CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Turgutlu’daki bazı liselerde ’Günlük hayatta dini değerleri anlamlandırma ve öğrencilerin İslam dinine bakışı’ isimli proje kapsamında yapılan ankete dikkat çekti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce de soruşturma başlatılan ankette, öğrencilere yaşam tarzları, görüş ve dini inanışları, değer yargıları ile ilgili sorular sorulmasının özel hayata saygı hakkına, düşünce ve ifade özgürlüğüne, laik ve bilimsel eğitim-öğrenim hakkına bir darbe niteliğinde olduğunu vurguladı.

CHP Milletvekili Tanrıkulu, TBMM’ye, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı yanıtlanması talebiyle bir soru önergesi vererek şu soruları yöneltti:

"Turgutlu’da eğitim gören lise düzeyindeki öğrencilerin katılması istenilen anketin ’Günlük hayatta dini değerleri anlamlandırma ve öğrencilerin İslam dinine bakışı’ isimli projede kullanılmak üzere yapıldığı iddiaları doğru mudur?

Milli Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan herhangi bir protokol var mıdır? Varsa, içeriği nedir?

'Günlük hayatta dini değerleri anlamlandırma ve öğrencilerin İslam dinine bakışı’ isimli TÜBİTAK Araştırma Projesi’nin yapılmasının gerçek amacı nedir?

Projeyle ulaşılması hedeflenen sonuç nedir? Proje metninde bu hususlar nasıl ifade edilmektedir? Lise çağındaki öğrencilere yapılan ve kişilerin özel hayatlarına, dini değerlerine yönelik sorular içeren bir anket nasıl bir bilimsel araştırma çalışması olarak kabul edilmiştir?

Okul yönetimleri, bu anketlerin yapılmasından önce velilerin iznine başvurmuş mudur? Ya da kendilerini anket çalışması konusunda bilgilendirmiş midir? Turgutlu ilçesinde yapılan bu anket çalışması için hangi düzeyde yetkililerden izin alınmıştır? Milli Eğitim Bakanlığı konu hakkında bilgilendirilmiş midir ve izne başvurulmuş mudur?

TÜBİTAK adı geçen proje kapsamında yapılan çalışmalardan ve bu anket çalışmasından haberdar mıdır? Sözü edilen anket çalışması kim tarafından hazırlanmıştır. Soruların hazırlanmasında bilimsel yöntemler göz önünde bulundurulmuş mudur? Bu hazırlık sürecine psikolojik ve rehber danışmanlar dahil edilmiş midir? Reşit olmayan ve bununla birlikte yetişkin birer birey olma yolunda ilerleyen gençlere yöneltilen anket sorularının ve görüş belirtilmesi beklenen önerme ve yargıların kişilerin zihinlerinde nasıl bir etki yaratacağı göz önüne alınmış mıdır?

Lise çağındaki öğrencilere yöneltilen ’Evleneceğiniz kişi sizinle aynı dinden olmalı mıdır?’, ’Dini cemaatler olmalı mıdır?’, ’Giyim kuşam biçimi dinde esas alınmalı mıdır?’, ’Kız ya da erkek kardeşinizin başka din veya mezhepten biriyle evlenmesini onaylar mısınız?’ soruları, laik ve demokratik eğitim anlayışıyla örtüşmekte midir?

Öğrencilere katılıp katılmadıkları sorulan, ’İnanan kişinin dini uğruna birtakım zorluklara katlanması gereklidir’, ’İslam dinine göre öğrencilerin sınavda kopya çekmesi kul hakkına girmektedir’, ’İslam ülkelerine liderlik yapacak bir halifenin olması gerekli midir?’, ’Türkiye’de İslam dininin anlaşılmasında ve öğretilmesinde engeller vardır’, ’Evleneceğim kişi dindar olmalıdır’ ve ’Birey hayatını dine göre düzenlemelidir’ gibi önerme ve yargılar, din temelli bir yönlendirmeyi mi hedeflemektedir? Bu tür soruların bilimsel bir proje kapsamında, laik ve bilimsel bir eğitim sistemi ile ilişkisi nedir? Bu anket çalışmasının öğrencilere ve hatta ailelerine yönelik bir ’fişleme’ amacı ile yapıldığı iddiaları doğru mudur? İddialar ile ilgili olarak inceleme ve soruşturma başlatılacak mıdır?

Öğrenciler, ankete katılım konusunda özgür tutulmuş mudur? Yoksa ankete katılım okul yönetimi ve öğretmenlerce zorunlu mu kılınmıştır? Ankete katılmak istemeyen ve buna olumsuz tepki veren veliler olmuş mudur? Bu konuda okul müdürlükleri ne gibi bir yol izlemiştir? Bu tür anketlerin pilot İller seçilerek Milli Eğitim Bakanlığının talimatı ile yaptırıldığı iddiası doğru mudur?"

Editör: TE Bilişim