Milli maç için verilen aradan sonra kendi ligimizle baş başa kaldık. Cumartesi günü ve gecesi Beşiktaş ve Galatasaray'ın deplasman maçlarını izledim. Beşiktaş Kayseri'deydi. Kayserispor kolay yutulacak lokma değildi. Galatasaray ve Fenerbahçe karşısında oynadığı futbolu seyreden biri olarak Beşiktaş'ın ne yapacağını merak ediyordum. Kartal, Kayseri'de hızlı ve güzel futbolunu ortaya koydu. İlk yarıda çok fırsat yakaladı. Kayseri, kaleci Muammer'in mükemmel kurtarışlarıyla Beşiktaş'a gol imkanı vermedi. Manisa'da yetişen Fenerbahçe'den bu sezon Beşiktaş'a gelen Caner maç boyunca yaptığı ortalar ve attığı korner atışları ile Beşiktaş'ın Kayseri ceza sahasında uzun süre kalmasını ve gol fırsatlarının doğmasını sağlayandı. Beşiktaş öyle yaptı, böyle yaptı ikinci yarıda oyuna giren Ömer Şişmanoğlu ile golünü attı ve 3 puanı kaptı. Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu bakalım Beşiktaş yorumuma ne diyecek?
ASLANI MUSLERA KURTARDI
Galatasaray'a gelince, Başkent'te Gençlerbirliği ile oynuyordu. Dergah Restoran'da patlıcan kebabını yiyerek seyrettim. İlk 30 dakika Galatasaray bana umut veren bir oyun oynadı. Bruma ile de golünü attı. İlk yarının sonlarına doğru Gençlerbirliği toparlandı. Galatasaray durdu. İkinci yarıda İbrahim Üzülmez'in takımı sahada Galatasaray'ı perişan etti. Sinirlerim bozuldu. Milli takım arası aslanı kuzuya nasıl çevirdiğini anlayamadım. Bu kadar düşüş olur mu? Feci pas hataları yüzünden Gençlerbirliği'nin ablukasından yine kaleci Muslera'nın direkler arasında devleşmesi ile geçiş vermedi. 5 yıl sonra Gençlerbirliği'ni Başkent'te yendi. Zirve mücadelesinde Cumartesi günü ve gecesi Beşiktaş ve Galatasaray deplasmandan yara almadan yoluna devam etme şanslarını yakaladılar.