Cumhuriyet Halk Partisi Yunusemre İlçe Başkanı Serdar Bozyaka, düzenlediği basın toplantısında Yunusemre Belediyesi’ne yönelik eleştirilerde bulundu. Yuntdağı’ndaki arazilerin Yunusemre Belediyesi tarafından satılmasına ve Akgedik Mahallesi’nde vatandaşların arazilerinden, evlerinden yol geçirilecek olmasına yönelik açıklama yapan Bozyaka, “Bunların yeşile, doğaya karşı düşmanlığını zaten biliyorduk ama bir kez daha gözlerimizle gördük. Bunların sevdiği tek yeşil dolar yeşili. Tek sevdiği renk de beton grisi. Bunun için, rant için mahalle sakinlerinin evlerini başlarına yıkmak istiyorlar. Eğer mahalle halkının evini yıkmak istiyorsanız o evlerin altında sizler kalırsınız.” dedi.

Yunusemre Belediyesi ile CHP Yunusemre İlçe Başkanı Serdar Bozyaka arasındaki polemik devam ediyor. Bozyaka, Yuntdağı’nda taşınmazların satılması ve Akgedik’te yaşanan sıkıntılarla ilgili basın toplantısı düzenledi.

“SORULARIMIZA CEVAP BEKLİYORUZ”

Geçtiğimiz pazartesi günü Yuntdağı’ndaki arazilerin satılmasın yönelik demeç verdiklerini ve Yunusemre Belediyesi’ne bazı sorular yönelttiklerini ifade eden Bozyaka, belediyenin bu sorulara cevap vermediğini, konuyla ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmadığını söyledi.

Bozyaka şöyle devam etti: “Dedik ki Yuntdağı parsel parsel Yunusemre Belediyesi tarafından satılıyor. Yuntdağı’ndaki tarım arazileri, meralar, daha önce köy tüzel kişiliğine ait olan bütün taşınmazlar birer birer babalarının malları gibi satılıyor. Kim satıyor? Yunusemre Belediyesi. Hem de alelacele, giderayak, belediyeyi teslim etmeye 6 ay gibi bir süre kalmışken. Bunu dile getirdik ve sorular sorduk. Akgedik’le ilgili soruya cevap veren Yunusemre Belediyesi bu konudaki sorularımızı yanıtsız bıraktı. Başka sorularımız da oldu. Dedik ki ‘Yolsuzluk iddiaları var.’ Belediyenin MAYEB isimli bir şirketi var. Yunusemre Belediyesi satıyor, belediyenin şirketi satın alıyor. Neden bu şirket alıyor? Sorduk, cevap gelmedi. Belediyenin şirketi paravan olarak kullandığı iddiaları var. Doğru mu? Diye sorduk cevap gelmedi.  MAYEB kaç tane arazi aldı? Kaç liradan aldı? Aldığı arazileri belli çıkar odaklarına daha ucuz fiyatlarla sattı mı? Diye sorduk. Ona da cevap gelmedi. Bu soruları tekrar soruyoruz: MAYEB bu arazileri neden satın alıyor, kimin için satın alıyor, neden her taşın altından bu şirket çıkıyor? Bununla ilgili merakımızı Yunusemre Belediyesi’nin gidermesini bekliyoruz.

Ayrıca Yuntdağı’nda satılan bu arazilerin gelirleri nereye harcanıyor? Çok büyük bir gelirden bahsediliyor. Bu rakamlarla Yunusemre Belediyesi ne hizmet verdi? Yunusemre Belediyesi ‘TOKİ yaptım’ deyip duruyor. Ama TOKİ’yi de Toplu Konut İdaresi yapıyor. Hepimiz biliyoruz. Bir hükümet projesi. Ama sahipleniyor. Bizim gördüğümüz, Yunusemre Belediyesi’nin yapmış olduğu hiçbir icraat yok. Bitmiş bir icraat yok. Bu paralar nereye gidiyor? Yuntdağı’ndaki vatandaşlara, Yuntdağı’ndaki satılan arazilerin parasıyla bir hizmet yapıldı mı? Bir çivi çakıldı mı? Merak ediyoruz.”

“AKGEDİK HALKINI YALANCILIKLA SUÇLUYORLAR”

Akgedik Mahallesi’nde, mahalle sakinlerinin de katılımıyla basın açıklaması yapan Bozyaka, mahalle halkının yaşadığı sıkıntıların takipçisi olacağını söyledi. Buna karşılık veren Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Kılıç Kaya da Bozyaka’yı yalancılıkla suçladı.

Bozyaka, açıklamasında Kılıç Kaya’ya da yanıt verdi. Basın açıklamasının büyük bölümünde mahalle halkının konuştuğuna dikkat çeken Bozyaka, “Yunusemre Belediyesi halkı yalancılıkla suçluyor. Diyor ki, ‘Asılsız, yalan ve safsata dolu haberler.’ Siz burada Akgedik Mahallesi sakinlerini yalancılıkla suçluyorsunuz. Biz halkın sesiyiz. Halkın partisinin temsilcileriyiz. Ve halkın partisinin temsilcileri olarak Akgedikli vatandaşlarımızın seslerini duyurmak bizim görevimizdir.” ifadelerini kullandı.

“HALKTAN KOPUK OLUNCA KESİLEN AĞAÇLARI GÖRMEMESİ NORMAL”

Kılıç Kaya’nın ağaç kesilmediğine yönelik açıklamalarına da karşılık veren Bozyaka, “E biz vatandaşlarımızla birlikte fotoğraflar çekildik. Gazetelerde boy boy var. Bu ağaçları kim kesti? 100 yıllık çınar ağaçlarını kesitler. Birçok zeytin ağacının kesildiğini görüyoruz. Ki zeytin ağacı yasalarla da korunan bir ağaçtır. Yunusemre Belediyesi yetkilileri oradaki zeytinlikleri talan etmektedir. Bunları yok görüyorlarsa gidip yerinde görsünler. Ama maalesef halktan kopuk, araziden kopuk bir belediyecilikle karşı karşıyayız. Ve bu belediyeciliğin neticesinde sayın belediye başkan yardımcısının buradaki talanı görmemiş olmasına çok şaşırmayacağız. Belki de yalan söylemiyor. Ama Akgedik Mahallesi sakinleri hiç yalan söylemiyor. Belediye başkan yardımcısının belki burada cahilliğiyle karşı karşıyayız. Bunu hoş görebiliriz. Ancak hiç kimse oradaki vatandaşı yalancılıkla suçlayamaz. Ayrı bir iddia. Diyor ki ‘Tapulu arazilerin üzerinden yol geçmiyor.’ Yol üzerinde tapusu bulunan iki vatandaşımızın tapusunun örnekleri bizde mevcut. Araştırsınlar adası paftası parseli burada geçen yol üzerinde. Buradaki vatandaşların tarım arazilerini hiçe sayarak üzerinden yol geçiriyorlar. Bunların yeşile, doğaya karşı düşmanlığını zaten biliyorduk ama bir kez daha gözlerimizle gördük. Bunların sevdiği tek yeşil dolar yeşili. Tek sevdiği renk de beton grisi. Bunun için, rant için mahalle sakinlerinin evlerini başlarına yıkmak istiyorlar. O gün söyledik, tekrar söylüyoruz. Eğer mahalle halkının evini yıkmak istiyorsanız o evlerin altında sizler kalırsınız. Bunu tekrar ifade ediyoruz.” diye konuştu.

“TAPULARI SİZ VERMEZSENİZ BİZ VERECEĞİZ”

Bozyaka sözlerini şöyle noktaladı: “Çok yakında köydeki vatandaşların arazilerinin tapusunu vereceklerini söylüyorlar. Mehmet Çerçi sürekli tapuları vereceğiz diyerek mahalle halkını oyalıyor. Yıllardan beri aldatılıyorlar. Yasal haklarını kullanıp imar barışına başvurmuşlar. Ona rağmen arazilerinin üzerinden yol geçiriyorlar. Yasal haklarını da hiçe sayıyorlar. Artık adliyeleri de mahkemeleri de hiçe sayıyorlar. Ve şimdi çıkmışlar arazilerin tapularını vereceğiz diyorlar. Bu kaçıncı hikaye? Oradaki arazilerin tapuları verilecek. Mecbursunuz. Çünkü iki elimiz yakanızda olacak. Siz vermezseniz de 6 ay sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanı Akgedik Mahallesi sakinlerine o tapuları verecek. Bunun sözünü buradan veriyoruz.

Açıklamada konuyu sürekli TOKİ’ye getiriyorlar. Yapmadıkları TOKİ üzerinden siyasi rant sağlamaya devam ederlerse bilsinler ki o rantın da altında kalırlar. Çatıları akan, bodrumlarına su giren, camları çerçeveleri olmayan ucube eski Rus evlerine benzeyen beton yığınıdır o evler.

Son olarak demiş ki Kılıç Kaya, ‘delikanlılık yürek ve bilek işidir.’ Sayın Kaya, delikanlılık sözünün eri olma işidir. Vicdan işidir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek değil, korumaktır. Bazı medya patronlarına iş vermek değil, hakkı olan vatandaşın hakkını savunmaktır. Delikanlıysanız bunları yapın, biz de sizi alkışlayalım.”

Editör: TE Bilişim