2009

 yılı Koruma Kurulu’nun önünde toplantının başlamasını bekliyoruz. Havadan sudan sohbet ediyoruz yeni tanıştığım şahısla. Konu kültürel miras korumacılık neticesinde turizme geldi konuşmalarımız. “Ben dedi Selçuk Müzesi’nin müdürüyüm.” “Bir kentte, şehirde

 müze olmazsa orada turizmden bahsedemezsiniz.” 

“Bizde

 var ama kapalı” dedim.

“Biliyorum

 o müze değil ki.”

Toplantı

 saati geldi içeriye girdik. Ben yerin dibine girdim.

Ancak.

Mimarsinan

 Bulvarı üzerinde eski özel idare’nin bahçesinde Manisa

 Müzesi yapılıyor, inşaatı devam

 ediyor. Müze Müdürümüz ile beraber gezdik, bitmek üzere, sonbaharda açılacak. Projesi, görünüşü, çok güzel.

Devamlı

 kapalı olan, eserleri sergileyecek yer olmadığından depo olarak kullanılan, ve yıllardır özlenen adı müze diye anılan (Hani derler ya Külliye diye yazılır müze diye okunur) bu yerdeki, Muradiye Camisi’nin Külliyesindeki kültürel varlıklarımız Manisa Müzesi’ne

 taşınacak, hatta taşınma hazırlıkları başladı bile.

Antik

 çağdan kalma eserler ile Arkeoloji

 Müzesi.

Jeolojik

 dönemden (Kula Volkanik oluşumu) Atatürk, Cumhuriyet dönemine kadar Manisa’nın objeleri, maket ve yöresel eşyalarla kültür mirasımızın sergilendiği  ManisaTarzanı’nın da olduğu

Etnogfafya Müzesi.

Kültürel

 ve sanatsal etkinliklerde sanatçılara ve sanatseverlere açık olan Sanat

 Galerisi.

Çok

 amaçlı salon. Bu salon ve birbirinden farklı işlev arzeden mahallere Manisa’mızın; tarih, sanat, arkeolog, heykeltraş gibi sanatçıların isimleri verilirse çok daha anlamlı olur.

Bizleri

 bir sürpriz daha bekliyor. Bugüne kadar sergilenmemiş eserlerin yanında öyle bir eser var ki kültürel deprem ve Manisa Tarihi’nde sansasyon yaratacak bir eser.

Sürpriz.

İlk

 başta söylediğim “Bir şehirde müze olmazsa orada turizmden bahsemezsiniz” sözü artık Manisa için geçerli olmayacak.

Bu

 yeni beş yıllık Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün üçüncü döneminde başlatılacak olan turizm atağı ile kültür ve turizm destinasyonları (Bunlardan biri de yıllardır hiç ellenmemiş

Manisa Kalesi

onu da yazacağım) ortaya çıkarılıp

 ziyaretçilere, turizme açılıp yeni bir havza turizmi ile Manisa’da artık turizm konuşulacak, bu yönde Manisa’mıza ekonomik girdi sağlanacak.

Ayrıca:

 Mevcut Muradiye Camisi Külliyesi’ndeki Müze’de bir bölüm Türk

 İslam Eserleri Müzesi.

Diğer

 bölümü Yazma Eserler

 Müzesi olacak.

Ayrıca

 Şehzadeler Belediyesi’nin yaptığı Manisa

 Mesiri Diorama Müzesi Sümerpark’ta.

Cengiz

 Başkanımızın birinci döneminde (2009-2014) yapılmış olan Çanakkale

 Şehitleri Atatürk Müzesi.

Bu

 kadar zengin eserlerin sergileneceği ve her birinin başlı başına birer kültür potansiyeli yaratacağı müzelerin yanında

Manisa Kent Müzesi

akla geliyor.

Onunda

 yeri hazır, yapı tarihi bir yapı ancak sergileme alanı açısından yeterli olmayabilir. Benim gözümde, aklımda hep, Kız Meslek Lisesinde. Kültür varlıklarımızın ayrı ayrı tasniflenerek ayrı ayrı sergilenecek müze zenginliğimizin yanında çok büyük bir kent müzesine

 ihtiyacımız var.

Eski

 Manisa Fotoğraflarının her geçen gün yayınlanarak zenginleştiği, arttiği Fransa’dan Amerika’dan ve çeşitli Avrupa ülkelerinden getirildiği fotoğraflar gibi kent müzemiz açıldığında tahmin edemeyeceğimiz kadar hatıraların eşyaların toplanacağını hep birlikte

 göreceğiz.

Manisa’da

 o kadar çok koleksiyoner arkadaşımız, vatandaşımız var ki her birinde Manisa Tarihi ile ilgili hazineler var. İbrahim Gökçen, Çağatay Uluçay tarihçilerimize hocalarımıza Allah Rahmet Eylesin. Bugüne kadar onların bilgilerinden çok faydalandık. Ancak 21. asır

 sosyal medya çağında, globalleşen dünyada, dünyanın her yerinden o kadar çok belge bilgi toplanıp ve elde mevcutlar; evlerin köşe bucağından, sandıktan, tavan aralarından, küf kokan bodrumlardan, o kadar çok eşya gelecek ki müzelere sığmayacak.

Bir

 müze daha, hem tarihi anlatacak hem de Manisa Tarihi’ni baştan yazacak.

“Manisa

 Yangını Diorama Müzesi” bu başlı

 başına bir emek,, eser, yıllar geçtikçe değeri artacak, Çanakkale Şehitleri Müzesi duyarlılığında, Manisa’nın 1919-1922 üç yıllık işgal sonunda kurtuluşunun yaşatıldığı canlı bir müze olacak. ALtyapı, belgeler, malzemeler, tarihçiler, yer, proje, hepsi hazır.

Bir

 müze daha var, ........................... onu da biraz zamana bırakalım.

Son

 olarak şunu söyleyebilirim. Manisa Tarihi baştan yazılacak.