Birleşik Kamu-İş, son dönemlerde yaşanan ekonomik dalgalanmalarla ilgili basın metni yayınladı. Manisa’da açıklamayı Manisa Eğitim-İş Başkanı Cem Ok gerçekleştirdi. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen açıklamaya, Birleşik Kamu-İş üyeleri katıldı.

Son dönemlerde artan döviz kurları ve zamlarla ilişkin açıklama yayınlayan Birleşik Kamu-İş adına açıklamayı yapan Eğitim-iş Manisa Şube Başkanı Cem Ok: “Son dönemlerde ülke tarihimizin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşadığımız bir sürecin içerisinden geçmekteyiz. AKP iktidarının 16 yıl boyunca uyguladığı ranta dayalı çarpık ekonomik modelin neticesi olarak ortaya çıkan krizin bedelini yine en çok ülkemizin çalışanları ödemektedir. Enflasyon oranı Ağustos ayı içerinde yüzde 17,9 oranına yükselerek son 14 yılın zirvesine ulaşmıştır. Merkez Bankası’nın son faiz artırım kararı ile ülkemizde enflasyon ve borçlanma oranı daha da artacak ve buna bağlı olarak da yurttaşların alım gücü iyice azalacaktır. 24 Haziran seçimleri ile tek adam rejimini ilan eden AKP iktidarı, ülkenin sorunlarını görmezden gelmekte ve yurttaşlarımızın açlık ve yoksulluk feryadına kulak tıkamaktadır. Açlık sınırının 2 bin 164 TL, yoksulluk sınırının da 8 bin 119 TL’yi geçtiği ülkemizde yurttaşlarımız günden güne yoksullaşırken, sofrasındaki ekmeği gün geçtikçe daha da küçülmektedir. Ülkemiz dünyanın en büyük ikinci un ihracatçısı konumunda iken ne yazık ki bir dilim ekmeğe muhtaç hale gelmiş bulunmaktayız” dedi.

‘3600 EK GÖSTERGELERİ NEREDE?’

24 Haziran seçimlerinde 3600 ek gösterge sözü verilmesine karşın ek göstergenin verilmediğini aktaran Ok: “Öte yandan AKP’nin 24 Haziran seçimleri öncesi memurlara vaat ettiği 3600 ek gösterge ödeme sözü havada kalmıştır. Şu ana kadar iktidar yetkilileri tarafından herhangi bir açıklama yapılmamış, iktidar bir kez daha memurları yüzüstü bırakmıştır. Siyasal iktidar, saraylara, makam odalarına, lüks araçlara para bulma noktasında sıkıntı çekmezken, ülkesinin memurlarına ve asgari ücret ile geçinen milyonlarca işçisine yapacağı zammı çok görmektedir. Ayrıca yerel yönetimlerin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinden sözde tasarruf adı altında kesintiler yapılmaktadır. Buradan bir kez daha AKP iktidarına sesleniyoruz; eğer tasarruf tedbiri almak istiyorsanız Milli Eğitim’den değil Diyanet’in bütçesinden kesinti yapın” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim