Yargıtay’ın bozma kararının ardından İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülün duruşmanın 4. celsesine, müşteki Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği yetkilisi Sanem Deniz Kural, Eda Okutgen’in babası Abdullah Orhan Okutgen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Melli ve müşteki avukatı hazır bulundu. Sanık Uğur B. ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Bandırma L Tipi Cezaevinden İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği için katılamadı. Mahkeme başkanı, sanığın cezai ehliyeti olup olmadığının belirlenmesinin İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelecek olan raporun beklendiğini söyledi. Müşteki avukatı, bu aşamada bir diyeceklerinin olmadığını, raporun beklenilmesine karar verilmesini talep etti. Duruşma savcısı sanığın tutukluluk halinin devamını ve raporun beklenilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığına dair İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelecek olan raporun beklenilmesine, sanığın tutukluluk halinin devam etmesine karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  OLAYIN GEÇMİŞİ

  Olay, 30 Kasım 2014’te Fahrettin Altay Mahallesi'ndeki apartmanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ilaç firmasında çalışan 41 yaşındaki Eda Okutgen, organizasyon işiyle uğraşan 43 yaşındaki Uğur B.’den bir yıl önce şiddetli geçimsizlik yüzünden boşandı. Yakınlarının araya girmesiyle barışan Eda Okutgen ve Uğur B., tekrar aynı evde yaşamaya başladı. Eda Okutgen, Uğur B. ile kavga edince evden ayrıldı. Uğur B., apartman çıkışında yakaladığı Eda Okutgen’i defalarca bıçakladı. Okutgen hastanede hayatını kaybederken, polis merkezine giderek teslim olan Uğur B. tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı Çetin Yağlı, sanık Uğur B. hakkında, Eda Okutgen’i ’kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açtı. Mahkeme heyeti, sanığa ömür boyu hapis cezası verdi. Sanığın avukatı kararı temyiz etti. Temyiz istemini inceleyen Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, sanığın, avukatının talebi doğrultusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesine gönderilerek yeni rapor alınması gerektiğini belirtip, kararı bozdu. Bozma gerekçesinde, sanığın cezai ehliyetinin tam olduğuna ilişkin Manisa Ruh Salığı ve Hastalıkları Hastanesinin 3 Mart 2015 tarihinde verdiği rapor dosyada bulunmasına karşın, avukatının sunduğu dilekçelerin ekindeki tıbbi evraklar dikkate alındığında, cezai ehliyeti bulunup bulunmadığı konusunda tereddüt oluştuğu vurgulandı. Bu yüzden İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesine gönderilerek cezai ehliyeti konusunda rapor aldırılması gerektiği belirtildi. Sanık Uğur B. yeniden yargılanmaya başlandı.

Editör: TE Bilişim