Ramazan Bayramı’nı Çeşme’de geçirdim. Sevgili dostum Yeni Asır Gazetesi’nin duayen köşe yazarı Gürkan Ertaç bayramın birinci günü “Nerede o eski bayramlar” diye başlayan yazısında “İnsanların sevinçle kucaklaştığı, özellikle çocukların mutluluktan uçtuğu devirleri yaşadık. Ancak bugün o eski özellikleri maalesef yitirdik, internetin ve mekanik yaşamın esiri olduk. Bizim devrimizde başta çocuklar olmak üzere tüm aile fertleri için bayramın çok özel yeri vardı. Bayramlar adeta iple çekilirdi. Bayram şimdilerde olduğu gibi tatile gitmek, büyüklerin bayramını bir cep telefonu mesajıyla kutlamak değildir. Küskünler barışır, aynı kıyafetlerle girilmezdi mesela. Hele çocukların ayakkabıları yeni ve gıcır gıcır olurdu. Bayramlık ayakkabıları annemizin kızmasına rağmen arife gecesi yastığınızın altına koyarak geçirirdik” diyerek eski bayramların özelliklerini anlatıyordu. Gürkan (Baba) Ertaç ile 1970 yıllarından beri tanırım, mesleğimin ilk yıllarından beri Yeni Asır’da ve Hürriyet’te beraber çalışmışlığımız var. Gürkan Ertaç o devirler tarih oldu desem bana kızmazsın değil mi? O bayramları yaşamış biri olarak şimdi bayramlar ne kadar uzatılırsa tatil anlamına geliyor. Bak ben de kendini yeni bayram düzenine ayak uydurarak Çeşme’deki yazlığıma geldim. Arefe günü oğlum Gökhan, gelinim Gözde, torunum Ertuğrul ve eşim Nermin Hanım’la bayramın birinci gününde beraber olduk. Sabah kahvaltını beraber yaptık. Kahvaltıyı Hassüt Tevfik Aslaner’in tulum peyniri, kasap Taner’in sucukları, Ahmet-İbrahim Erken’in zeytin ezmeleri, Selimşahlar Mahallesi’nin ekmeği, Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu’nun kiraz ve kayısıları, Sadık Özkasap’ın üzüm, badem ve cevizi , Ahmet Songüler’in ev baklavası süslüyordu. Her biri nefisti. Bayram kahvaltısı uzun sürdü. Daha sonra kız kardeşim Ergül ve eşi Nazım’la birlikte bayramlaşmaya geldiler. Ardından dünürüm Rüştü Akçakın ve eşi Birsen, oğlu Sadık geldi. Gez saatlerde kızım Sinem, damadım Serdar İzci, torunlarım Ecem ve Zeynep geldi. Bayramın ikinci günü oğlum Gökmen, gelinim Pınar, torunlarım Asrın ve Aras geldi. İkinci günü sabahı yeğenim Burak, eşi Burcu ve kızları Derin ile ziyaretime geldiler. Yeğenim Burak Güres’te işe başladığından beri beni boşlamıştı. Ama bayramda gelip gönlümü almayı bildi. Sağolsun her bayram olduğu gibi dayısının viskisini unutmamış getirmişti. Yanı anlayacağınız Ramazan Bayramı’nda Çeşme’de bir araya geldik. Bayramın tadını çıkardık. 

Oğlum Gökhan, gelinim Gözde, torunum Ertuğrul’la gece Alaçatı’ya gittik. Gittik gitmesine de yollar bir felaketti. Köstebek yuvası gibiydi. Alaçatı bayram dolayısı ile çok kalabalıktı. Daracık sokaklardaki restoranlar dolu. Her yerde müzik çalıyor. Yürürken yılların dostu spor adamı Sait Gürsoy’la karşılaştık. Uzun süredir birbirimizi görmüyorduk. Bayramda hasret giderdik. 

TEBRİKLER MANİSA BBSK 

Mevlüt Aktan yönetiminde Manisa Büyükşehir Belediyespor başarıdan başarıya koşuyor. Bayramın ikinci günü oğlum Gökhan; “Baba Büyükşehir şampiyonluk maçı var” dedi. Manisa’ya dönmek üzere çıktı yola. Sonra telefonla aradım “Basket takımı şampiyon oldu” dedi. Futboldan sonra bir büyük başarı daha. Başkan Mevlüt Aktan ve yönetimi tebrike derim. Manisa’yı her alanda iyi temsil ediyorlar. Bu şampiyonluğun sevincini Çeşme’de birlikte yaşadık. Bu geceyi de yarın sizlere köşemde aktaracağım.