CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu referandumdan ‘Evet’ çıkması sonrası parti içi muhalefetin genel başkanlığını sorgulamaya kalktığı anda milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ile başlattığı ‘Adalet istiyoruz’ yürüyüşü Maltepe’deki muhteşem mitingi ile rahat bir nefes aldı. CHP Genel Başkanlığı koltuğunu da kaya gibi sağlamlaştırdı.

‘Adalet’ yürüyüşü kimin projesi ise kutlamak gerekiyor. Çünkü ülke siyasetini ve gündemini bugüne kadar başarı ile Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belirliyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son yıllarda ilk defa ülke gündemine damgasını vurdu. İktidar partisi ve genel başkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ne kadar tepki gösterse de atı alan üstüdarı çoktan geçti. Adalet yürüyüşünde Manisa CHP milletvekili Grup Başkanvekili Özgür Özel de siyasi karizmasını taçlandırdı. Özgür Özel CHP’nin istikbali parlak gözüken, çalışkanlığı ile dikkat çeken bir siyasetçi konumunu sürdürüyor. ‘Adalet’ toplumun her ferdi için lazım. Geçmiş dönemlerde de gördük. Muhalefet hep ‘Adalet’ diye feryat eder. İktidara gelince bir süre sonra adalet duygularında gevşeme meydana gelir. Bunu rahmetli Bülent Ecevit’in 1973 ve diğer koalisyonlardaki başbakanlık döneminde bizzat yaşamış görmüş biriyim. Adalet için iktidara gelen partilerin dönemlerinde de ülkemizde adalet toplumu tatmin edecek noktaya gelmemiştir. Bundan sonra da geleceğini umamıyorum. AK Parti iktidara geldiği günden beri karşılaştığı kompleleri bir gözden geçirin. Halkın seçtiği iktidarı yok etmek için geçmişteki gazete küpürlerinden iddianame hazırlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ile karşılaşmadık mı? AK Parti’yi nerede ise kapatacaklardı. O zamanın adaletini alkışlayanlar bugün adalet için yürüyüş ve miting yaptılar. AK Parti’de bu oynanan oyunlardan ders alarak yoluna daha dikkatli gitmelidir. Toplumdaki ayrışmanın formülleri üzerinde çalışmalıdır. ‘Ben yaptım oldu’ bugünkü yaşamda karşılık bulmaz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunun farkında olduğu için partisinin başına geçti. Parti içinde  metal yorgunluğa uğrayanları değiştireceğini söylüyor. Kolay olacağını sanmıyorum. MHP’den kopan kanadı kurma hazırlığında olduğu parti çalışmaları Türkiye siyasetinin yapısında değişikliklere gebedir. Meral Akşenir’in liderliğinde kurulacak partinin toplumda karşılığı vardır. Yok diyenler kendilerini kandırır. Manisa’da referandumda çıkan hayır oyları bunun göstergesidir. ANAP iktidarının en güçlü döneminde Manisa Süleyman Demirel liderliğindeki DYP’yi küllerinden doğurmuştur. 2018 yılına kadar AK Parti kendine çeki düzen vermezse Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesinde ‘Hayır oyları’ kadar yapılacak ilk seçimde tepki oylarının eğerkurma başarısını gösterirse Meral Akşener’in partisine akacağı görülüyor. 2002 öncesi AK Parti’nin tek başına iktidara Manisa Haber Gazetesi’nde köşemde gören ve yazan biri olarak tavsiyelerim dinlenir diye düşünüyorum. Parti içinde metal yorgunluklara uğramış isimlerin değişmesi ile AK Parti sağlıklı biçimde yoluna devam edemez. Topluma yeni söylemler yeni ufukların anlatılması gerekiyor. Benden söylemesi