadan, acılar kabuk tutmadan kahpe terör 14 vatan evladımızın canına kıydı. 55 kişi yaralandı. Yine acı, yine gözyaşı, içim yanıyor. Analar, babalar, eşler,kardeşler…Giden umutlar ve yine acı… Hepimizin başı sağ olsun, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Birlik olmalıyız, dik durmalıyız, yılmamalıyız. Güzel Ülkem artık güzel günler görmeli.
Biz birleştirmek için geldik, ayrıştırmak için değil' Mevlana'nın yüzyıllar önce söylediği bu söz, günümüzde daha bir ehemmiyet kazanmıştır. Her zamankinden daha çok birliğe ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde, dilerim ki ; 743'üncü Şeb-i Arus Ülkemizde de birlik, beraberlik, huzur, hoşgörü ve sevgiye vesile olur.
***
Bir gece Şems, Mevlana'yı ararken onu bir havuzun kenarında, derin düşünceler içinde otururken bulmuş. "Ne yapıyorsun?" diye sormuş. Mevlana: "Suyun üzerine yansıyan yıldızları seyrediyorum," cevabını vermiş. Şems bir an durmuş, sonra da gülerek söyle demiş: "O zaman niye başını kaldırıp, göğe bakmıyorsun?"
Gerçekle yüz yüze geldiğimiz zaman, onu kabul edebilecek kadar cesur, taşıyabilecek kadar güçlü müyüz? Aslında bilgi, beraberinde çok büyük bir sorumluluk getiriyor. Yaşamlarına bilerek bilmeyerek dokunduğumuz her insan bizden bir parça taşıyor. Bu da bencilce değil, bilgece yaşamayı gerektiriyor.
Bilgeler, kaderi boynu bükük bir tevekülle karşılamadıkları gibi, o çocuksu heyecanlarını detaylara takılarak yitirmezler. Onlar, maskelerin gerisindeki gerçek kimlikleri sezinlerken, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını; ilâhi elin hatasız çizdiği resimdeki paradoksların ne anlama geldiğini bilir, ona göre hareket ederler. Zerafetle, sevinçle ve zevkle…
İşte, Tebriz'in eşsiz Güneşi Sems'in, ‘Ayaksız yürü, kanatsız uç' vecizesinde gizlenen mana bu. Zira gerçegi zihinle değil, aşk'ın her dokunuşuyla, bir çiçek gibi açılan kalbin aklıyla çözmek mümkün. Bir açmaza düştüğünüzde, yeise kapılmadan, kendinizi tüm düşüncelerden, geçmiş, gelecek gailesinden soyutlayarak yüzünüzü göğe kaldırın. Siz, o engin sonsuzluğa ait bir parçasınız. Yıldızlar ölecek, ama ruhunuz yaşayacak. Bırakın, geleceğe gelecek karar versin…
Tüm dünyayı Hz. Mevlâna'nın hoşgörüsüyle ve yüreğinde taşıdığı sevgiyle kuşatmanın azminde ve gayretinde olmalıyız…
Hayat yolculuğumuzda semazenler gibi, bizlerde yolculuk boyunca haktan alıp halka vermek zorundayız, paylaşmak zorundayız…
Sevgi ile kalın