16 Nisan'a 25 gün kala ‘evet' ve ‘hayır' kampanyaları hızlanmaya başladı. Seçmenin büyük bir kesimi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında net bir bilgi sahibi değilken, tarafların birbirlerine yönelttikleri argümanları AK Parti ve CHP İl Başkanları ve yönetim kurulu üyeleri tek tek tartıştı.
MADDE MADDE TARTIŞTILAR
AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli, İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş ve AK Parti Ar-Ge Başkanı Şemsettin Şahin, referandumda hayır diyeceklerin sisteme yönelttiği eleştirilere yanıt vererek, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin gelmesi halinde değişecekleri anlattı.
18 YAŞA ‘SEÇEBİLEN, SEÇİLEBİLİR' VURGUSU
- Anayasamızın 76. maddesinde 25 olan milletvekili seçilme yaşı, teklifte 18'e düşürüldü. 18 yaşındaki birinin milletvekilliği makamını kaldırabileceğini düşünüyor musunuz? Bu konu kamuoyunda da çokça tartışılıyor.
AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli: Biz Çanakkale Zaferi'ni kazanırken 15-16 yaşındaki çocuklarımız harbe gitti, hiçbiri geri dönmeyi düşünmedi. Bizim milletimizin insanları şuurlu insanlardır. Seçilme yaşı 30'du. Biz bunu 25'e indirdik. Şimdi 25'in de altına indiriyoruz. Öncelikle bu konuyu kafamızda oturtmamız lazım. Seçebilen, aynı zamanda seçilebilir. Biz 600 milletvekilinin tamamını bu yaştan seçeriz demiyoruz. Gerçekten kendini geliştirmiş, kendi yaş grubunun heyecanını taşıyabilecek biri milletvekili olabilir diyoruz.
-Teklifinizde askerlik ile ilişiği kesilen ibaresi var. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, askerliğini yapmamış genç vekillerin askerlikten muaf tutulabileceğini de söylemişti. Burada bir çelişki yok mu?
AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli: Genç vekilleri sadece askerlik noktasında düşünmemek gerekiyor. 18-25 yaş arasında seçilecek milletvekili askerliğini yapmış olabilir, fiziki engeli olabilir ya da kadınlardan seçilebilir. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet ettiğini söylemiştir. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi bunun tam tersi bir davranış içinde. Gençlerimizin pek çoğunun temsilde de, cephede de, meslekte de başarılı olacağını düşünüyorum. Gençlerin temsil yeteneğine sahip olması gerektiğine inanıyorum. Yasaların uygulanması, kanun maddeleriyle düzenlenecek. Bu düzenlemeler olurken askerlikle ilgili de bir paragraf açılabilir.
MİLLETVEKİLİ SAYISININ ARTTIRILMASI EKONOMİYİ ETKİLER Mİ?
- Anayasa teklifinin 75. maddesinde, milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarıldığını görüyoruz. Muhalefet, milletvekili sayısının artmasını ülke ekonomisine külfet olarak değerlendiriyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli: Milletvekilleri halkın seçtiği en yüksek makamın birinde oturuyor. Biz hiçbir zaman milletvekillerimize bakıyoruz diye düşünmedik. Eşit temsil sağlayabilmek için bu sayıyı arttırmak istiyoruz. SHP döneminde bir gecede 100 milletvekili arttırıldı. O zamanlar Türkiye'nin nüfusu 58 milyon civarıydı. 50 milletvekilinin maliyeti, Türkiye bütçesi için çok küçük bir hesap.
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: 450 olan milletvekilini bir gecede 550 yaparken halka sordular mı? O zaman iktidarda SHP vardı. Şimdi biz milletvekili sayısını yükseltmek için halka sorduğumuzda suç mu oluyor? Şu anda 550 milletvekilimiz var. 80 milyona vurduğunuzda milletvekilinin başına 200 bin kişi düşüyor. 600 bile az bir sayıdır. Milletvekili sayısının artmasıyla birlikte milletvekili başına 133 bin kişi düşüyor. Avrupa'daki örneklere baktığınız milletvekili sayıları çok daha fazla. Bunların hepsi dünya ve Avrupa normlarına uygun olarak yapıldı. Bizim genç ve dinamik bir nüfusumuz var. 200 bin kişiye hangi milletvekili gelip sıkıntısını sorabilir? Manisa'da 9 milletvekili var. Tatil dışında hangisi Manisa'ya gelebiliyor? Milletvekili sayısı arttığında halkla daha içli dışlı olunacak. İsveç'in nüfusu 9,5 milyon civarında. Milletvekili sayısı 349. İsveç'in İstanbul kadar nüfusu yok. Ama Türkiye 550 milletvekiliyle yönetilmeye çalışılıyor. Evet, milletvekillerinin gelir ve giderleri fazla. Ancak siz genç ve dinamik bir nüfusu yönetmek için yola çıkıyorsanız ister istemez bazı şeyleri göze almak zorundasınız.
AK Parti AR-Ge Başkanı Şemsettin Şahin: 600 çok çok normal bir rakam, daha da fazla olması gerekir. Almanya'nın 82 milyon nüfusu var. Almanya'da bine yakın milletvekili var. Avrupa'ya göre milletvekili sayımız çok az. 1934 yılında 40 bin kişiye bir milletvekili düşüyor ibaresi var. Tarihleriyle çelişiyorlar.
TBMM'NİN YETKİSİ AZALTILIYOR MU?
- Anayasanın 87. Maddesinde TBMM'nin görev ve yetkileri arasında Bakanlar Kurulu'nu denetlemek de var. Teklifte ise bu madde çıkarılmış. Bakanlar Kurulu ve bakanları TBMM denetleyemeyecek. Bu durum, TBMM'nin gücünü azaltmıyor mu?
AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli: Bu zamana kadar Bakanlar nasıl bir cezaya tabii tutuldu da bunu eleştiriyorlar? Bakanlar ve Cumhurbaşkanı, meclisin vereceği önergeyle ve yeterli çoğunlukla herhangi bir suçtan yargılanabiliyor. Artık denetleme çok daha rahat olacak. Meclis bu noktada bir fren görevi görüyor.
"OY ALAN BİR İNSANA YETKİ VERMEK ZORUNDASINIZ"
- Şimdiki anayasanın 89. maddesinde ‘TBMM, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse kanun Cumhurbaşkanı'nca yayınlanır' deniyor. Değişiklikte bu maddeye ‘üye tam sayısının salt çoğunluğu' ibaresi eklenmiş. Bu da 600 milletvekilinin 301'ine tekabül ediyor. Muhalefet bu ibareyi kendi iradesinde ısrar edebilmek olarak değerlendiriyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Yüzde 50+1 almış Cumhurbaşkanı'na yetki nasıl verilecek? Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için yüzde 50+1 veriliyor. Bu insana yürütme yap deniyor. Bu sayının aşağılara çekilmesini istiyorlar. Eğer bu sayı aşağılara çekilirse, Cumhurbaşkanı çalıştırılmaz. Şu anda bile çalıştırmıyorlar. 2 hafta önce ABD başkanı Donald Trump, 46 savcının istifasını istedi. Niye orada kimse kalkıp ‘sen neden bu yetkiyi kullanıyorsun?' demedi? Oy alan bir insana yetki verilmek zorundasınız.
SÖZLÜ SORU VE GENSORU TARTIŞMALARI
- 98. madde teklifinde TBMM'nin sözlü soru ve gensoru yetkisi kaldırılıp yerine yazılı soru getirilmiş. Yazılı soru da yalnızca Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Bakanlara yöneltilebiliyor. Zaten bu teklifle ilgili evetçiler ve hayırcılar arasında kıyamet koptu. Bu konuyu açabilir misiniz?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Bu sistemle yasama ve yürütme ayrılıyor. Şu anda yasamayı da yürütmeyi de meclis görünümü altında Bakanlar Kurulu yapıyor. Milletvekili şu anda görüntüdür. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde milletvekili ortaya çıkacak. Şu anki sistemde bir milletvekili soru sorduğu zaman muhatap ister cevaplar, isterse cevaplamaz. Bu sistemde 15 gün içerisinde cevaplamak zorunda. Yüzde 50+1 alan kişi siyasi kişiliktir. Cumhurbaşkanı siyasi, bakanlar ve yardımcılar bürokrat kişilerdir. Burayı kaçırıyorlar. Siyasi kişiliği sorgulama sistemi çok farklıdır.
CUMHURBAŞKANI'NIN PARTİSİNİN OLMASI TARAFSIZLIK İLKESİNİ ZEDELER Mİ?
- 101. maddede Cumhurbaşkanı'nın siyasi partiyle bağlantısı kesilir ibaresi teklifte kalkıyor. Yani Cumhurbaşkanı artık Parti Genel Başkanı da olabilir. Bu tarafsızlık ilkesini zedelemez mi?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Başbakanımızın şu anda bir partisi var mı? Belediye Başkanımızın var mı? Aslında şu anda yürürlükte olan bir şeyi biz yasal hale getiriyoruz. Hangi Cumhurbaşkanı tarafsızdı? Ahmet Necdet Sezer, 250'ye yakın DHKP-C'liyi serbest bırakmadı mı? Burada bir tarafsızlık var mı sizce? Bir de şu anki Cumhurbaşkanı'na bakalım. Bence tarafsızlığı, Ahmet Necdet Sezer'den fazla. ABD Başkanı Donald Trump'ın partisi yok mu?
AK Parti Ar-Ge Başkanı Şemsettin Şahin: Şu anda sembolik olan durumu yürürlüğe koyuyoruz. Elbetteki siyasi bir tarafı var. Bu, hizmet yapmasına engel değil.
3 DÖNEM KARMAŞASI
- Kritik noktalardan biri de Cumhurbaşkanı'nın çalışma dönemi. Teklifte normalde 2 dönem, yani 10 yıl olarak belirtiliyor. Ancak bir ibarede ‘Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir' deniyor. Bu ibare, 3. dönemin önünü açmak değil midir? Örneğin Cumhurbaşkanı ile meclisteki çoğunluğun aynı partiden olduğunu düşünelim. Mecliste salt çoğunluk sağlandığında, Cumhurbaşkanı'nın 3. defa aday olması için ülke erken seçime götürülemez mi?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Buradaki amaç, meclisin de, Cumhurbaşkanı'nın da seçim yenileme kararını kötüye kullanmamasıdır. ‘Meclisle Cumhurbaşkanı uyumlu çalışsın, 5 yıl boyunca ülkede refah olsun' deniliyor.
AK Parti Ar-Ge Başkanı: Bu tersten de düşünülebilir. İlk yıl Cumhurbaşkanı seçilir, meclis erken seçim kararı alır. İkinci yıl yapar, bir yıl daha seçim kararı alır. Üçüncüsünde tam yapar. Yani 3 dönemi 7 yıllık bir süreye de düşürebilir.
-İşte tam da bahsettiğiniz bu konu yeni bir karmaşa getirmeyecek mi?
AK Parti Ar-Ge Başkanı: Sistem tamamen uzlaşı üzerine oluşturuldu. ‘2 yılda bir halkın karşısına gelmeyin' deniyor.
-Meclisin uzlaşamayacağını da öngörmek lazım… Bu madde üzerindeki konuşmalarda çok ikna olamıyorum.
AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli: Burada niyet ölçülür. Halkın karşısına gelip, halk cevabı verir. Millet bu konuda çok bilinçlidir. Millet 80 anayasasına oy verdi ancak Özal'a tek başına hükümet kurma yetkisi de vermedi mi? Demek ki biz milletimizin ferasetine inanmak zorundayız.
CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ NELER GETİRECEK?
Soru: Anayasanın 104. maddesi, teklifte neredeyse tümüyle baştan yazılmış. Cumhurbaşkanı'nın kararname yetkisi var. Son dönemlerde çıkan KHK'lardan mağdur olan, göreve geri iade edilen insanlar var. Muhalefetin sorusu şu. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hukuk devleti yönünden ciddi sorunlar oluşturmaz mı?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Öncelikle kanun ve kararnamenin ne olduğunu bilmeliyiz. Kanun en üstte, kararname en alttadır. Cumhurbaşkanı'nın ülkeyi yönetmesi için belli yetkilerin verilmesi gerekir. Şu anda kararnameyi Bakanlar Kurulu yapıyor. Bu sistemde kararname yetkisi Cumhurbaşkanı'nda. Kanunla belirtilmiş konularda, özel hak ve özgürlüklerde kararname çıkaramazsınız. Cumhurbaşkanı kararname çıkardıktan 3 ay sonra meclis bunu görüşmek zorunda. Görüşmezse kararname düşüyor. Cumhurbaşkanı bir kararname çıkardı. Meclis de ‘ben senin kararnameni beğenmedim, karşısına kanun çıkarıyorum' diyebilir. Meclis kanun çıkardığı an kararname yere düşer. Eğer siz bir Cumhurbaşkanı seçiyorsanız kararname vereceksiniz ancak denetim mekanizması olarak meclisi belirleyeceksiniz.
-Yalnız burada önemli bir nokta var. Cumhurbaşkanı, OHAL durumunda temel hak ve özgürlüklere ilişkin kararname çıkartabiliyor. Örneğin bir Cumhurbaşkanı, OHAL'deyken ‘Türkiye'de bir daha içki ve sigara satılamayacak' gibi bir kararname çıkartabilir mi? Halk bunu sıkça soruyor. Farklı özgürlükleri de değerlendirerek yorum yapmanızı istiyorum.
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Diyelim ki çıkarttı. X bir Cumhurbaşkanı ‘kararname çıkartıyorum, satılmayacak' dedi. 3 ay içerisinde meclis onu görüşmezse bu kararname yetkisizdir. Kişisel hak ve özgürlüklere girdiği için aslında çıkartamaz. Sınırlamalar yapılabilir. Meclis yanlış bulursa bunu engelleyebilir.
ÜST KADEME KAMU YÖNETİCİLERİNİN ATANMASI VE KRİTERLERİN BELİRLENMESİ
- Yine 104. maddede ‘Cumhurbaşkanı üst düzey kamu yöneticilerini atar ve görevlerine son verir' ibaresinin yanına ‘bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler' ifadesi eklenmiş. Atama ve görevden almaya ilişkin kuralları da Cumhurbaşkanı koyacak. Bu bir teşkilatlanma değil mi?
AK Parti Ar-Ge Başkanı Şemsettin Şahin: Bu durum çok normal. Örneğini İl Başkanımız Berk Mersinli üzerinden verelim. Berk başkanımız kiminle daha iyi icraat yapacaksa onları seçecek. 5 yıllığına seçecek. Amaç budur. Ben ekibimi kurabilmeliyim ki, daha iyi iş yapayım.
-Verdiğiniz örnek üzerinden gidiyorum. Cumhurbaşkanı, iş yapabileceği kişileri belirliyor ancak onların kriterlerini de belirliyor. Bunu neye göre belirleyecek? Gerek eğitim, gerekse birikim açısından hak etmediği halde bir yakınını üst düzey kamu yöneticisi olarak atayabilir. Öyle değil mi?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi gelirse bunlar çocuklarını, kardeşlerini koyacaklar' diyor. Ben de CHP tarihine bakalım diyorum. İsmet İnönü'nün oğlu, gelini, kızı, damadı, hepsi partide milletvekilliği yaptı mı? Yaptı. Karşılarındakini kendileri gibi biliyorlar. 14 yıldır iktidardayız. Hangimizin oğlu, hangimizin kızı bir yere geldi? Şeytanın avukatlığını yapıyorlar. Hukuk mühendisliği yapmanın bir mantığı yok.
AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli: Bizim tüzüğümüzde bu konu var. Yönetime bile alamıyoruz.
-Siz AK Partiye göre örnek veriyorsunuz. Başka bir Cumhurbaşkanı gelip akrabalarını üst düzey kamu yöneticisi olarak atayabilir. Bunun asla olmayacağı ihtimalini şu aşamada bilebilir miyiz?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Bunu yaparsa 5 yıl sonra halkın önüne o gidecek. Burada riski alan, 5 yıl sonra görür.
AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli: Şuanda da bakan müşaviri bu şekilde atanabilir ancak bu kullanılan bir şey değil. Sayın Cumhurbaşkanımızı konudan dışarıya koyuyorum. Herhangi bir Cumhurbaşkanı akrabalarını bu noktalara getirdiğinde zaman içerisinde tasfiye edersiniz. Sandıkta tepkini koyabilirsin.
-5 yıllık bir süreden bahsediyorsunuz. Seçime gidilene kadar ülkeye verilebilecek olan zararı hesaba katıyor musunuz? Bu riske atılacak bir konu değil.
AK Parti Ar-Ge Başkanı: 5 yıl sonrası bir alternatif… X bir Cumhurbaşkanı ekibine akrabasını aldı diyelim. Eğer faaliyet alanında ciddi problem oluşturursa, Meclis hemen seçime gidebilir… Yani, ben Cumhurbaşkanı seçildim. Ekibimi kurarken akrabalarımı aldım. Bu kamuoyunda ciddi bir problem olur ve meclis seçime gitmek ister.
-Meclisin seçime gitmesi için 360 milletvekiline ihtiyaç var. Teoride söylediğiniz doğru ancak pratikte bu imkansız gibi görünüyor.
AK Parti Ar-Ge Başkanı: Farz edelim ki dediğiniz gibi oldu. En sonunda nihai sonuç gelmeyecek mi?
-Siz fren mekanizmasını 5 yıllık bir halk seçimine bırakıyorsunuz. Cumhurbaşkanı tüm akrabalarını atadı ve meclis süreci erken seçime götüremiyor. Bu da bir tıkanıklık oluşturmuyor mu?
AK Parti Ar-Ge Başkanı: Meclis, Cumhurbaşkanına yakın bir siyasi noktada olsa da ‘bunlar yanlış yapıyor' der. Eğer olmazsa o noktada ciddi bir problem olur. Mevcut sistem çok iadelize değil. Mevcut sistemde bu dediklerinizin hepsini Cumhurbaşkanı yapabilir.
-Ama biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni mevcut sistemi iyileştirmek için yapıyoruz. Bu noktada ben iyileştiğini düşünmüyorum.
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Dünyada kötüye kullanılmayacak olan hiçbir hukuk sistemi yok. Bir de bu noktada gizli oylama var. Böyle bir durumla karşılaşılırsa illa ki fire verilir.
AK Parti Ar-Ge Başkanı: Bunlar insan yapımı modeller. En iyi model çıksa da kötüye kullanılabilir.
CUMHURBAŞKANI SUÇ İŞLERSE GERÇEKTEN YARGILANABİLECEK Mİ?
- Anayasa teklifinin 105. Maddesinde Cumhurbaşkanı'nın yargılanması var. Cumhurbaşkanı'na meclisteki üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açabiliyor. Bu rakam 301 milletvekiline denk geliyor. Üye tam sayısının 5'te 3'ünün isteğiyle de soruşturma açılabiliyor. Bu rakam da tam olarak 360. Eğer Cumhurbaşkanı ve milletvekili dağılımı aynı partiden olursa soruşturma açılabileceğine inanıyor musunuz? Matematiksel olarak mümkün ancak fiilen imkansız deniyor.
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Yüzde 50+1 ile seçilen insanı ikide bir 300 vekil ile yargılamaya kalkarsanız yürütme yapamazsınız. Çoğunluk üzerinden çoğulculuk sağlanmaya çalışılıyor.
AK Parti Ar-Ge Başkanı Şemsettin Doğan: Şu anda bu sayı 413 milletvekili. Aslında yargılamanın önünü açıyor.
-Cumhurbaşkanı'nın kişisel ve görev suçu ayrılmamış. Yani Cumhurbaşkanı ölümlü bir trafik kazasına da karışsa, ya da yolsuzluk suçu işlese yargılanma aynı olacak. Arasında ayrım yapılması gerekmez mi?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: 360 rakamı çok yüksek bir rakam değil. Bunu, bugün de yapamıyorsunuz. Bugün sadece vatana ihanetle yargılanabiliyor ancak yasada vatana ihanet tanımı da belirtilmemiş.
CUMHURBAŞKANI, 100 TANE YARDIMCI ATAYABİLİR Mİ?
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en çok eleştirilen noktalarından biri de Cumhurbaşkanı yardımcı sayıları. 106. maddede bu sayı 1 veya daha fazla olarak belirlenmiş. Muhalefet, Cumhurbaşkanı'nın isterse 100 tane yardımcı atayabileceğini söylüyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Abuk subuk şeyler söylüyorlar. Bu ülkede 30 bakanı idare edemiyorsunuz. 10 yardımcı koyduğunuzu düşünün. Bunu nasıl idare edeceksiniz. Sayısının belirtilmemesi, onun kişisel yetileriyle ilgili bir durum. Sayının ona bırakılması normal. Siyaset biliminde karşılığı olmayan argümanlar üretiyorlar.
OHAL VE CUMHURBAŞKANI YETKİLERİ
- 119. Maddede OHAL yetkisi Bakanlar Kurulu'ndan alınarak Cumhurbaşkanı'na veriliyor. Cumhurbaşkanı, kendince tehlike gördüğü her an ülkede OHAL ilan edebilir mi?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Bakanlar Kurulu ne zaman başından farklı bir karar vermiş? Biz şu anda istihbarata hakim miyiz? Reisimiz söyledi. ‘Benim bildiklerimi bilseniz uyku uyuyamazsınız' dedi. Bazı şeyleri tabii ki bize söylemeyecekler ve bizden önce karar alabilirler. Bunun için devlet sorgulanamaz. OHAL'i kaldırma yetkisi yine mecliste. 3 ay boyunca görüşmezse OHAL kalkar.
ANAYASA MAHKEMESİ VE HSYK'YA ÜYE ATANMASI
- 146. maddede Anayasa Mahkemesi üyelerinin atanması var. Anayasa Mahkemesi üyeleri 17'den 15'e düşürülüyor. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nden Anayasa Mahkemesi'ne üye alınmıyor. Anayasa Mahkemesi'nin 3 üyesi meclis tarafından atanıyor. 3'ü YÖK tarafından öneriliyor ve Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. 4 isim doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. 5 üye de Yargıtay ve Danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından yine Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. Bu, hukukta kadrolaşma değil mi?
AK Parti Ar-Ge Başkanı: Aslında seçimde fark yok. Sadece maddelerin birinde askeri mahkeme kaldırıldığı için sayı düşüyor.
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Avrupa ülkelerinin hiçbirinde askeri mahkeme yok.
- 159. Maddede de HSYK'daki değişiklikler var. Yüksek ibaresi kaldırılıyor. Ayrıca yine atanma rakamlarıyla ilgili sıkıntılar var. Kurulun 13 üyesinin 7'sini doğal yollardan Cumhurbaşkanı'nın atayacağı ortaya çıkıyor.
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Şu anda HSYK'nin 22 üyesi var ve 3 daire şeklinde çalışıyor. Şu anda 2 daireye düşecek ve 13 üye olacak.
AK Parti Ar-Ge Başkanı: Mevcut sistemde yüksek yargı üyelerini Danıştay ve Sayıştay seçiyor. Peki yüksek yargı personelleri hukuk dışı karar aldığında nasıl sorguyabilirsiniz? Şu anda Cumhurbaşkanı ve meclisi halk seçecek. Doğal olarak hukuk dışı karar alındığında halk ‘ben sizi gönderdim ama başarısız oldunuz' diyecek.
-Anladığım kadarıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde freni halk olarak yorumluyorsunuz.
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: Kesinlikle öyle…
MGK SİVİLLLEŞTİRİLİYOR
- 118. Maddede Jandarma Genel Komutanlığı, MGK'dan çıkarıldı. Neden böyle bir değişikliğe gerek duyuldu?
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Aynil Yavaş: MGK da bu tasarıyla birlikte sivilleşecek.
GÜVENOYU
- Mülga hükümlere bakıldığında güvenoyu da kalkıyor…
AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli: Halk zaten güvenoyu vermiş. Başkasının vermesine ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Yüzde 13 ile güvenoyu verilen hükümetler oldu. 24 günlük hükümetler gördük. Güvenoyunu halk verir.
BÜTÇE CUMHURBAŞKANI'NIN ELİNDE
Son olarak mülga hükümler arasında bütçe de var. Şimdiki anayasanın 162. Maddesinde Bakanlar Kurulu bütçeyi TBMM'ye sunar, TBMM kabul ya da red eder ibaresi mülga edilmiş. Sisteme göre bütçe Cumhurbaşkanı'nın elinde mi?
AK Parti Ar-Ge Başkanı Şemsettin Şahin: Bir dükkan var. Bununla ilgili yorum yapamayacağım, kontrol edemeyeceğim. O zaman ne yapacağım ben? Bütçeyle ilgili tasarruf yapabilmeliyim. Cumhurbaşkanı bütçeyi hazırlıyor ancak yine denetim TBMM'de.
-Denetim TBMM'de ancak Cumhurbaşkanı ile meclisteki çoğunluğun aynı partiden olduğunu düşündüğünüzde meclisin bütçeyi reddedebileceğine gerçekten inanıyor musunuz?
AK Parti Ar-Ge Başkanı Şemsettin Şahin: Ben 5 yıl Cumhurbaşkanı olarak sistemi yürüteceğim. 2 yıl sağlığa ağırlık verilir, 3. yıl eğitime verilir. Buradaki esnekliğin temel felsefesi budur. Meclis seçim yenileyebilir, sorgulayabilir.
AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli: Ben İl Başkanıyım. Toplamda 100'e yakın yönetim kurulu üyem var. Başarısızlık durumunda bunun bedelini ödüyorum. Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden birini Cumhurbaşkanı seçeceğiz ya da hasbelkader biri Cumhurbaşkanı olarak seçilecek diye bir algı yaratılıyor. Milyonda bir olacak bir ihtimaller üzerinden gelecekle ilgili tasarruf yapamayız.
Yarın: CHP İl Başkanı Halil Tokul ve İl Yönetim Kurulu üyeleri İlksen Uludağ Özalper ile Demirhan Gözaçan, referandumda neden ‘hayır' dediklerini anlatarak, ‘evet' kampanyası yürütenlerin eleştirilerine yanıt verecek.
Editör: TE Bilişim