Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Merkez Efendi Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Mürvet Sungur, son zamanlarda daha sık görülmeye başlanan ‘Mide gribi' hakkında açıklamalarda bulundu. Hastalığın, sulu ishal, karın bölgesinde kramp, bulantı veya kusma ve bazen ateşle kendini gösteren bir bağırsak enfeksiyonu olduğunu belirten Sungur, özellikle çocuklarda görülen hastalığa karşı en önemli panzehrin temizlik olduğuna dikkat çekti.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Merkez Efendi Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Mürvet Sungur, isim olarak henüz çok fazla bilinmeyen ‘Mide gribi' hakkında açıklamalarda bulundu. Hastalığın ilk etapta öldürücü bir etkisi olmadığını aktaran Sungur, "Mide gribi olarak da bilinen viral gastroenterit geliştirmenin en yaygın yolu, hasta kişiyle temasa geçmek veya virüs bulaşmış su içmek ya da yemek yemektir. Viral gastroenterit dışında başka hastalığınız yoksa, çok büyük ihtimalle herhangi bir sağlık sorunu olmadan iyileşirsiniz. Ancak bebeklerde, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi hasara uğramış kişilerde viral gastroenterit sıvı kaybı nedeniyle daha ciddi sonuçlar doğurabilir." ifadelerini kullandı.
BELİRTİLERİ NELER?
Mide gribini "Sulu ishal, karın bölgesinde kramp, bulantı veya kusma ve bazen ateşle kendini gösteren bir bağırsak enfeksiyonu yan Viral gastroenterit" olarak tanımlayan Sungur, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: "Her ne kadar yaygın olarak mide gribi denilse de viral gastroenterit, gripten farklıdır. Grip, solunum sisteminizi yani burun, boğaz ve akciğerlerinizi etkiler. Sulu ve genellikle kansız ishal -kanlı ishal genel olarak daha farklı ve ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabilir. Karında kramp ve ağrı. Bulantı, kusma veya her ikisi birden. Ara sıra kas veya baş ağrısı. Düşük ateş. Sebeplere bağlı olarak viral gastroenterit belirtileri, enfeksiyon kaptıktan sonraki bir ila üç gün içinde ortaya çıkabilir ve yine sebeplere bağlı olarak belirtilerin şiddeti değişebilir. Belirtiler genellikle bir ya da iki gün sürer, ama bazen 10 güne kadar da uzayabilir."
KİRLİ BESİNLER VE SULAR ÇOK ETKİLİ
Kirli besinlerin ve kirli suyun tüketilmesinin, hastalığın bulaşma ihtimalini yükselttiğini dile getiren Sungur, Ellerinizi iyice yıkayın. Ve çocuğunuzun da her seferinde ellerini iyice yıkadığından emin olun. Çocuğunuz biraz daha büyükse ellerini, özellikle de tuvaletten sonra nasıl yıkaması gerektiğini öğretin. Sıcak su ve sabun kullanmanın yanı sıra elleri, en azından 20 saniye için iyice ovuşturarak yıkamak en iyisi olabilir. Parmak aralarınızı, tırnak diplerinizi ve avuç içinizi yıkamayı unutmayın. Sonrasında güzelce durulayın. Sabun ve suyun olmadığı durumlar için yanınızda ıslak mendil taşıyın. Evinizin içinde ayrı kişisel eşyalar kullanın. Bardak, tabak gibi eşyaları ortak kullanmaktan sakının. Banyoda da ayrı havlular kullanın. Mesafenizi koruyun. Eğer mümkünse, virüs taşıyan herkesle yakın temastan kaçının." diye konuştu.
EN BÜYÜK TEDAVİ DİNLENME VE TEMİZLİK
Hastalığın tıbbi bir tedavisinin olmadığını sözlerine ekleyen Sungur, şunları aktardı: "Antibiyotikler, virüslere karşı etkili değildir; ayrıca fazla kullanımı, antibiyotiğe karşı dirençli bakteri üretimine katkıda bulanabilir. Tedavi, kendi kendinize uygulayacağınız bakım basamaklarını içerir. Bolca dinlenin. Hem hastalık hem de vücudunuzun çokça su kaybetmesi, sizi halsiz ve yorgun bırakabilir. Belirli yiyeceklerden uzak durun. Çocuklarınıza süt ürünleri, dondurma ve şeker gibi tatlı yiyecekler vermeyin. İshali daha da kötüleştirebilir. Şikayetlerimiz kısa sürede kontrol altına alınamıyorsa mutlaka hekime başvurulması gereklidir."
Editör: TE Bilişim