Futbol öyle bir oyun ki bazen dereyi geçirir bazen çayda boğdurur. Lideri yenen Fenerbahçe gitti Kayseri'de çayda boğuldu. Kim derdi ki Kayseri'de Fenerbahçe'nin düşme potasındaki Kayserispor karşısında bozguna uğrayacağı. Dersiniz ki futbolda sürpriz her zaman olur. Buna katılırım. Ancak Fenerbahçe'nin Kayseri'de başına gelenlere katınılmaz. Fenerbahçe'nin maç sonrası yorumcuların kadro üzerinde yaptıkları yorumlara katılmıyorum. Sarı-lacivertli takımın kadrosu eksik değil. Zengin, kaliteli futbolculardan kurulu. Peki neden arıza oluyor derseniz o ayrı bir konu. Lafı uzatmadan söyleyeyim. Fenerbahçe'nin başında kulüp başkanı Aziz Yıldırım olduğu sürece Süper Lig'de başarılı olması imkansız. Umamıyorum diyeceğim de fazla kaçacak. Futbolunun bütün kurumlarına aklı estiğinde yerle bir edeceksin, sonrada bu ligde başarı bekleyeceksin. Maç öncesi yaptığı konuşmanın bugünkü ortamda ne alakası var? Herhalde şekeri yükseldi. Gelelim maça. Galatasaray, Akhisar karşısında patlama yapmış, Başakşehir son saniyelerde 3 puan kazanmış. Senin elin Kayseri'de, Kayserispor'u yenmeye mahkum. Hiçbir mazeret Kabul edilmez. Hava şartları, ortam ne derseniz deyin. Fenerbahçe'nin her bir futbolcusu üç milyon euradan aşağı almıyor. Adana beraberliğinden sonra kaleci Volkan "Böyle oynarsak kazanamayız" diyerek arkadaşlarını suçladı. İyi de Volkan, sen Kayseri maçında ne yaptın? Bir takımın kazanması için atanı ve tutanı iyi olacak. Senin halin neydi öyle? Aynanın karşısına bir geç bak. Üç maç oynuyorsun, sonra kalenden seyrediyorsun. İlk golde, ikinci golde tribündeki seyirci gibiydin. Kayseri maçının zor geçeceği belli. Sergen gelmiş takımın başına, ara transferi iyi değerlendirmiş. Takımını havaya sokmuş. Öyle bir havaya sokmuş ki bu maçı kazanırsa ligde kalacak. Fenerbahçe ise nasıl olsa kazanırım havasında, ilk yarıda sahasında üç gol yediği Kayseri'yi unutmuş. Kaybederse başına geleceklerinden de habersiz, olur mu böyle şey? Fenerbahçe'ye gönül verenlerin sayısı bu ligdeki takımların seyircisinden fazla. Fenerbahçe de bir Mehmet Topal var. Golü yedikten sonra beraberliği sağlayan. 5.dakika oynadın, nerdeyse ilk yarıyı 2-1 önde bitirecektin. Kimseyi küçük görme. Kayserispor canla başla mücadele etti. Orta saha ve defansını sağlam tuttu. Fenerbahçe'ye de garip garip goller attı. Güray'ın maç biterken attığı gole şapka çıkarırım ama Volkan sen ne iş yaparsın? Kalende bostan bekçisi misin? Fenerbahçe düştüğü duruma başkanı Aziz Yıldırım gibi mazeret üretmesin. Önce adama sorarlar sen ne yaptın? Yaptığın belli. Kayseri'nin meşhur sucuk ve pastırmasını afiyetle yedin, midene oturacağını hesaplamadın. Bundan sonra transfer yapsan ne olur yapmasan ne olur. Avrupa için diyorsan ona karışmam. Bu Fenerbahçe, Galatasaray'ı yenecektir, Beşiktaş'ı yenecektir. Maç seven bir takımdan başarı bu kadar olur.
Bu hafta Süper ve TFF 1.liginin üstünde ve altında anormal skorlar elde edildi. Galibiyetler demiyorum. Galatasaray Trabzon'da beklenenin üzerinde goller attı. Yazımı yazarken Beşiktaş maçı oynanmamıştı. TFF 1.liginde Manisaspor'un yedi maçtır yenilmeyen Ümraniye maçında 5 gol atması bunun tipik örneği. Elazığ'ın Bolu'da Bolu'yu yenmesi, Samsun'un Yeni Malatyaspor'u 3-0'la geçmesi gibi. Her zaman olduğu gibi liglerin ikinci yarısı zorlu geçer. Beklenmedik sonuçlarla her takım karşılaşır. Ölüm kalım mücadelesinin verildiği süreçte kimin hayatta kalacağı belli olmaz.