Perşembe günü yayınlanacak yeni yılın ilk yazısını yazmak için bilgisayarımın başına geçtiğimde telefonum çaldı ve acı haberi öğrendim. Bir siyaset ustasını daha, benim de ustam sayılabilecek Önol Şakar'ı kaybettiğimiz haberini aldım. Allah mekanını cennet eylesin, Manisa'ya kazandırdıklarıyla anılacaktır elbette.
Son görüşmemiz 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel'in cenazesinde olmuştu. Esenboğa hava alanında buluşup Isparta'ya hareket ederken VİP salonunda ve uçakta eskilerden, yenilerden bol bol sohbet edip hasret gidermiştik. Dönüş yolunda ise hafif bir nefes darlığı geçirmiş, hostesler hemen oksijen takviyesi yapmışlardı. Annem de yanımdaydı ve o uçak yolculuklarında hep tekerlekli sandalye ile uçağa bindirilirdi. Önol abi için de inişte tekerlekli sandalye getirmelerini rica ettim, o kendim gidebilirim demesine rağmen ısrar ettik ve birlikte asansörlü özel araçla VİP salonuna geçtik.
Sonraki günlerde Manisa'dan gelenler oldukça onu ziyaret etmek isterlerdi. Ben de kendisini arardım ama her defasında, Kulübe çıkamıyorum eve buyurun derdi. Dostlar da evde rahatsız etmemek için sesini duymakla yetinirlerdi. Çok seveni vardı, rahmetlinin.
Yeri gelmişken bir de anektot anlatmak isterim. 1977 seçimleri sonrasında rahmetli Gençlik ve Spor Bakanlığına getirilmiş ve ilk gezisini de Manisa'ya yapıyordu. Manisa'nın AP'den 6 milletvekili vardı ama gezi boyunca en kıdemli olarak hep babam rahmetli Atıf Akın'ı almıştı arabasına. Diğer milletvekilleri ile bizler, teşkilat mensupları ve mülki erkan arkadan takip ediyorduk. İlçelerden, köylerden, kasabalardan geçerken duruyor, vatandaşla selamlaşıp, kucaklaşıp yola devam ediyorduk. Bir kasabaya geldiğimizde, babam Önol Beye "Önol şu genç delikanlı kim, her durduğumuz yerde en önde o geliyor, ben de her defasında kucaklayıp öpüyorum" diye sorar. Önol beyin muzip gülüşü hala hafızamdadır ve sözleri hiç aklımdan çıkmaz: "Atıf abi sakın belli etme o benim koruma polisi, onun işi benim gölgem olmaktır"
Böyle kıymetler, bu dünyadan göçüp gittikçe eski anılar canlanıp geçiyor. Benim Gençlik kolları Genel Başkanlığım döneminde partinin Genel Muhasibiydi. Parti kasasını Beyt-ül Mal gibi görürdü ve eli çok sıkıydı. Hiç unutmam bir bayram günü rahmetli Demirel çikolata istemişti, o da içeri girip "Beyefendi, 10 kilo aldırdım" ne çabuk bitti? Diye sormuştu. Demirel de bir kahkaha atarak "Önol ben mi yedim 10 kilo çikolatayı, ne yapalım vatandaşın teveccühüne demek ki 10 kilo yetmiyor" diye cevap vermişt.
Allah mekanını cennet eylesin, ailesine, sevenlerine sabırlar versin, Manisamızın başı sağolsu.n