Gediz Ovası tarımın en elverişli toprakları. Dört mevsim ne ekerseniz ürün alısınız. Manisa tarım memleketi, tütün, pamuk, üzüm, zeytin ve darının bol bol ürün verdiği ekim alanları. 45 yıllık gazetecilik yaşamımda tarımla uğraşan köylümüzün, kentlimizin memnun olduğu yılları çok az bilirim. Yeni nesil, tütünün ne olduğunu pek bilmez. 1950'li yıllarda ekimine başlanan tütün Manisa'da önemli bir üründü. Rekoltesi belli, ihracatı belliydi. Tütünün ekimi ve toplanması zahmetlidir. Rahmetli babam Cevdet Aytaç, Karaoğlanlı'da öğretmenken bir yıl tütün ektiğimizi hatırlıyorum. Çıkan ürünün alıcıları da belliydi. O zaman her yıl fiyat konusunda çiftçinin feryatlarını dinlemiştim. Hep Devletten destek beklenirdi. Rahmetli Süleyman Demirel bir yıl iktidarı tekrar ele geçirmek için, "Hükümetin fiyatına 5 lira da benden" diye Cumhuriyet Meydanı'nda konuşunca yer yerinden oynamış, sandıktan da Demirel Başbakan olarak çıkmıştı. Sonunda tütün bitti. Sonra pamukta da bu serüveni yaşadık. Tarımla uğraşan çiftçimiz bağ ekmeye başladı. Baştan herkes memnundu. Dağlar, taşlar bağ olunca rekolte yükseldi, ihracat belli, bu sefer üzüm üreticisi feryat etmeye başladı. Birkaç yıldır üzümde de kaos yaşanıyor. Üretici üzümün para etmediğinden yakınıyor. Zaman zaman üzüm üreticisinin yüzünün güldüğü yıllar var elbet, ancak bugün kuru üzümün fiyatı 3 ile 4 lira arasında gelip gidiyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da üzüm üreticisinin öfkesi doruğa çıkmış durumda. "Devlet sesimizi duysun" diye çeşitli protesto yolları deniyorlar. Üzümün cenaze namazı bile kılındı.
BAĞCININ HİÇ Mİ KABAHATİ YOK?
Geçmişten bugüne kadar tarım politikaları iyi yönetilmediği için bu tabloları yaşıyoruz. Üreticimizin bu durumda hiç mi kabahati yok? Bana göre var. Her yıl aynı güzellikte üzümün para edeceği düşüncesi ile yaşıyorlar. Elleri biraz para görünce işlediği tarlanın dönümüne bakmadan traktör alıyor, tarla alıyorlar. Tabi Ziraat Bankası'na da borçlanıyorlar. Üzüm para etmeyince de bas bas bağırıyorlar. Bu yıl üzümün kurusu para etmiyor. "Bu nereden çıktı?" derseniz, anlatayım; 4-5 kilo yaş üzümden, 1 kilo kuru üzüm elde ediliyor. Yaş üzümün kilosu kaç para? İyisinin kilosu 1 Euro'ya kadar yükseliyor. Organik üzümden söz ediyorum, tarım yapacaksan kuralına göre yapacaksın.
YAVUZ DONAT HÜKÜMETİN DİKKATİNİ ÇEKTİ!
Sevgili dostum, Sabah Gazetesi'nin usta kalemi Yavuz Donat, Evliya Çelebi gibi dolaşıyor. Geçen hafta Almanya'da Frankfurt'taymış. Çarşı Pazar dolaştığı için Frankfurt'ta manavda Manisa Sultaniye üzümünün 2 Euro'dan satıldığını görmüş ve fotoğrafını çekmiş. Yavuz Donat dostum Manisa'ya geldiğinde üzümcünün dertlerini dinlemiş ve köşesine taşıyarak Hükümetin dikkatini feryat eden Manisalı üzümcüye çekmeyi bir nebze de olsa sağlamıştı. Bunun meyvelerini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
EKONOMİSTLERİN ANALİZLERİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Hikmet Oray Yalçın Ekonomisttir. Manisalıdır. Yuntdağ'da büyükbaş hayvan çiftliği, Gediz Ovası'nda da bağı vardır. Geçen yıl üzüm üzerine bilimsel analizlerini de dinlemiş, Sosyete Dürümcüsü Mehmet ve Nezih Varol ile Veziroğlu'ndaki bağına gitmiştik. Yalçın, organik üzüm yetiştirmeye özen gösterir. Üzümde yaşadığımız sıkıntıları iyi bilir.
HER ŞEY ALLAH'A HAVALE EDİLMEZ
"Kurusunu bırak, yaşına bak" diyeceğim, tabi ne kadar yaş üzüm piyasada alıcı bulup ihraç ediliyor, takip etmek lazım. Bizim çiftçimiz her yıl don yer, ama üzümünü tarım sigortası yapmaya üşenir. Her şeyi Allah'a havale eder. Gerçi bizim Haşim Ağar tarım sigortası yaptırıyordu. İki üç yıldır da faydasını görüyor. Diyeceğim şudur; Manisa'daki 45 yıllık gazetecilik mesleğimde gördüğüm, bir yıl önce hangi ürün para ediyorsa, çiftçimizin ertesi sene o ürüne odaklanması oldu.
Arz ve talebi gözetmeyince de her yıl feryatlar yükseliyor.