Kıbrıs'tan döndüm. Mevsim değişikliğine bağlı soğuk algınlığına, Renan Çapra ve İdris Şendil'le Sofra Levent'in Anıt'ında güzel sohbetten sonra yakalandım. Üşümek kelimesi az gelir. Doktora gitmek benim kitabımda yazmaz. Evden dışarı mecbur kalmadıkça çıkmadım. Yazılarımı yazıp oğlum Gökhan ile gazeteme gönderdim. Hava soğuk. Güneş görünse de ben sıcağı severim. Cumartesi günümü gazete okuyarak ve televizyon seyrederek geçirdim.
MANİSASPOR'U BEĞENDİM
Cuma akşamı Manisaspor-Balıkesirspor maçını televizyondan seyrettim. Teknik direktör Sait Karafırtınalar Tarzanlar'a futbol oynatmayı ve sonuç almayı öğretmiş. Biraz da futbolcuların cephelerine harçlık girince Balıkesir karşısında Manisaspor'un soğuk havada kıran kırana geçen bir maç izledim. 10 kişi ile 1 puan alan Manisaspor'u beğendim.

BURNUMDAN SOLUDUM
Cumartesi günü haftanın maçlarını izlemek için evde kalmayı tercih ettiğim anda iddia bayimdeki Mehmet, "Moralim bozuk. Kayseri'de patlama olmuş. 13 askerimiz şehit, yaralı sayısı çok" deyince, "Ne diyorsun sen" diyerek televizyonun haber kanalını açtım. Öğle vaktini geçiyordu. Acı haber yine bir hafta ara ile yüreğimizi dağlamıştı. Terörle mücadelede gurur abidemiz komando yetiştiren Kayseri birliğinin önünde çarşı iznine çıkan genç fidanlarımıza bomba yüklü araç sabahın köründe çarpmıştı. Hainler elbette cezasını bulacaktı. Bundan hiç şüphem yoktu ama öfkemin doruğa çıkmasına da engel değildi. Hemen kalktım, sıkı sıkı giyindim, sokağı, çarşıyı, pazarı, korkuya, uğursuza bırakmamak için evden çıktım. Söğütaltı Kahvesi'ne gittim. Hasan Çoksöyler, oğlum Gökmen ve torunum Asrın da oradaymış. Burnumdan soluyorum.
SULTANLAR HAYBEYE MAÇ KAYBETTİ
Hızımı alamadım. Çarşı Pazar dolaşmaya başladım. Halkı cadde ve sokaklarda görünce içim biraz rahatladı. Terörü lanetleyen yürüyüşü seyrettim. Ulupark'a doğru yürüdüm, MASKİ Genel Müdürü Yaşar Coşkun hocamla yardımcısı Mahmut Dilgen beyle karşılaştım. "Hayrola" dediler. "Canım sıkkın" dedim. Yaşar hocam, "Hepimizin öyle, gel voleybol maçına gidelim" dediler. O zaman aklıma geldi Büyükşehir Belediye voleybol takımının Alaşehir Belediyespor ile oynayacağı müsabaka. Beraber gittik. Spor salonu bayraklarımızla baştan aşağı donatılmıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün de geldi. Yıllar sonra bir bayan voleybol müsabakasını izliyordum. Kuralları da unutmuşum. Setler 25 sayı ile oynanıyormuş. Bizim zamanımızda 15 olarak biliyordum. Tribünlerde herkes hain saldırıyı kınayan sloganlar atıyordu. Her iki takım da müsabakayı kazanmak için varını yoğunu ortaya koyuyordu. Büyükşehir 2-1 önde olduğu maçı 3-2 kaybetti. Ama haybeye kaybetti. Hani futbolda bir tabir var. 10 maç yapsa iki takım 9'unu şu takım kazanır dersiniz. Büyükşehir Belediye, Alaşehir ile 10 maç yapsa 9'unu kazanır hüviyetinde. Ama Alaşehir binde bir şansını iyi kullandı. Maçı kazandı.
ALTINCI HİSSİM TANER TAŞKIN DİYOR
Başkan Cengiz Ergün'e "Belediyespor futbol takımının başına kim gelecek?" diye sordum. Başkan "Yarın maçımız var. Pazartesi yönetim toplanıp karar verecek" dedi. BeN hazır başkanı yakalamışken "Bu takıma takviye lazım" dedim. "Doğru" dedi ve ekledi "3 futbolcumuz gitti, 5 takviye yapacağız." Başkan'a "Bu işi biliyorsun bizzat ilgilen" dedim, güldü. Ben alacağımı almıştım. Sonra papatya falı gibi teknik direktör kim olacak diye düşünmeye başladım. Altıncı hissimi yokladım. Büyükşehir Belediyespor futbol takımının başına gelebilecek ismin Taner Taşkın olacağına karar verdim. 5 takviye de hemen gerçekleşecek gibi görünüyor. Hayırlı olsun.
SOLUĞU SOFRA LEVENT'İN ORADA ALDIK

Voleybol maçından çıktık, canımız sıkkın. Eve gitsem Beşiktaş maçını seyredeceğim. Yaşar hocama "Ne yapacaksın?" diye sordum. O da aynı soruyu bana sordu. Uzatmayayım. Yaşar hocam ve Mahmut beyle Sofra Levent'in oraya gitmeye karar verdik. Ülkenin durumunu konuştuk. Sakallı Nusret'in hazırladığı meze ve etlerinin lezzetine doyamadım.
GÖKHAN ARTIK HANIMKÖYLÜ OLDU
Bir ara Beşiktaş maçı aklıma geldi. Yaşar hocama "Beşiktaş maçı ne alemde?" dedim. Hocam, "Beşiktaş 1-0 önde" dedi. Sohbete devam ederken Kasımpaşa'nın 2-1 öne geçtiğini öğrendik. Nusret bir sote yapmış. 3 kişi değil 5 kişi doyar. Levent'te "Çok olmuş" deyince masa boş görünmesin" cevabını verdi. Hemen oğlum Gökhan'ı aradım, "Beşiktaş mağlupmuş nasıl oynuyor?" dedim. "Baskılı oynuyor, her an gol atabilir" dedi. Kendisine "Bak oğlum Yaşar hocamla Levent'in yerindeyiz, bolluk bereket var. Et sote senin için yapılmış gel" dedim. Cevabı olumsuz oldu. Yaşar hocama da "Hanımköylü olunca böyle olur" dedim. Sonunda Beşiktaş maçı kaybedince Galatasaraylı olarak Osmanlıspor maçını düşünmeye başladık. Mahmut Bey'e, "Osmanlı iyi, Galatasaray kazanamaz" dedim. Yaşar hocam, "Ben sürpriz bekliyorum" dedi. Bakalım göreceğiz, kimin tahmini doğru çıkacak.
FUTBOL TAKIMI YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRDÜ
Dün öğlende Manisa Büyükşehir Belediyespor –Tire 1922 maçı için Oğlum Gökhan ile Mümin Özkasap Teisielri'ne gittik. Hava oldukça soğuktu. Bire emniyetin maç öncesi katı tutumu beni üzdü. Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Terör belası canımızı yakıyor ama. Gazetecilerin arabasının Stadyumunun yakınına alınmaması anlam veremedim. Görev için gelen gazetecilerin kime zararı olacak anlamam mümkün değil. Kavga dövüş oğlum Gökhan Arabaya yer buldu. Protokol tribünü her zaman ki gibi tıklım tıklımdı. Cenk Ergün'ün bu sene ilk defa Büyükşehir maçında gördüm mutlu oldum. Zaman birlik beraberlik zamanı. Maç başladı Tire takımı akınları da başladı. Gerçekten Tire takımı Büyükşehir'e kök söktürdü. Sevgili dostum Metin Gökalp maç öncesi Tire takımın kaliteli bir takım olduğunu puan durumundaki yeri seni yanıltmasın demişti. Hakikaten bu sene Manisa'da izlediğin en iyi takımdı Tire 1922. İki defa yenip duruma düşen Büyükşehir maçı 3-2 kazanarak ligin ilk yarısını galibiyet ile kapattı. Bana göre çok önemli galibiyet. Büyükşehir adım adım zirveye tırmanıyor.
Birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere güzel bir geçirerek cevap verdik. Elbette vatanımızı parçalayamayacaklar. Yeter ki biz içinde bulunduğumuz vahim durumu anlayarak birbirimize sıkıca sarılalım. Hainlerin sonu hüsrandır.