10 gün önce sevgili kardeşim Zeki Ayaydın'ın kalp krizi geçirdiğini oğlum Gökhan haber vermişti. Önceki gece durumunun ağırlaştığını yine oğlum Gökhan, Ertan Korkmaz'la birlikteyken verdi. Fikret Taşçı ile 8 Eylül Hastanesi'ne koştum. Herkes oradaydı, bekleyiş içerisindeydik. Doktorlar 3 saat/3 gün olarak ömrünü biçmişti. Gece yarısı 01.00'e doğru Fikret ve İbrahim beni evimin önüne bırakırken yine oğlum Gökhan acı haberi verdi. Hemen 8 Eylül Hastanesi'ne döndük. Vestel Manisaspor'un bütün başarılarında As Başkan olarak imzası bulunan Sanayici-İşadamı, Çelsan Ziraat Aletleri'nin sahibi Zeki Ayaydın kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsü içindeydik. 52 yaşında sevgili kardeşim Zeki Ayaydın için son görevimizi yapmak için Fikret Taşçı ve İbrahim ile mezarlığa gittik. Sonra Büyükşehir cenaze hizmet binasına gittik. Tabutun içinden Zeki kardeşimi çıkardık. Yetkililere teslim etmiştik. Baharında bir hayat sona ermişti. Hala inanamıyordum, şaka gibi geliyordu. Bunu bizlere yapmayacaktın Zeki kardeşim. Bir varmış bir yokmuş gibiydi.

ÜZÜNTÜM ANLATILACAK GİBİ DEĞİL

Anılar… Anılar… Anlatılacak gibi değil. Fikret kardeşimle Manisa Olay'a gelip benim arşivimi karıştırmaya başladık. Son yıllarımın büyük bir bölümünü Zeki kardeşimle beraber geçirdik. Manisaspor sevdası ile gitmediğimiz yer kalmadı. Başkan Cengiz Ergün aradı, "Başımız sağ olsun" dedi. Orada her şey bitti. Kendimi tutamadım. Hayat boş. Başkan Ergün de bana nasihatte bulundu, "Sağlığına dikkat et" dedi. Haklı… Başkan Ergün'e, Fikret'i yoldan, Zeki'yi evinden alıp Anemon Otel'de bir araya gelişimizi anlatmaya başladım. Zeki, adam gibi adamdı. Dostluğu tartışılmazdı. Büyük bir dostumu kaybettim. Kederli ailesine başsağlığı diliyorum.