Özel Haber: Gökhan Aytaç

FUTBOLA adanmış bir hayat. Memleket sevdasını hayat felsefesi kabul etmiş, parayı değil ana ocağını seçen bir futbol aşığı. Manisa’nın Şapkacı Fethi babası, Manisa futbolunun efsane ismi Fethi Gönül ile futbol üstüne söyleşi yaptık. Geçmişte oynadığı zamanları düşünüp derin bir iç çeken Fethi Gönül; “Şimdi futbolcu olmak vardı” diyor. Sağ açıkta oynayan ve tabiri caizse sürati ile rakip savunmanın başını döndüren, yürüyerek çalım atan Fethi Gönül ile yaptığımız söyleşide ilk olarak futbol yaşantısına nasıl başladığını konuştuk. Sonra da Manisa sevdasını.

“FUTBOLU GÖNÜLDEN OYNUYORDUK”

Zor şartlarda altında futbol yaşantısına başladığı söyleyerek sözlerine başlayan Manisa'nın meşhur şapkacısı 83 yaşındaki dev çınar Fethi Gönül; “Futbol hayatıma 1952 yılında başladım. İlk kulübüm Hacırahmanlı Gençlikspor’du. Yusuf Atılgan Beyin önderliğinde o dönemki takım arkadaşlarım Erdoğan Poyracıklı, Tekin, Fahrettin, Yavuz ile birlikte Hacırahmanlı Gençlikspor’da çok iyi bir dönem geçirdik. Hepimiz o dönem Manisa’daki en iyi futbolculardık. Çamlıkta antrenmanlarımızı yapardık. Zor şartlar altında antrenman yapmamıza rağmen futbol sevgimiz had safhadaydı. Futbolu gönülden oynayan bir ekibimiz vardı” dedi

“HEM MESLEĞİMİ SÜRDÜRDÜM HEM DE FUTBOL AŞKIMIN PEŞİNİ BIRAKMADIM”

Hacırahmanlı Gençlikspor’da 1 sene futbol oynadıktan sonra Sakaryaspor’a (Şimdiki adı ile Manisaspor) transfer olan Fethi Gönül; “Hacırahmanlı Gençlikspor’da çok başarılı bir yıl geçirdik. Bu başarılı performansım o dönem Manisa’nın en iyi takımı olan Sakaryaspor’un dikkatini çekti. Bana teklifte bulundular ve ben Sakaryaspor’a transfer oldum. Sakaryaspor’a transfer oldum ama bu sefer de idmanlara gitmekte zorluk çekiyordum. El yanında çalışıyordum. O dönemki ustam futbolu sevmiyordu. ‘Ne yapacaksın top oynayıp, otur işin başında’ deyip beni idmanlara salmıyordu. Ailem de futbolu bırakmam için baskı yapıyorlardı. Ama ben hem mesleğimi hem de futbolu bir arada yürütmeye çalıştım. İdmanlara haftada bir gün de olsa katıldım. Futbol aşkımı bir kenara bırakmadım. Severek futbol oynadım” dedi

“O DÖNEMKİ SAKARYASPOR TAKIMI ŞUAN SÜPER LİG’DE RAHATLIKLA OYNARDI”

Sakaryaspor yıllarında Manisa’nın en iyi takımı olduklarını ifade eden Fethi Gönül; “Dediğim gibi idmanlara düzenli olarak katılamıyordum. Ama o dönemki hocalarımız bana çok yardımcı oldu. Ama biz de çok iyi bir takımdık. Fikri Bayrıl, Fikri Bayrıl’ın kardeşi Çetin, Gürel, Gürsel, İlhami, Sarı Necmi gibi yetenekli oyuncular vardı takımımızda. Çok iyi bir ekiptik. Abartmadan söylüyorum şuan o takım çok rahatlıkla Süper Lig’de oynardı. Tam anlamıyla bir takımdık. Herkes birbirini tamamlardı. Ve amatör ruh had safhadaydı. Bu futbol gönülden oynandığı zaman değerli olur” dedi.

“1964 YILINDA PROFESYONEL OLDUM”

Sakaryaspor’un Manisaspor adını alması ile profesyonel futbol hayatına adım attığını söyleyen Fethi Gönül; “ Sakaryaspor olarak 1964 yılında Akhisar Gençlikspor deplasmanına gittik. Karşılamayı 3-0 kazandık. Dönüşte otobüste Enver Cider bize dedi ki ‘Artık amatörlük yok. Adımız Manisaspor olacak profesyonel liglerde mücadele edeceğiz’ dedi. 1964-1965 yılından itibaren Manisaspor forması ile profesyonel liglerde mücadele ettim” dedi.

“MANİSA TAKIMLARI ARASINDA ÇEKİŞME ÇOK FAZLAYDI”

Top oynadığı dönemlerde Manisa takımları arasında çekişmenin çok fazla olduğunu ifade eden Fethi Gönül; “ Sakaryaspor- Gençlikspor maçları Fenerbahçe-Galatasaray derbisinden daha fazla ilgi görürü ve daha çekişmeli geçerdi. Bu maçlarda takımlar sahaya çıktığı zaman stadyum yıkılıyordu. Aynı zamanda ilçe takımları arasında da rekabet çok fazlaydı. Özellikle Sakaryaspor, Akhisar Gençlik maçları tam bir derbi havasında oynanırdı. Her dönem futbolda Manisa-Akhisar rekabeti oldu” dedi.

“FENERBAHÇE’NİN TEKLİFİNİ GERİ ÇEVİRDİM”

İstanbul takımlarında teklif aldığını ama bu teklifleri geri çevirdiğini söyleyen Fethi Gönül; “1958 Temmuz ayı. Fenerbahçe’den Cihat Arman Manisa’ya gelip benle görüştü. Beni transfer etmek istediğini söyledi. Hükümet meydanının önünde transfer görüşmesi yaptık. Ben gitmek istemiyordum. Memleketimi bırakmak istemedim. Ama arkadaşlarım bu fırsatı kaçırma diye baskı yaptılar. Anacığım ile konuştum. Tek çocuktum. Anacığım gitme dedi, ben de ana sözü dinledim. İyi ki gitmemişim. Ben hayatım boyunca ne sigara içtim ne alkol aldım. İstanbul takımlarına giden arkadaşlarım hepsi İstanbul’un büyüsüne kapılıp sigara ve alkole başladılar. Bu örnekleri görünce Manisa’da kalmak benim için hayırlı olmuş. Ben zaten Manisa sevdalısı bir insandım. Açıkçası buradan gitmek de hiç istemedim. Ama İstanbul takımlarına gitseydim o kulüplerin efsanevi oyuncuları arasında yer alabilirdim. Ben Manisa’da kalmayı tercih ettim ve hiç de pişmanlık duymadım” dedi.

“ŞİMDİKİ STADYUMLARI GÖRÜNCE BU ZAMAN FUTBOL OYNAMAK VARDI DİYORUM”

Geçmişe göre şimdi futbolun daha kolay oynandığını ifade eden Fethi Gönül; “Bizim zamanımızda şartlar daha zordu. Çamur sahalar vardı. Yağmurlu havada o top nasıl da ağırlaşırdı. Güçlü olmak ve ayakta kalmak zorundaydık. Güçlü olmayan bizim zamanımızda top oynayamazdı. Şimdiki şartları görünce bu zaman top oynamak vardı diyorum. Bizim dönem bu şartlarda top koştursaydık inanın hepimiz Avrupa’da rahatlıkla oynardık” dedi.

“RAKİBİNE SAYGISI OLMAYANIN KENDİSİNE SAYGISI OLMAZ”

Son olarak şimdiki futbolculara seslenen Fethi Gönül; “Futbol mesleği çok güzel bir meslek. Bizim zamanımızda bu işler çok amatördü. Şimdi futboldan iyi para kazanılıyor. Zevk alarak oynadığınız bir oyundan para kazanıyorsunuz. Bundan güzel meslek mi olur?  Bu yüzden genç futbolcu arkadaşlarım futbolun kıymetini bilsinler. Öncelikle rakibine saygı duysunlar. Bakıyorum şimdiki futbolculara rakibe saygı yok, kendinden başka kimseyi tanımıyor. Böyle futbolculuk olmaz. Daha olmadan oldum dersen sonunda kaybeden sen olursun. Rakibine saygısı olamayanın kendine saygısı olmaz. Bu da benden genç futbolcuların kulağına küpe olsun” diyerek bu keyifli söyleşiye noktaladı.

Editör: TE Bilişim