Kayseri'de 18 yaşında gencecik bir kız, babasının silahıyla canına kıydı. Güzel ülkemin bitmeyen, tükenmeyen taciz ve tecavüz vakalarına bir yenisi daha eklendi. Üstelik bu olay biz anne babaların güvenerek çocuklarımızı teslim ettiğimiz öğretmeni tarafından okulda yaşanmış. Beynim durdu, kanım dondu resmen…
Hem öğretmen, hem baba olan biri nasıl yapar bu caniliği?
Buna benzer bir çok vaka var…
Bir çok kadın cinayeti, taciz ve tecavüzü var maalesef…
Ve hala okula gidemeyen,erken yaşta evlendirilen genç kızlarımız var. Okumuş kariyer yapmış iş kadınları bile maalesef bir çok erkek kadar özgür değil…
Dünyanın farklı coğrafyalarında,farklı acılar yaşayan kadınlar var.
Bugün 8 Mart 2016, 159 yıl önce 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 kadın dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi.
İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Dünya Kadınlar Günü ülkemizde ilk kez 1921 yılında kutlanmıştır. 1975 ve onu takip eden yıllarda katılımın çok yüksek olduğu gösteriler ve yürüyüşler düzenlenmiştir. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı.
8 Mart kendimi bildiğimden beri hep kutlamalarla anılır.
Oysaki tarihçesinin de amacı emekçi kadınları desteklemek olan 8 Mart'ta bence kadınların ekonomik ve sosyal yönden güçlenmesi için fırsatlar yaratan, yeteneklerini ortaya çıkaran, hayallerinin ve hedeflerinin olması için çalışan, daha iyi yarınların daha güçlü kadınlarla geleceğin genç kızlarının yetiştirilmesi için projeler çalışmalar yapılmalı. Kadınların iş hayatında ve her alanda daha çok yer alması için kadına desteğin devlet politikası olması gerekli.
Bir çok Avrupa ülkesinden çok önce bizlere bir çok hakkımızı sunan Mustafa Kemal Atatürk'e biz Türk Kadınları olarak layık olmalıyız.
Kadına karşı uygulanan taciz, tecavüz ve her tür şiddet davalarında, cezalar caydırıcı olmalı. Eğitimli insanlar bile bunu yapıyorsa demek ki önce, İNSAN olabilmenin gerekleri gibi dersler verilmeli. Hayvanlar bile kendinden küçüğe, çocuklara zarar vermezken İNSAN olabilmek en önemli meziyet bu zamanlarda.
Her 8 Mart, bireyselden başlayarak, her insanın önce erkeğiyle, kadınıyla bir toplumu tüm cinsiyetlere önce İNSAN gözüyle bakmasını sağlayacak eğitim verilmeli.
KADIN HAYATTIR, bu hayatın kıymetini bilir, birlikte yaşamayı başarabilirseniz.
Analık vasfından dolayı yaşam kaynağıdır. Siz kendi ellerinizle bu kaynağı kesmezseniz…
Mutlu kadınlar, bulundukları yeri cennet yaparlar. Kadınları mutlu edin ki, bu dünyada da cenneti yaşayın.
Kadın üreten, mücadele eden ve güzelliğini değdiği her yere taşıyan olarak tabii ki kutlamada yapmalı ama önce kadınlar mutlu olmalı.
8 Mart'ta önce anne olarak sonra iş kadını olarak verdiğim her emeğimle kadınlığımla gurur duyuyorum.
Sevgi ile kalın