Dün, CHP’nin seçimde aldığı sonuçlarla yaşanan gelişmeleri değerlendirmiştik. Gazetemiz CEO’su kadim dostum Ertuğrul Aytaç da yazısında benzeri şeyleri dile getirmiş. Ulusal basında da aynı mealde yazılar çoğunlukta. Aklın yolu birdir CHP için söylenecek söz “ha Ali, Veli; ha Veli, Ali” olur. Bir de sorarlar, kendi köyündeki seçmeni ikna etmeyi başaramayan nasıl bütün Türkiye’yi ikna edebilecektir? Gelelim diğer partileri değerlendirmeye.

            AKP tüm devlet gücünü ve medya baskısını arkasına almış olmakla beraber oyları bir önceki seçime göre %7 dolayında azaldı ve meclis çoğunluğunu kaybetti. Kılıçdaroğlu AKP’yi seçimin kaybedeni olarak ilan etse bile, bunu söyleyebilecek pozisyonda değildir. Ancak yeni sistemde parlamentonun fazlaca bir etkinliği kalmadığı için AKP bunu çok da fazla önemsemiyor.

            Vatan Partisi koca bir kampanya dönemini AKP ve Erdoğan’a tek bir olumsuz söz söylemeden geçirdi ve Perinçek kendisine imza verenlerden bile oy alamayarak halktan cevabını aldı. Vatan Partili yakın dostlarım gücenmesinler ama artık partilerinin miadı doldu.

            Gelelim MHP ve merkez sağ olacağını ilan eden ama bunu gösteremeyen İYİ Parti’ye. Bazılarına göre seçimlere ilk kez katılan İYİ Partinin aldığı %10 dolayındaki oy başarı kabul edilmektedir. Bana göre ise bu züğürt tesellisinden başka bir şey değildir. Zira İYİ parti açıklanan resmi sonuçlara göre ittifak içinde olmasa kıl payı da olsa baraj altı kalıyor olacaktı.

            MHP ise beklenenin aksine oylarını önceki seçime göre büyük oranda artırmıştır. Her ne kadar bazı bölgelerde almış olduğu oylardan kuşku duyuluyorsa da sonuçta İyi Parti’yi fazlasıyla geçmiştir.

            Başından beri söyledim, yazdım, MHP ortadayken MHP taklidi bir partinin ülkücü tabandan oy alması mümkün değildir. Az da olsa İYİ Partinin MHP’den kopardığı oylar, geleneksel merkez sağ kesimin çaresizlikten MHP’ye yönelmiş milliyetçi kanadının oylarıdır. ANAP ve DYP’nin yaşadığı lider sorunları nedeniyle bir türlü eski güçlerine ulaşamaması nedeniyle seçmen tabanları diğer partilere kaymıştı. 2007 de ANAP, DYP birleşmesinin sabote edilmesinin ardından bu oylar çoğunlukla AKP’ne gitti. Ancak az da olsa laiklik hassasiyeti öne çıkanlar CHP’ne, milliyetçilik damarı olanlar ise MHP’ne oy verdiler. Sonrasında ise nasıl olsa barajı geçemeyecek, oylarımız boşa gitmesin endişesiyle oyları giderek azaldı.

            İYİ Partinin kurulması, İttifak Yasasının da çıkmasıyla baraj sorunu ortadan kalkınca bu oyların bir kısmı İYİ Partiye yöneldi. Ancak İYİ Parti AKP içindeki merkez sağ oyları kopartamadı. Nedeni ise Kurucular Kurulu, GİK, il, ilçe teşkilatları ve aday listeleri ile verdiği imajın MHP taklidi olmaktan öteye geçememiş olmasıdır. Oysa İYİ Partiden her kesimin büyük ümitleri vardı, bana göre bu beklenti boşa çıktı. Kimileri ilk girdiği seçimde %10’a yakın oy alan İYİ Partiyi seçimin kazananları arasında gösterse bile bana göre İYİ Parti aday listelerinin YSK’na verildiği gün seçimi kaybetmiştir.

            Kim ne derse desin, oy oranları % 1’in bile altına düşmüş olsa seçmeni en iyi tanıyan, ne istediklerini bilen, nabzını tutabilen, dilinden anlayan, gönüllerini almasını bilen Türkiye’nin en iyi teşkilat kadroları DP ve merkez sağ partilerdedir. Süleyman Demirel sonrasında DYP ve DP de, Özal sonrası ANAP da bu kadroları yavaş yavaş sahanın dışına itti, küstürdü, eylemsiz bıraktı ve merkez sağdaki erimeyi hızlandırdı. Şimdi bu insanlar, gönül verdikleri kendi partilerinde değil ama meslek odalarında, Barolarda, akademik odalarda, esnaf teşekküllerinde, Tarım Birliklerinde, Kızılay, THK gibi gönüllü kuruluşlarda ve sivil toplum kuruluşlarında maharetlerini konuşturuyorlar, itibar görüyorlar, topluma da hizmet ediyorlar. Kimileri de köşelerine çekilmişler olan biteni izliyorlar, soran olursa da görüş beyan ediyorlar.

            Ne yazık ki, İYİ Parti bu insanlardan yararlanmasını bilemedi ne teşkilatlarında ne de aday listelerinde yer veremedi. Hatta sahaya sürmesini bile beceremedi. Ancak kendi aşina yüzlerini listelerde görenler kendiliğinden sahadaydı. Antalya’da %17 oy ile 3 Milletvekili çıkaran İYİ Parti bu başarıyı Hasan Subaşı ve sahaya indirdiği ekibine borçludur. Keza Isparta’da %19 oy alan İYİ Parti bunu merhum Demirel’in emaneti Dr. Aylin Cesur’a borçludur. Aydın’da ise merhum İsmet Sezgin’in yeğeni Aydın Sezgin İYİ Partiye %15 oy sağlamış MHP’ye de fark atmıştır. Merkez sağ adayların listelerin üst sıralarında olduğu ve merkez sağın eski kalelerinde İYİ Parti hep ülke ortalamasının üstünde oy almış ve MHP’ye fark atmıştır. Manisa da bu illerdendir. Eğer Manisa’da merkez sağın eski tüfeklerini sahaya sürecek bir liste yapılabilseydi %13 oy %23’e çıkar ve en az üç milletvekili çıkarabilirdi.

            MHP kökenli adayların liste başı olduğu illerde ve MHP’nin öteden beri güçlü olduğu iç kesimlerde İYİ Parti MHP’den fark yemiştir. Demek ki; İYİ Parti MHP’den ümit ettiği oyu alamamıştır. Listelerde ağırlığı olduğu söylenen teşkilat başkanı kendi ilinden aday olmayı göze alamamış, bir diğer genel başkan yardımcısı ise dört dönem MHP’den aday gösterilmediği veya seçilemediği halde, ikinci sıradaki Yıldırım Ulupınar’ın merkez sağ oylarıyla seçilebilmiştir.

            MHP kökenli oldukları halde merkez sağ siyaset anlayışının İYİ Partiye yerleştirilmesini savunan Ümit Özdağ geri plana itilmiş, Yusuf Halaçoğlu aday bile gösterilmemiştir. Ayfer Yılmaz gibi bürokrasiden gelmiş olsa bile DYP’de deneyim kazanmış eski bakan Ayfer Yılmaz ile ilk kez siyasete giren büyük özverilerle uluslararası kariyerlerini bırakıp gelen genç beyinlere bile listelerde yer verilmemiştir.

            Büyük ümitlerle yola çıkan Meral Akşener İYİ Parti içindeki eski MHP’li yapılanmanın kıskacında kalmış ve yanıltılmıştır. Kendisi ısrarla merkez sağ dese de etrafındakiler tarafından yalnız bırakılmıştır. Naçizane önerim bundan sonraki yolunda Aytun Çıray, Hasan Subaşı, Aydın Sezgin, Aylin Cesur, Ali Murat Erozan gibi merkez sağda temsil yeteneği olan ve yeni seçilen diğer idealist memleket sever arkadaşlarıyla hareket etmesidir.

            Merkez sağın öz partisi DP ise büyük bir stratejik hata yapmış, kendilerini koruyabilmek adına ortaklık yaptığı İYİ Partinin liste oluşumuna ağırlık koyamamıştır. Umut bir başka bahara kaldı demekten başka çare kalmamıştır. Kalın sağlıcakla…