1965 yılında Sivas’ta doğup Anadolu hamuru ile yoğrulmuş bir halde 1988 yılında Hamburg’a gelmiş Musa Özer. Beni Almanya’ya davet eden iki dostumdan biri…

Musa Özer ile Köz Ocakbaşı’nda kendi etlerinin pişirilip önümüze getirilmesiyle her biri birbirinden güzel lezzet ürünlerini atıştırmaya başladık. Musa’ya, “Anlat bakalım işlerini” dedim. “Başkan ben et ve tavuk döneri yapıp toptan satıyorum” dedi. “Peki o zaman şu tesisini görelim” deyince Musa Özer önce bana yeni aldığı fabrikasını gezdirdi. Musa Özer anlatıyor, ben dinliyorum. Musa Özer’in döner işinin çapını öğrenmeye başlıyorum. Yeni fabrikasını gezdikten sonra üretim yaptığı şirketine de gittik. Tavuk ve et döneri yapımında kullanılan etler, çalışanlar tarafından titizlikle işleniyor. Yaprak ve tavuk dönerin hangi safhalardan geçirildiğini de öğreniyorum.

Hamburg’da çalışma saatleri erken başlıyor. Musa Özer sabah 04.00’da işinin başında. Oğlu ve kayın biladeri ile işlerine yön veriyor. Tesislerini gezip üretim kapasitesini öğrenince “Musa sen Hamburg’un dönerciler kralı olmuşsun” dedim. Musa Özer “Estağfurullah Başkan. Ama Hamburg’da bu piyasanın yüzde 80’ine hakimim. Yeni fabrikayı çalışır hale getirince üretim artacak” dedi. Musa Özer mütevazı mı mütevazı. Saygılı. Müşterileriyle birebir ilgileniyor. Mehmet Geyik ile de iki kardeş gibiler. Mehmet Geyik beni Türkiye’den getirdikten sonra işlerine baksın diye bir gün izin verdik kendisine. Bu yüzden Hamburg’da Musa Özer gezdiriyor beni.

Almanya’nın ve çalışanların ekonomisini sordum, Musa Özer’e. Musa da durumu anlattı. Mark’tan Euro’ya geçişte çalışanların gelirlerinin düştüğünü söyledi. Bugünlerde çalışanların yavaş yavaş kendine geldiğini, piyasanın da canlandığını ifade etti. Almanya’da çalışanların ücretleri bin 700 Euro civarında. Fazla mesai ile 2 bini geçiyormuş.

Hamburg Havalimanı hayal kırıklığına uğratmıştı beni. “Musa ve Mehmet’e bizim havalimanlarımız daha modern” dedim. Sabah Gazetesi’nin usta köşe yazarı Yavuz Donat ile de tanıştırmıştım Musa Özer’i. “Yavuz abiyi arayalım” dedi. Ben de “İyi olur” dedim. Musa Özer, Yavuz Donat’ı aradı. Üstadım Donat “Musa nasılsın?” diye açtı telefonunu. Hafıza buna denir! Musa Özer “Yavuz abi yanımda kim var?” deyince ben yanıt verdim: “Ertuğrul Aytaç Hamburg’da.” Dostum Yavuz Donat “Tam mevsiminde gitmişsin. Musa seni gezdirir” dedi. Ben Yavuz abiye “Hamburg havalimanı beni hayal kırıklığına uğrattı” dedim. Donat, “Ahh! Ertuğrul! bir de Berlin Havalimanını gör. Bizler ülkemizin büyümesinin farkında değiliz. Kıymetini bilmiyoruz” dedi. Ne kadar doğru söylüyordu! Amerika hariç Avrupa, Uzakdoğu ve Afrika ülkelerini gezdim. Vatanımız cennet.

Hamburg’a devam edeceğim…