Manisaspor’da şaşırmadığımız, alıştığımız, ağlanacak halimize güldüğümüz işler olmaya devam ediyor. Gerçekten artık kimse şaşırmıyor. ‘Abdullah Mergen varsa doğrudur’ diyor. Bu kabullenmişlik ile de değneksiz dolaşmaya devam ediliyor. TFF 1.Lig’de takımlar sahaya inmeye başladı. Sezon açılışını geçen hafta ki yazımda bahsetmiştim. Koskoca Manisaspor sezonu açıyor ne başkan var ortada ne de hayırlı olsun diye kesilen kurban. Sanki OSB’de fabrikalar arası turnuva düzenleniyor. Manisaspor’da buna hazırlanıyormuş gibi sahaya çıkıyor. Bu ortamda bir de Sait Karafırtınalar şampiyonluktan bahsediyor. Daha takıma kaleci bulamamışken bu hedefler dillendiriliyor. Tam bir orta oyunu var yani. Bu tabloda Sait Hoca nasıl kendine yer buluyor oda ayrı bir tez konusu bence. Ama dediğim gibi Manisaspor’da her şey bildiğimiz alıştığımız gibi.

PRENSİP SAHİBİ BİR BAŞKANA SAHİBİZ

Tabi sezon açılışının sönük ve takımın içinde ki çaresiz sessizliğin sebebi de Manisaspor ’un transferde tabiri caizse nal toplaması. Prensipte çok iyi bir başkana sahibiz. Futbolcular ile prensip anlaşmasına çabuk varıyoruz. Şunla prensip anlaşmasına vardık, bunla büyük ölçüde anlaştık… Hop bir bakmışız elde ki kuşta daldaki kuşta uçmuş gitmiş. Sonra da bahane hazır biz vazgeçtik. Yersen tabi. Nasıl oluyor bu işler anlamak mümkün değil. Ama her sene yaşanan bu tablo beni hakikaten şaşırtmıyor. Mal ortada. Yani malumun ilanı.

ELDEKİ DEĞERLERİ ÇOK ARARIZ

Dış transferde siyah-beyazlılar böyle çuvallarken. İç transferde de eldeki değerlerini çabuk kaybediyor. En son Hakan Turan’ın da sözleşmesini fesh edeceğini duydum. Yani Manisa’nın çocuğunun bile tepesi atmış. Kim bilir neler yaşadı? Benden bu kadar demiş. Zaten Savaş Yılmaz gibi ligin kalite olarak ilk onuna girecek bir ismini küstürerek kaybettik. Erman gibi formayı ne zaman versen sonuna kadar savaşan bir ismin yüzüne bile bakmadık ve kaçırdık. Hep gönül kırgınlıkları ile Manisaspor’a hizmet eden isimleri yolladık. Bu nasıl bir yöneticilik anlayışıdır anlamak mümkün değil. Örneğin Başakşehir Futbol Kulübü, kaptanı Yalçın Ayhan’ı sezon içerisinde kadro dışı bırakmıştı. Sezon sonu da kendisiyle devam etmeme kararı aldılar. Yani arada tatsızlıklar da yaşandı. Ama kurumsal olmanın gereği el sıkışıp ayrıldılar. Bir plaket ile uğurladılar. Biz de nerede böyle anlayış. Zaten takımdan ayrılan canını kurtarmışçasına kaçıp gidiyor. İnsan Manisaspor ‘un marka değerini düşündüğü zaman kahroluyor. Değerli arkadaşım ve meslektaşım Hakan Ağar daha iyi bilir tabi ama Tavuk Çiftliği bile böyle başıboş yönetilmez herhalde.

MEĞER DENİLENLER DOĞRUYMUŞ…

Bir de madalyonun diğer yüzü var. Bu yönetim profili Manisaspor için yeni değil. Manisaspor’dan ayrılan isimlerin; ‘Meğer denilenler doğruymuş’ demesini de anlamıyorum. Manisaspor’a geçen sezon devre arası gelip sezon sonu takımdan ayrılan bir futbolcu kardeşim ile sohbetimde “Dediklerin doğruymuş koskoca sezon 40 Bin TL para anca aldım” dediğinde ‘Sana müstahak’ dedim. Çünkü köy görünmüyor artık görünmenin de ötesinde Nirvana’nın tepesinde. Kılavuza hacet yok yani. Dediğim gibi ağlanacak halimize gülüyoruz. Çünkü yapacak bir şey yok. Bir yalan dolanmış dillere “Manisaspor ‘un geleceğini kurtarıyoruz” diye. Manisaspor ile ilgili bir şey göremedik ama birileri geleceğini güvence altına aldığı aşıkar.

LAFIN ÖZÜ

Manisaspor için beklentiyi çok yükseltmek abesti iştigal olur. Şuana kadar yapılan transferler 3.Lig takımı kurma adına yapılan hamleler gibi. Ama daha vakitte var. Sadece söylemler ile icraatın birbirini tutmaması siyah-beyazlı renklere gönül veren isimleri bu sıcakta daha alevlendiriyor. Zaten projesi olmayan bir takım olduğumuzu herkes anlamıştır. Bize hedefli oyuncuların gelmesi zor. Yakın zamanda ‘Geçmiş dosyaları kapatıyoruz bu yüzden para yok’ söylemeleri ortaya çıkar. Yani kaldık teknik direktör Sait Karafırtınalar’ın eline. Geçen sene ki gibi şapkadan tavşan çıkarsa ne ala yoksa Sait Hocada sezon sonunu zor görür. İnşallah ben yanılırım ve sezon sonu keyifli bir özür yazısı yazarım.