Öfkem büyük. Kimse dindiremez. Galatasaraylı olarak utanır hale geldim. Pazartesi gecesi Galatasaray’ın tarihine bir kara leke olarak geçecek.Başakşehir’in küçümseyerek söylemiyorum. Daha bir hafta önce Manisa’da Akhisar Belediyespor son dakika golü ile lider Beşiktaş’ı takip eden Başakşehir’i yendi. Sonra kupada elendi. Sen gidip bu takıma sayılı seyircisi önünde Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat’nın izlediği maçta 4-0 yeniliyorsun. Başta ben olmak üzere hiçbir Galatasaray sevdalısından hazmetmeyi beklemeyin. Trabzon maçı dahil hiçbir Galatasaray maçını 90 dakika izlememe kararım da ne kadar haklı olduğum ortaya çıktı. Kulüp yönetimini ve başkanını hazmedemeyenlerle sarı-kırmızılı forma ile sahaya çıkanlar her biri 3’er milyon euroya yakın para alan futbolcuların ortak hareketi Galatasaray futbol takımını bu hale getirdi. Yazıklar olsun. İstanbul spor medyası da kına yaksın.

Pazartesi gazetedeyim. Ertan Korkmaz, Esra Kale ve Gökhan ile beraberim. Bazı tatsız durumlardan da keyfim yok. Elazığspor-Sivasspor maçını izliyorum. Devre arasında oğlum Gökhan kalktı “Evde Galatasaray maçını izleyeceğim” dedi. Sesimi çıkarmadan yalnızca güldüm. CHP’li  Çapala Mehmet’le buluştum. Sofra Levent’in oraya gittim. Referandum gündemini konuşuyoruz. Saatime baktım. 20.30’u gösteriyor. Sohbetimizde hareketli geçiyor. Çapala Mehmet’e “Bir dakika, oğlum Gökhan aramadı, kesin Galatasaray mağlup” diyerek Gökhan’ı aradım. “Ne oldu sesin soluğun çıkmadı. Maç nasıl?” diye. Gökhan “2-0 mağlubuz” dedi.  Dedi de ses tonundan ne halde olduğunu anladım. Bir süre sonra arayınca herhalde gol atti diye düşündüm. “Baba 3-0” oldu dedi. Söylenecek tek kelime yok. Telefonu kanattım. Sofra Levent de Çapala Mehmet ile sohbete devam ettik. Maç bitmişti. Masada oturanlara “Kesin 4-0 olmuştur” dedim. Telefonla sonuca baktı dostlarım. “Doğru” dediler. Başakşehir 4-Galatasaray 0. Kalktık eve geldim. Maratonu açtım, kısa özetini ve yorumları dinledim. Koca Galatasaray’ın maç boyunca etkili tek bir şutunun olmadığını gördüm. Yenilen golleri görünce Galatasaraylığımdan utandım. Sonra da oğlum Gökhan’a telefonla arayıp “Maçı izledin, sen ne diyorsun?” dedim.

“GÖKHAN’IN SESİ PERİŞANDI”

“Bu maçın izahı yok. Mahalle takımı gibi oynadı hepsi .Ruhsuzlar ordusu. Bu oyun ile Fenerbahçe Galatasaray’i ezer geçer. Maça gidecektim vazgeçtim gitmeyeceğim derbiyi izlemeye. Ama Başakşehir çok iyi takım Abdullah Avcı’yı kutlamak alzım” dedi. Gökhan. Ama ses tonu kısık, kelimeler ağzından zor dökülüyordu. Hezimetin hüsranını yaşadığı çok belliydi. Hakkaten Galatasaray’ın tehlike tek pozisyonu bile yokmuş. Manisaspor Başakşehir karşısına çıksa bu kadrosu ile daha etkili olurdu. En azından böyle kelek goller yemezdi. Bir de Muslera’nın çıkardıkları var. Maç 8-0’da bitermiş. Gerçekten yazıklar olsun. Karabükspor’dan olaylı şekilde Galatasaray’a gelen Hırvat teknik adam Tudor’da takımla çok oynuyor. Bu takım 3’lü defans oynamaz. Eğer 3’lü oynarsa her takıma böyle rezil olur.