Türkiye’nin gündemi yoğun. Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü, katılımlarla büyüyerek sürüyor. Belki de çok uzun aradan sonra ana muhalefet gündem belirlemede iktidarın önüne geçti. Katar ültümatomunun süresi doldu, az da olsa bir yumuşama ve diyalog kapısı açıldığı görülüyor. Almanya’ya nota vermişiz. İktidar ve MHP Meclisi ve milletvekillerini iyice güçsüzleştirme gayretiyle iç tüzük görüşmelerine başladı. Muhalefeti sağa, sola saldırmak zanneden yarı cahil bir köşe yazarının absürd yazısı da gündemdeydi.

            “Muhalefet Sanattır Meziyet İster” diye yazdım tınmadılar, “Kimin Değirmenine Su Taşıyorsunuz?” diye yazdım anlamazdan geldiler. Neyse ki kadim dostumuz, kader arkadaşımız, bakanımız Sayın Rifat Serdaroğlu gereken cevabı vermiş. Bugün bunlara değinecektim ama Sayın bakan hadlerini bildirmiş “Bitmeyen Kin” başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ederim. (https://rifatserdaroglu.com/2017/07/05/bitmeyen-kin/) . Sayın Serdaroğlu öyle çok satan gazetelerde yazmıyor, yazılarını her gün kendi sitesinde cesurca yazıyor. Hakkında açılmış bir sürü dava var, kimseden korkmuyor, tek başına muhalefet ediyor. Yazıları çok sayıda internet sitesinde yayınlanıyor. Zincir mailler, guruplar yoluyla yüzbinlerce kişiye ulaşıyor. Solcusu, sağcısı, ulusalcısı, milliyetçisi, muhafazakarı, laiki, içinde biraz demokrasi kırıntısı taşıyan herkes tarafından beğeniliyor, paylaşılıyor. Eminim yazıları sadece kendisi gibi düşünenlerce okunan o malum yazardan çok daha fazla ve çok daha renkli kitlelere ulaşıyordur.

            Neyse bugün bunları yazacaktım ama gerek kalmadı, kısa bir değinmeden sonra esas konumuza geçebiliriz.

            Bazen dostlarımız “hep eleştiriyorsun, hiç mi güzel şey olmuyor?” diye soruyorlar. Sevgili dostlarım, elbette güzel şeyler de oluyor, yeri geldikçe de değiniyorum. Bugün de böylesi bir haber aldım ve diğer bütün konuları bir tarafa bırakarak ondan söz etmeye karar verdim.

            Tam bilgisayarımın başına geçmiş, yarın yayınlanacak yazımı hazırlıyordum ki; bir watsapp mesajı aldım. Gönderen Celal Bayar Üniversitesi, Demirci Meslek Yüksek okulu Müdürü İsmail Taşlı idi. Mesaj 12-14 Ekim tarihlerinde Demirci’de ilk defa uluslararası bir toplantı yapılacağını duyuruyordu.

            Hemen aradım. Sayın Taşlı benim de Uluslararası Demirci Sempozyumuna bir bildiri ya da bildirilerle katılmamı istiyordu. Gerçekten de CBÜ Demirci Eğitim Fakültesi ve MYO işbirliğinde düzenlenecek olan bu sempozyuma katılmak benim için de onurdur. Bu sempozyum belki de Demirci’nin Manisa’nın ilçeleri arasındaki geçmişteki önemli yerine tekrar kavuşabilmesi için bir vesile olacaktır.

            Önemli yer derken bunu biraz açmalıyım. Demirci Saruhan Sancağının en eski ve tarihi kazalarındandır. Bugün Manisa’nın yüzbinleri aşmış nüfuslarıyla il olabilme şansını yakalamış ilçelerinden çok daha tarihi ve kültürel bir geçmişe sahiptir. Bir başka özelliği de, Osmanlı döneminde diğer kaza merkezlerinden farklı olarak kısa süren kadılık yönetimi dışında hiçbir zaman Payitahttan yönetilmemiş olmasıdır. Kadılık döneminde Demirci ve köylerinin ahalisi ceberrut ve müstebit bir yönetim gösteren, haksız vergi toplayan Kadıya başkaldırmış ve alaşağı etmiştir. Padişah da Demirci halkını haklı bulmuş ve yönetimi merkezi idareden alarak beylere vermiştir. Böylelikle Demirci yüzyıllar önce yerel yönetim anlayışını ve katılımcılığı şiar edinmiştir. 1950 seçimlerinde Demokrat Partiye % 85 oy vererek Fethiye ile birlikte rekor kıran Demirci halkının demokrasi ve hürriyetlerine bağlılığı da buradan kaynaklanmaktadır.

            Bir başka husus da Manisa Yunan işgali altındayken Sancak Mutasarrıflığının Demirci’ye taşınmış olmasıdır. Bir başka deyişle Demirci Milli Mücadelede Saruhan Sancağının merkezi olmuştur. Bunda elbette ki Milli, Mücadelede Demirci’nin uzun süreli işgale uğramamış olmasının payı vardır. Bunun da sağlayıcısı, Demirci Akıncıları ve Kuvayı Milliye hareketidir.

            Sempozyum’un Demirci ve Manisamız için hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim. Akademik ve entelektüel çevrelerin bildirileriyle katılım sağlamaları Demirci hakkında bilinmeyen birçok gerçeği de ortaya çıkaracaktır. Kalın sağlıcakla.