Sarışın, yeşil gözlü, minyon dünya güzelidir arkadaşım Yeşim. Tam bir İstanbul hanımefendisidir. Üniversite yıllarından sonra neredeyse üç yıl olmuştu yüz yüze görüşmeyeli. Geçen gün sosyal medyadan bulduk birbirimizi ve İzmir'de buluştuk. Gelirken yanında iki arkadaşını daha getirmiş, Emel ve Ahmet.
Emel eşinden ayrılmış, bir kızıyla birlikte yaşıyormuş. Başarılı güzel ve yalnız bir kadın...
Yeşim; üniversite yıllarından daha da güzel, alımlı olmuş. Ama hala yalnız...
Ahmet; özel kolejde okumuş. Lisans ve yüksek lisansını avrupada tamamlamış. Ailesinin tek oğlu. Bu kadar kariyer ve maddi varlığın yanında çokta yakışıklı. Hayatına giren kadınlar yaşından fazla. İlişkiler üzerinde ihtisas yapmış nerdeyse. ‘'Kadınlığın, ilişkilerin bu kadar yerlerde olduğu bir zamanda ben nasıl bir kadına güvenip evleneyim. İlişkileri bile o kadar çabuk tüketiyoruz ki...'' dedi durdu bütün gece. O da yalnız...
Tarih benim doğum günüme denk gelince; Biz şarap gibiyiz dedik gece boyunca, yıllar bize yarıyor. Bazen coştuk, bazen duygulandık. Yaşadıklarımıza, değmeyen insanlara harcadığımız zamanlara... Gelenlere, gidenlere... Yaşayamadıklarımıza ...
Hayat şartları, ekmek kavgası, yalnız kadın olmak zor diyoruz ama Ahmet'le konuşunca artık ilişki kurmanın daha zorlaştığını hissettim. Üç kadın ve bir erkekle ilişkileri konuşunca daha bir anlıyor insan ilişkileri.
Hayat mı böyle yaptı insanları yoksa insanlar mı bu kadar çıkarcı oldu çözmek zor ama sonuç hep yalnızlık.
Bazen duvarlar kalınlaşıyor. Bazende hiç temel olmadan giriyorlar sonuç hep yalnızlık.
O gece Kordon'un hafif esintisi ve yakamozlara karşı yazdım yazımı ve anladım ki ; en doğrusu yalnızlıktan kaçmak için değil, birlikte kaliteli zaman geçirmek için ilişki yaşamak.
Bunun adı, şartı, zamanıda yok üstelik. Sadece anın tadını çıkarmak en önemlisi. Hayat anların toplamı.
Sevgi her şeyin başı. Sevgiyle başlayan, sevgiyle yapılan her şey muhteşem. Onu bulunca da asla bırakmamalı insan.
Ne kariyer, ne güzellik, ne para sevgi ve aşkı bulmaya yetmiyor maalesef. Sevgisiz, ruhsuz bir sürü insan var. Aynı evde birbirinden nefret eden, hiç konuşamayan milyonlarca insan var.
Yüreğinde, içinde sevgiye yer açmalı insan. Her şeyi sevmeli, aşkla yapmalı. Aşk; bakışta, yürekte... Bazen bir çiçekte, bazen bir kedide, illede karşı cinste değil ki .
Sırtını kimseye dayamamış,hayatta hep tek mücadele etmiş biri olarak sevginin ve aşkın gücüne inanırım ben.
En başta Allah'a, doğaya, bazen hak etmeyen bir adama, bazen gülen bir çocuğa, yaşamın tüm safhalarına bazen kahkaya, bazen de acıya... İçinde sevgi ve aşkı hissettiğim her şeye...
Sadece aşk var hayatta bazen fark etmesekte yaptığımız her şeyi en başta yüreğimizdeki en büyük aşkla yapıyoruz. Yaradan kalbe en saf aşkı vermiş. Neye duyarsanız duyun, neye aşık olursanız olun ama asla yüreğinizde aşkın heyecanını hissettiyseniz korkmayın. Yaşayın, cesaretle yaşayın.
Aşk cehennemede götürür bazen cennetide sunar ayaklarınıza hemde bu dünyada. Sakın korkmayın, akışa bırakın. Evrenin size sunduğu bu heyecanı yaşayın.
Aşk karşınızdakinde değil, sizin bakışlarınızda ve temiz kalan ruhunuzda...
Sevgiyle kalın...

Nuray ÇEVİRMECİ ile HAYATA DAİR
[email protected]