Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 ay içerisinde 4 kez yaşanan kışladaki asker zehirlenmesine ilişkin açılan davada iddianameye ve kurum raporlarına Manisa Olay Gazetesi ve Manisa Kulis Haber ulaştı. 722 müştekinin olduğu ve 35 kişinin yargılandığı davada tüm sanıklar tahliye edildi.  Kışlada hayatını kaybeden Er Hüsnü Özel’in ölümünün besin zehirlenmesi olduğu ve ölümünden bir gün önce de hastaneye gittiği ancak “durumu iyi” teşhisiyle taburcu edildiği otopsi raporuyla kesinleşirken, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun raporunda askeriyeye dağıtılan yemeklerde ‘salmonella suşları’ bakterisi tespit edildi. Raporda Resmi Gazetede yayınlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğe göre yapılan değerlendirmede de, askeriyenin kendi imkanları ve depolarıyla karşıladığı kışlanın suyunda da koliform bakteriye rastlandığı ve içme sularının yönetmeliğine uygun olmadığı açıklaması mahkeme kayıtlarına geçti. Zehirlenmeye yol açan hindi etinin sıcak su da çözdürüldükten sonra oda sıcaklığında 27 saat bekletildiği görüntü kayıtları ile belgelendirildi.

ÖZEL HABER BERFİN ADICAN

Kışlalarda ardı ardına 4 defa yaşanan asker zehirlenmelerine ilişkin Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması 18 Aralık tarihinde görüldü.

722 kişinin müşteki olduğu ve 35 sanığın ‘taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma, görevi ihmal’ suçuyla yargılandığı davada, kasıt olmadığı göz önünde bulundurulduğundan tutuklu zanlı kalmadı.

Manisa Olay Gazetesi ve Manisa Kulis Haber, davaya konu 86 sayfalık iddianame ile olayla ilgili kurum raporları ve otopsi sonuçlarına ulaştı.

23 MAYIS’TA TABURCU EDİLDİ, 25 MAYIS GECESİ HAYATINI KAYBETTİ

 25 Mayıs günü saat gece 01:00 sıralarında Merkezefendi Devlet Hastanesi’ne getirilen ve burada hayatını kaybeden Er Hüsnü Özel’in İzmir Adli Tıp Kurumu’nun verdiği otopsi raporu mahkeme tutanaklarına geçti.

Er Hüsnü Özel’in 23 Mayıs’ta yedikleri yemekten rahatsızlanması üzerine askeri birlikteki revire götürüldüğü ve aynı gün hastaneye kaldırıldığı, rutin tedavisinin ardından taburcu edildiği ve 25 Kasım gecesi kışlada kendisinden nabız alınamadığı, saat 01:03’te Merkezefendi Devlet Hastanesi’ne eks olarak giriş yaptığı belirtildi.

ADLİ TIP, ER HÜSNÜ ÖZEL’İN ÖLÜMÜNE, “KESİNLİKLE BESİN ZEHİRLENMESİ” DEDİ

İzmir Adli Tıp Kurumu’nun otopsi raporunda Er Hüsnü Özel’in kan kültüründe staphylococcus hominis, beyin ve sağ ile sol akciğer sürüntü kültürlerinde enterobacter cloacae ürediği belirtildi.

Raporda Er Hüsnü Özel’in besin zehirlenmesi dışında herhangi bir etkenle zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı ifade edilirken, askerin ölüm etkeninin kesin olarak tespit edilemeyen besin zehirlenmesi ve gelişen komplikasyon sonucu meydana geldiği oy birliğiyle kabul edildi.

BİR DİĞER RAPORDA, ‘ER HÜSNÜ ÖZEL’İN ÖLÜMÜNDE İHMAL OLABİLİR’ DENDİ

Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından oluşturulan heyetin raporunda ise Er Hüsnü Özel’in ölümünün gıda enfeksiyonuna bağlı olduğu ifade edilirken, hastane acil servisinde kendisini tedavi eden doktorun ihmali olabileceği belirtildi.

Raporda, “Ölen şahsın kışlada olması, genç yaşta olması, kronik hastalığı olmayan eğitimlere katılabilecek durumda sağlık yeterliliğine sahip olduğu, yapılan muayenelerce tespit edilmiştir. Ayrıca askerlik ve askerlik sırasındaki eğitim belli bir fiziksel kapasiteye sahip olmayı gerektirir. Bu yeterliliğe sahip kimselerin dış etkenler tarafından müdahale edilmedikçe bu şekilde ani bir ölüm gerçekleşmesi mümkün değildir. Şahsın ölüm zamanı gıda zehirlenmesinin olduğu bir dönemde meydana gelmesi ve kendisinin de buna maruz kalması, ayrıca otopside kan ve doku örneklerinin mikrobiyolojik analizinde stafikokus hominus, enterobakter clocac bulunması, askerin ölümünde bir gıda enfeksiyonuna bağlı olduğu kanaat edilmiştir. Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun raporunda da belirtildiği gibi şahsın geçirdiği hastalıkla ölümü arasında nedensel bir bağ vardır.  Ancak acilde ilk muayeneyi yapan ve biyokimyasal tahlilleri alan, tedavisini ve takibini yapan hekimin kusurlu olduğu konusunda (acilde bekletilme süresi, lenfopeni ve diğer vital bulgular göz önüne alınıp genel durum düzeldikten sonra mı bırakılmış, vital durumla taburcu arasında nasıl bir değişme olup olmadığı) şüpheler taşımaktadır. Ayrıca ölen askerin otopsi sonucunda her ne kadar gıda ve diğer insanlarda görülen bakterilerin olmayıp çevrede ve toprakta oluşabilecek mikropların kanda ve dokuda görülmesi, ayrıca akciğerde antrakoz görüntüsü olması, askerin iki defa enfeksiyon nedeniyle antibiyotikli tedavi görmesi ölen askerde bağışıklık sisteminin düşüklüğünü göstermektedir. Ayrıca alvolerin dolu olması şahısta viral solunum yolu enfeksiyonu da olduğu kanıt olarak düşünülebilir. Ancak bağışıklık düşüklüğü nedeniyle gıda zehirlenmesinin esas nedeni olmayıp bağışıklık sistemi düşüklüğüyle birlikte bu ölümün meydana geldiği kanaatindeyim” ifadeleri kullanıldı.

HİNDİ ETİNDE 3 BAKTERİ BULUNDU

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Ege Ordusu Gıda Kontrol Müfreze Komutanlığı’nın 29 Mayıs tarihli mikrobiyolojik gıda analiz raporunda, askerlerin yedikten sonra besin zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldığı hindi etinde salmonella, E.Coli ve koliform bakterileri bulunduğu açıklandı.

Yine askeriyeye dağıtılan salçalı spagettiye ait inceleme raporunda salmonella, koagülaz pozitif stafilakok, E.Coli ve koliform bakterilerinin tespit edildiği belirtildi.

TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU DA ‘UYGUN DEĞİL’ DEDİ

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun da askeri birliklerde gözlemlenen gıda zehirlenmelerine ilişkin hazırladığı raporda gıdalarda salmonella suşları bulunduğu, dışkı örneklerinde EPEC tespit edildiği ve gıdaların hijyen koşullarına uygun olmadığı ifade edildi.

ASKERİYENİN KENDİ ÇIKARDIĞI İÇME SUYUNDA DA BAKTERİ BULUNDU

İddianameye konu olan raporlarda Manisa İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Halk Sağlığı Laboratuvarları’nın incelediği çeşme suyu örnekleri açıklandı.

Manisa İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün raporunda Batı Kışla Su Deposu ile çeşmelerden alınan su örneklerinin İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmeliğe göre incelendiği ve sularda koliform bakteriye rastlandığı, bu yüzden askeriyenin içme suyunun da yönetmeliğe uygun olmadığı görüldüğü belirtildi.

SICAK SU DA ÇÖZDÜRÜP 27 SAAT DIŞARDA BEKLETMİŞLER

İddianamede askerlerin zehirlendiği hindi etinin soğuk hava deposundan çıkarılma ve tüketilme süreçlerinin de usullere uygun olmadığı belirtildi.

Askeriyenin mutfağındaki kamera kayıtları ve yemek hazırlanma süreçlerinin incelendiği raporda hindi etinin 22 Mayıs’ta soğuk hava deposundan çıkarıldığı, etin 4 derecede uygun sürede çözülmesi gerekirken, sıcak sudan geçirildiği ve oda sıcaklığı ortamında bekletildiği belirtildi. Teftiş raporunda ayrıca zehirlenmeye neden olan hindi etinin, soğuk hava deposundan çıkarıldıktan 27 saat sonra yemeğinin yapıldığı ve askerlere servis edildiği; bu durumun çözdürme ile muhafaza işlemlerine uygun olmadığı açıklandı.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda ise hindi etinin 7 saat boyunca su içerisinde bekletilip çözdürülmeye çalışıldığı ve kırmızı et ile aynı kıyma makinesinde parçalandığı ifade edildi.

16 VE 17 HAZİRAN’DAKİ YEMEKLERDE DE BAKTERİ TESPİT EDİLDİ

İzmir İl Gıda Kontrol Laboratuvarı’nın analizleri sonucu 16 ve 17 Haziran’da besin zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılan askerlerin yedikleri kadınbudu köfte, domates çorbası, kabak dolması ve ezogelin çorbasında ballicus cereus isimli bakterinin tespit edildiği anlaşıldı.

MUTFAKTA ÇALIŞAN PERSONELİN DE MUAYENELERİ EKSİK

Öte yandan 23 ve 24 Mayıs tarihlerinde mutfakta çalışan personele ait portöy muayeneleri de incelendi. 35 kişinin 18’inin muayene dosyalarının eksik olduğu ve bu şekilde işe başlatıldığı  ifade edilirken, çalışanların muayenelerinin de yetersiz yapıldığı belirtildi.

ROTA’NIN GIDA MÜHENDİSİ: “BEN UYARDIM, ASKERİ YETKİLİLER ‘YEMEĞİNİZİ YAPIN GEÇİN’ DEDİ”

Asker zehirlenmelerine ilişkin iddianamede Rota Yemekçilik A.Ş çalışanlarının ifadeleri de şok etti.

Olay yerinde alınan ifadelerde Gıda Mühendisi E.D, 22 Mayıs günü şirkette görevli olmadığını, 23 Mayıs’ta işyerine geldiğinde yemeğin nasıl hazırlandığını görmediğini ve olayda bir kusuru olmadığını söyledi. E.D, olaydan önce ve sonra yemek yapımında kullanılan suyun kötü aktığı konusunda askeri yetkililere bildirimde bulunduğunu ancak itirazının önemsenmediği ve kendisine, “Siz yemeğinizi yapın geçin” dendiğini öne sürdü.

“SENİN SUYA ÇAMUR ATMADIĞINI NEREDEN BİLEYİM?”

Bir diğer çalışan C.B, “Meydana gelen zehirlenme olayının olduğu gün askerlerimize servis edilen yemekten ben ve benim gibi şirkette çalışan arkadaşların hepsi yedi. Aynı yemekten kontroldeki görevli komutanlar da yemek suretiyle kontrol ettiler ve sevk için onay verildikten sonra bu yemek dağıtıma hazırlandı. Yaklaşık 10 gün önce su ile ilgili bir sıkıntı oldu. Tatlıcı arkadaş hazırlık safhasında suyun bulanık ve çamurlu olduğunu görerek gıda mühendisi E.D’ye durumu aktarmış, suyu göstermiş. E.D, sorumlu komutanları ve rütbelileri durumdan haberdar etmiştir. Gelen görevli komutanlar çamurlu suyu gördü, ben de oradaydım. Komutanlardan biri, ‘senin oraya çamur atmadığını ben nereden bileyim, belki toprak attın’ diye tatlıcı arkadaşa söyledi. Kayıtlara bakın, görülecektir” dedi.

İddianamede ise bulanık suyu gören çalışanların konuyu komutanlara bildirilmediği ifade edildi.

8 YILDAN 15 YILA KADAR YARGILANIYORLAR

Öte yandan Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 35 kişi hakkında ‘taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma, görevi ihmal’ suçlamasıyla açılan davada tamamı tutuksuz sanıklar, 8 ila 15 yıl arasında ceza istemiyle yargılanıyor.

NE OLMUŞTU?

23 Mayıs tarihinde Manisa 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'nda bin 49 asker gıda zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırılmış, er Hüsnü Özel yaşamını yitirmişti.

Bu olaydan 4 gün sonra, 27 Mayıs tarihinde bu kez, Kırkağaç 6'ncı Jandarma Komando Er Eğitim Alayı'nda zehirlenme vakası yaşanmış, 70 asker hastaneye kaldırılmıştı.

Üçüncü zehirlenme vakası ise 16 Haziran tarihinde Manisa 1'inci Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı General Seyfettin Çalbatur Kışlası'nda yaşanmış ve 69 asker hastanede tedaviye alınmıştı.

4. zehirlenme olayı ise 17 Haziran'da Manisa'da 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'nda yaşanmış ve yaklaşık 400 asker akşam yemeğinin ardından zehirlenme şüphesiyle hastanelere kaldırılmıştı.

Ardı arkası kesilmeyen zehirlenme olaylarının ardından Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Manisa'ya gelerek Rota Yemekçilik A.Ş ile sözleşmenin fesh edildiğini açıklamış, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararıyla da firmanın 21 çalışanı gözaltına alınmıştı. Çalışanlardan 6’sı tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Editör: TE Bilişim