Sevgili dostlar, Hürriyet gazetesinde yazılarını beğenerek takip ettiğim Ayşegül Domaniç Yelçe'nin 4 yıl önce eşini kaybettiğinde yazdığı "Veda" yazısından çok etkilendiğim bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.
"Onun yanında büyüdüm… öğrenimimi onun yanında tamamladım. Sonra kaslarım erimeye başladı. Her geçen gün yeni bir kas kaybettim, ama gücümü hiç kaybetmedim. Her durumda yanımda olan harika bir eşe sahiptim çünkü. Günü geldi elim kolum oldu, günü geldi ayaklarım ve bacaklarım. Onun yanında herkes kadar normal bir insandım ben, engelli değil… engelli olmak çok zor, ama inanıyorum ki, bir engellinin eşi olmak çok daha zor. Bir davete giderken eşini yanında götürememek, canı istediğinde onunla yürüyüşe çıkamamak, dans etmeyi çok sevdiği halde artık o dans edemediği için dansı reddetmek ya da her gece ona suyunu ve ilacını verirken kendisi hasta olduğunda bir bardak su bile isteyememek hiç de kolay değil"…
Hem kırk bir yıl bir evliliği sürdürecek, hem de engelli bir eşe el, kol, ayak, bacak ve vücut olacaksınız… ne mutlu böyle bir evlilik, saygı ve sevgiyi koruyana…
Çağımızda bırakın evliliği, ilişkilerde bile, insan – insana, insan- insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş. İnsana kendini adamaktan kaçıyor…
İşinde biraz yükselmeyle, maddi rahatlıkla, ilişkilerinde yeni arayışlara giren kişiler lütfen bu yazıdan biraz örnek alsınlar.
Hayatımız boyunca hepimiz birer engelli adayıyız. Bunun için bir trafik kazası ya da merdivenden düşmek bile yeterli. Bunun bilincinde olarak hayatımıza devam etmeliyiz.
"Engellerin en büyüğü beyindeki örümcek ağlarını aşamamanın verdiği engellerdir"… "Hayat müşterek yaşanırsa, sevgiyle, her engel aşılır"…
Rahmetli Özer Yelçe evliliğinde gösterdiği sabrı ve fedakarlığıyla, sevgili yazarımız Ayşegül Domaniç Yelçe' de vücudundaki engellere rağmen hayata tutunuşu ve mücadelesiyle hepimizin örnek alacağı bir insanlık sergilemişler.
Halil Cibran'ın dediği gibi; ‘'Kişinin hayal gücüyle düşlerinin gerçekleşmesi arasındaki mesafe yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir'' istemek ve sevgi her şeyin başı bu hayatta…
Yeter ki umudumuzu kaybetmeyelim.
10-16 Mayıs Engelliler Haftasının , "engellilere bakış açınızı tekrar, yeniden sorgulamanız için bir fırsat olmasını diliyorum". Artık engellilere acıyarak bakmak yerine onları daha fazla sosyal ve iş hayatına çekebileceğimiz şartları oluşturmamız gerekmektedir. "Unutmayalım ki; fikirlerimizi çabalarımızla birleştirerek " Hayata Dair" bütün engelleri ortadan kaldırabiliriz". . .
En büyük engel sevgisizliktir.
Sevgi ile kalın