Şampiyonluğunu ilan eden Manisa Büyükşehir Belediyespor'da geçtiğimiz hafta yaşanan bir gelişme bir altyapı takipçisi olarak beni çok sevindirdi. U-19 takımının formasını giyen Oğuzhan Özden, Hüseyin Altaş ve Mehmet Uysal, A takımla birlikte çalışmalara başladılar. Kararın alınması çok olumlu, gelecek için umut verici ve olması gerekendi. Gençlere başarılar ve bol şans diliyorum. 

Manisa Büyükşehir Belediyespor'da idari ve teknik kadronun böyle bir karara imza atması olumlu bir hareket olarak karşılanırken bu sayının ilerleyen zamanlarda daha da fazla olması için umutları arttırdı. 

Tesisleşme konusunda büyük bir hamle yapan Başkan Cengiz Ergün'ün destekleriyle çalışmalar her yönde devam ederken altyapıda daha iyiyi başarabilmenin hesapları yapılıyor. 

19 yaş takımından 3 futbolcunun A takıma yükselmesinin yanında, 15 yaş takımında 14 yaş grubundan 7 oyuncunun oynaması da dikkat çekici ve kayda değer bir durum bana göre. Bu cocuklar iki sezondur bir üst yaş grubunda oldukça iyi işler yapıyor ve dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu'ndan milli takım antrenörünün de 15 yaş takımının maçını görevli olarak izlemeye gelmesi konunun önemini gözler önüne seriyor. Umarım bu çocukların çoğunun zamanı geldiğinde A takım formasını giydiklerini görebiliriz. Eğer çocuklar oynayabiliyorsa bir üst grupta oynayacak. Çocuğun yetişmesinin, kendini geliştirmesinin önüne geçilmeyecek. Tabii ki de altta kadrosu azalan takıma da gerekli takviyeler yapılarak o takımın da bütünlüğü ve gelişimi sağlanacak. Böyle olduğu takdirde altyapıda başarı sağlanır ve üste çıkan oyucularla da bir kulübün özkaynak konusunda kazanacağı takdir perçinlenir. Temennim hep bir alt gruptan beslenecek takım ve kendi bünyesinden yetişecek oyuncularla Manisa Büyükşehir Belediyespor'un adından söz ettirmesi. 

Günümüzde kendi altyapısından yetişen bir oyuncuya A takım formasını giydiren takım sayısı profesyonel kulüplere bakacak olursak çok az. Bu sayı bir üst lige çıkıldıkça azalıyor. 

Ne kadar çok altyapı oyuncusu A takımda forma giyerse altta eğitim alan çocuklar için de umut verici oluyor. Tabii ki 'İyi oyuncu nasıl yetişecek?'sorusu burada devreye girebilir. 

Türk futbolunun en önemli sorunlarından biri olan bu konuda federasyonundan, kulüplere hatta genç futbolcu adayının ailesine kadar herkesin sorumluluğu bulunuyor. 

3 milyon Türk nüfusu bulunan Almanya’dan kaliteli Türk futbolcular yetişirken, nasıl oluyor da 80 milyonluk Türkiye’den yetişmiyor? 

Almanya’da gençlere altyapı eğitimleri sonrası, 19-22 yaş aralığında profesyonel takımlarda oynama şansı verilmesi. 22 yaşına kadar oynama fırsatı bulan oyuncunun doğal olarak profesyonel futbol içinde kalma ihtimali daha yüksek ve gelişimi de daha hızlı oluyor. Burada tabii ki de Almanya Futbol Federasyonu devreye giriyor. Bir yazıda okudum. Bundesliga’nın yeni yayın ihalesi 4.5 milyar avro bedelle satıldı. Almanya Futbol Federasyonu bu gelirin 100’de 30’luk bölümünü son 5 yıllık performansa bağlı olarak dağıtacağını açıklarken,farklı kriterlerle dağıtacağı kalan 100’de 70’lik balonun içinde yer alan 100’de 2’lik dilimini ise 19-22 yaş aralığındaki gençlere oynama fırsatı verecek kulüplere dağıtacak. Bu bence konuya daha ciddi yaklaşımı getirmek için bir çözüm olabilir. Türkiye Futbol Federasyonu da bu A takım düzeyindeki liglerde alt yapıdan oyuncu oynatma zorunluluğu getirmesi hususu olursa altyapı daha çok önemsenir ve değer kazanır. 

7 yaşında futbol eğitimine başlayan bir çocuğun gelişimi için antrenöründen tesisine gösterilecek özen ve bu konuda her türlü maddi-manevi desteği sağlayacak ve konuya hakim yöneticilerle adından söz ettirecek kulüplerinin sayısının artması muhakkaktır. Hayatın içinde yer alacak gençleri yetiştirmek için her türlü imkanı sunacak tüm spor kulüplerine hedeflerine ulaşmaları dileğiyle hayatın içinde renginizle ahenginizle yer alın. Tabii ki de sevgiyi de ihmal etmeyin.