Perşembe günü gazeteme gittim. Günlük yazımı yazdım. Başkent ve Ahmet Songüler ile bir görüşme yaptım. Referandum ile ilgili araştırma şirketlerinin son tablosunu öğrendim. Gazetedeki mesai arkadaşlarımla şakalaştım.Esra Kale de birinci sayfayı hazırlıyor. Pazar günkü referendum ile ilgili ne yapmamız gerekenleri anlatıyorum Ertan Korkmaz’la birlikte. Oğlum Gökhan da Banu ablası ile spor sayfalarıın yapmakla meşgul. Ben formumdayım. Herkesle şakalaşıyorum. Sonunda Gökhan “Beni Sofra Levent’in oraya bırak” dedim. Beraber gazeteden ayrıldım. Arabada Asrın da var. Onu dershaneye götürdük. İsmimi taşıyan torunumu da yanıma alarak Sofra Levent’in Anıtına gittim. Çağın çocukları bilgisayar gibi. Gezmeyi seven Ertuğrul kırmızı ışıklarda durmaya bile tahammülü yok. Babasından gereken ikazı alınca susuyor. Levent ve Nusret akşam hazırlığı yapıyor. Hayri ve Uğur da gelen müşterileri karşılıyor. Anıt’ta oturdum. Tek başıma stresimi atmaya çalışıyorum. Hayri ve Uğur da hizmet ediyor. Sonra Gökhan da geldi. Ardından arkadaşı Melih de masamıza dahil oldu. Keyifli bir akşam yaşıyorum. Anıt’ın daimi sanatçısı Ramazan’dan ‘Akşamın olduğu yerde bekliyorum’ ve  İbrahim Tatlıses’in ‘Beyaz mendil’ini söylemesini istedim. Beraber söylüyoruz. Hayri ve Levent de eşlik ediyor. Beşiktaş maçı var. Sahaya seyircilerin indigi fotoğrafları telefonundan oğlum Gökhan gösteriyor. “Yemek burada biter” dedim. Beşiktaş’ın maçını izlemek için eve geldim. Televizyonu açtım. Maçın 20 dakikası oynanmış, skora baktım. Deplasmanda Beşiktaş 1-0 önde. Nermin hanım geldi. Birşeyler anlatmaya çalıyıyor. Benim gözlerim maçta. Nermin hanıma “Ne söyleyeceksen söyle maç seyrediyorum” dedim. 45 yıllık hayat arkadaşım, yoldaşım huyumu bildiği için sessizce yanımdan ayrıldı. Beşiktaş maçını refesimi tutarak seyrediyorum. Beşiktaş iyi oynuyor ama benim gözüm maçı yöneten İspanyol hakemde. Beşiktaş kadar hakemin yönetimine hayran kaldım. Devre 1-0 Beşiktaş’ın lehine kapandıktan sonar Necmi Temizel’i aradım. Necmi Temizel abime “Beşiktaş’ın oyunu için aramadım. Hakemin harika yönetimi için aradım” dedim. Necmi Temizel hakemlik camiamızın Ertuğrul Dilek’le Manisamızın yüz akları ile temsil eden ender hakemlerimizden. Necmi abi de hakemin gergin maç öncesi olaylara rağmen yönetimindeki ayrıntıları konuştuk. Futbolcularla olan diyaloğu, kararları, oteritesinin mükemmelliğinde hemfikir olduk. Beşiktaş 80 dakika Avrupa’da destan yazarken futbolun hata kabul etmez kurallarına yenik düşerek hiç de haketmediği bir sonuçla maçı 2-1 kaybetti. Beşikytaş’a yazık oldu. Böyle mükemmel bir hakem yönetimi ve güzel oyuna bu mağlubiyet yakışmadı. Ama dün oğlum Gökhan’la da konuştuk. Lyon takımını elemekğin çok zor olduğunu söylemişti. Ama ilk maçtan sonrav fikri değişmiş. Bu Beşiktaş Vodafone Arena’da Lyon’u eler diyor. Bakalım göreceğiz. Beşiktaş fırtınası Avrupa’da esmeye devam edecek mi?

 

FRANSIZ POLİSİNİ GÖRDÜĞÜNÜZ MÜ?

 

Bu Avrupa kadar iki yüzlü olan bir medeniyet yok. Fransız polisinin Türk taraftarlara uyguladığı orantısız güçü biz yapsak yer yerinden oynar. Fransız polisi bana göre insalık suçu işlemiştir. Ama bizim İstanbul’da ki maçta oyuna gelmemiz lazım. Sabırlı olmalıyız ve hiç bir tribün olayına neden vermememliyiz.

 

PLAY-OFF’A DEV ADIM

 

Manisa Büyükşehir Belediyespor Rize’de Pazarspor deplsamanından mutlu döndü. Yeşil-beyazlılarda sahada gerekeni yaptı ve 3 puanı aldı. Artık adım adım play-off’a gidiyor Büyükşehir Belediyespor.