Her hafta başı yazımı spora ayırıyorum. Devamlı okuyucularımdan sitemde almıyor değilim. Haklı tarafları yok mu var. Türkiye Dünya gündemleri çok karışık. Neresinden tutsan elinde kalır. Takım tutar gibi analizler yapılıyor. Bazı tatlı su kurbağaları da polyannacılık oynuyor. Kimse kusura bakmasın sahtekarların ön plana çıkıp itibar gördüğü ortamda ben mesleğime bağladığım spor dalında yazılarımı yazmaya devam edeceğim. Hafta sonunda Manisa siyasetinin dik duruşlu ismi Meclis Başkanlığı, Başbakan yardımcılığı yapan Bülent Arınç ile beraber oldum. Güzel insanla güzel bir sohbet ettik. Sevgiye layık bir siyasetçi Bülent Arınç’ı hafta içinde yazacağım. 
Bu hafta Süper Lig’de zirveyi ilgilendiren alanda heyecan dolu maçlar yaşandı. Aykut Kocaman’ın gitme resti çektiği Fenerbahçe toparlandı. Bursa deplasmanından Altın değerinde üç puan aldı. Bursa’nın muhteşem seyircisi karşısında penaltıyla maçı kazanması mükemmel bir sonuç. Bu maçta Fenerbahçe takım halinde hatalarını yok eden bir görüntü verdi. Ben Fenerbahçe’yi beğendim. Aykut Kocaman inatla sürdürdüğü oyun şablonunu Fenerbahçe’ye oturttu. Zirvenin Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir arasında geçmesi beklenirken tekrar küllerinden doğan Trabzon’u da ekleyebiliriz. Trabzon bu haftada kazandı. Göztepe’nin yükselişi sürüyor. 27 puana ulaştı. Zirve yarışının içinde olur mu olmaz mı bilmiyorum. 
Gelelim Galatasaray- Akhisar maçına. Bana göre haftanın maçıydı. Beşiktaş’a yenilen Galatasaray’ın Akhisar’ı kolay yeneceğini söylüyordu oğlum Gökhan. Maç öncesi kendisine Akhisar’ın, Beşiktaş’tan İstanbul’da aldığı puanı hatırlattım. Ama kafası almıyordu. Sayın Bülent Arınç’la Anemon Otel’deki görüşmeden sonra evin yolunu tuttum. Galatasaray maçı başladı. Hızlı tempo ile oynarken Muslera’nın hediyesi ile Akhisar Belediyespor öne geçti. Sinirlerim bozuldu. 
Birden bire elektrikler de kesildi mi. Öfkem daha da arttı. Dürümcü Mehmet aradı. Galatasaray’ın yediği 2 golün müjdesini verdi. Bu Galatasaray’dan umudumu kesmem lazım diye düşünmeye başladım. İkinci yarı başladığı sıralarda elektrikler geldi. Televizyonu açtım. Durum 2-1 olmuş o anda Galatasaray’ın skoru 2-2 ye getiren golünü seyrettim. Akhisar’ın 10 kişi ile mücadele ettiğini öğrenmiş oldum. Müthiş bir Galatasaray baskısı vardı. Sahada sinirler gergindi. Gomis atılınca kara kara düşünmeye başladım. Akhisar’da kontrataklarla Galatasaray’ı yokluyordu. Heyecan dorukta. Sonunda Galatasaray maçı 4-2 kazanmak ipten döndü. Kazanmasaydı ne Tudor ne yönetim rahat uyuyamazdı. Galatasaray camiası karışırdı. Galatasaray’da işler iyi gitmiyor. Sonu nereye varacak merak ediyorum. Yazımı bitirdim. Erman Toroğlu’nun kritik pozisyonları yorumlarken Akhisar’ın ilk golünden önce Olcay’ın Yasin’e faul yaptığını, Akhisarlı Lopes’in kırmızı kartının da doğru olduğunu. Gomis’in kırmızı kartının doğru, Galatasaray’ın 3. golde ortanın nizami olduğunu, 4. golde hakem penaltı çalacakken gol olunca golü verdiği yorumunu yaptı.