Yaptığı ilginç protestolarla gündemden düşmeyen CHP Yunusemre İlçe Başkanı Serdar Bozyaka, yine farklı bir eyleme imza attı. Sebze fiyatlarının son günlerde artmasını gündemine alan Bozyaka, soğan ve patatesin kilo fiyatı 7 liraya kadar çıkmasını protesto etti. Bozyaka poşet içine koyduğu bir patates ve bir soğan ile Türkiye’deki ekonomik krize tepki gösterdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yunusemre ilçe Başkanı Serdar Bozyaka, Türkiye’deki ekonomik duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. İlçe Başkanlığı binasında düzenlenen toplantıya, CHP Milletvekili adaylarından Lale Erdoğan Tunçer,  CHP Yunusemre ilçe Kadın Kolları Başkanı Serpil Cebeci ve partililer katıldı.

Patates ve soğan fiyatlarının dolardan daha hızlı arttığına dikkat çeken Bozyaka, şöyle dedi: “Patatesin kilosu 6 liraya, soğanın kilosu 7 liraya, limonun kilosu 8 liraya, dolar 5 liraya dayandı, mazot 6 liraya. Enflasyon aldı başını gidiyor, faizler yükseldi. Erdoğan bu sabah Çukurova bölgesi iş adamlarına konuştu. Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz böyle bir uygulama yok bunu değiştireceğiz diyor sanki 16 yıldır ülkeyi başkası yönetiyor, ana muhalefet lideri gibi konuşuyor.”

OHAL’in ekonomiyi olumsuz anlamda etkilediğini savunan Bozyaka, “20 Temmuz saray darbesiyle ilan edilen OHAL'den önce dolar 3.03 TL, Euro 3.33 TL idi. Döviz artışıyla birlikte firmaların döviz açığının 627 milyar liradan 1 trilyon 24.4 milyar liraya çıktığını görüyoruz. OHAL öncesi 423.1 milyar dolar olan dış borç ise, 453 milyar dolara ulaştı. Özel sektörün dış borcu 297.2 milyar dolardan 316.4 milyar dolara yükseldi. Türkiye’nin asıl felaket tablosu ise cari açık. Cari açık 29.4 milyar dolardan 55.4 milyar dolara çıktı. Bir akademisyenin tanımı ile; “İhracat attığın gol sayısı ise, ithalat yediğin gol sayısıdır. Yediğin gol, attığından fazlaysa cari açık verirsin. Maçı kaybedersin.”  Biz bu maçı bu yüzden kaybediyoruz.” dedi.

Dış ticaret açığının 58.1 milyar dolardan 84.9 milyar dolara çıktığını belirten Bozyaka, “ OHAL'den önce Türkiye'ye giren doğrudan yabancı sermaye toplamı 13.7 milyar dolar iken OHAL sonrası 12 milyar dolara geriledi. Milli gelir 862.7 milyar dolar iken 851.1 milyar dolara kadar düştü. Türk Lirası pul oldu. Enflasyon azdı. Esnafın bankalara borcu, benzin ve mazot fiyatı, döviz açığı, cari açık, özel sektörün döviz açığı ve dış ticaret açığı arttı. Türkiye ekonomisi ve yönetimi tefecilere teslim edildi. Son 15 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye, 150 milyar dolar, yani 666 milyar lira, yurt içindeki tefecilere ise 675 milyar lira faiz ödendi.” diye konuştu.

Hane halkının bankalara borcunun arttığına vurgu yapan Bozyaka, “ Hapisteki gazetecilerin sayısı arttı, emekçilerin hakları ellerinden alındı, işçilerin çalışma koşulları kötüleşti. Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzler arttı. İflas eden şirketlerin sayısı arttı, esnaf kepenk kapattı, hukuksuzluk tavan yaptı, çiftçi, köylü borç batağına saplandı. Bu iktidar artık mutsuzluğun, açlığın, sefaletin, iflasın resmini yapıyor. Biz burada siyasi çıkar peşinde değiliz, gerçeğin fotoğrafını sizlerle paylaşıyoruz. İşte şimdi Manisa’da ki krizin fotoğrafını göstereceğim size. Bu fotoğrafta kepenk kapatan onlarca esnaf dükkanı ve ofis var. Bu fotoğraflar Manisa’nın can damarı, çarşısından çektiğimiz kareler. Normal dönemlerde yüzlerce bin lira hava parası istenilen dükkanlar; usulca boşaltılmış, devredilememiş ve şu anda hava parası istenilmemesine rağmen kiracı bulunamıyor. Bu fotoğraflarda işsiz kalmış binlerce hemşehrimiz var, bu fotoğraflarda iflas etmiş onlarca esnaf var, bu fotoğraflarda tükenmişlik var. Bu fotoğraflarda dibe vurmuş bir ekonomi, onlarca aile için yoksulluk dönemi var. Biz çarşıda 1 saat gezerek fotoğrafları çektik. 2018 yılının ilk iki ayında 20 bin 308 esnaf iflas bayrağını çekerken, 2014’ten bu yana iflas eden esnaf sayısı 430 bin 275 oldu. Vicdanı olan Manisa çarşısının haline baksın esnafla sohbet etsin 24 Haziran’da öyle oy versin. Bu sadece Manisa Çarşısı’nın vahim hali, bu fotoğrafın bir benzeri küçük sanayide, bir benzeri Organize Sanayi Bölgesi’nde var. Fabrika müdürleri çalışanları topluyor altı ay boyunca sakın borçlanmayın, Önümüzü göremiyoruz diye nasihat veriyor yani her an işsiz kalabilirsiniz diyor. Bu yaşananlar da mı dış güçlerin oyunu? Sen ekonomini güçlü tutarsan hiçbir dış güç seninle uğraşamaz, senin üreten bir ekonomin olursa, demokrasinin kurumlarını sağlamlaştırırsan ülkende adaleti tesis edersen hiçbir dış güç seninle uğraşamaz. Dış güç, dış güç, dış güç. Sürekli olarak aynı hikayeyi anlatıyorlar. Ben soruyorum: Almanya’nın düşmanları yok mu, Güney Kore’nin rekabet ettiği dış güçleri yok mu? Dünyada en çok düşmanı olan ülke Amerika Birleşik Devletleri. Peki bu dış güçler neden onlarla uğraşamıyor. Çünkü güçlüler, çünkü ülkelerinde demokrasi var, adalet var. Çünkü katma değeri yüksek ürün üretiyorlar, yüksek teknoloji üretiyorlar” dedi.

Editör: TE Bilişim