Süper Lig’in süper takımı Beşiktaş, Avrupa’da yüzümüzü güldüren, çeyrek finale kadar çıkan Beşiktaş. İlk maçta 80 dakika önde götürdüğü yarı finalin kapısını aralamaya ramak kaldığı anda iki gol yiyerek turu İstanbul’a taşıyan Beşiktaş. Perşembe gecesi turu tek golle geçme şansının olduğu rövanş maçı için televizyonun karşısına oturdum. Muhteşem Vodafone Arena Stadı’nda muhteşem seyircisi önünde Beşiktaş, Lyon karşısında maça tutuk başladı. Topu kendinde saklamayı beceremedi. Oyun ilk bölümü Lyon turu geçmek için daha istekliydi. 27. dakika Beşiktaş oyunun karşılığı olmayan Talisca’nın nefes golü ile öne geçince umutlandım. Beşiktaş’ın bu turu da geçeceği inancına kapıldım. İnancım fazla sürmedi. 7 dakika sonra Lyon beraberlik golünü attı. İlk yarı Beşiktaş’ın tutuk futbolu devam ederken devreyi dualar içinde berabere kapadı.

İkinci yarı bambaşka bir Beşiktaş seyrettik. Talisca yine harika bir gol atarak oyunu 2-1’e getirdi. İşte bu andan sonra nefesleri kesen bir maç bizi bekliyordu. Normal süre 2-1 bitince maç uzatmalara kaldı. Turu geçmek için Beşiktaş ve Lyon sahada basmadık yer, girmediği pozisyon kalmadı. Bu sırada sahnede iki takımın kalecileri Fabri ve Lopes’in inanılmaz kurtarışlarını seyrettik. İlk maçta 2. golü hatalı yiyen Fabri kalesinde devleşti. Neler kurtardı neler. Fabri maçın penaltılara kalmasında büyük rol oynadı. Penaltılarda ilk 5 penaltıyı atan iki takımın futbolcuları kalecilerin kurtarmasına fırsat tanımadı. Her zaman söylerim ve yazarım penaltıyı kaleci kurtardığına inanmam. Atanın beceriksizliğidir, penaltının kaçırılması. Beşiktaş’ta Tosic ve Mitroviç, Lyon’da Jollet kaçırınca siyah-beyazlılar muhteşem seyircisi önünde Avrupa’ya veda etti. Üzülmedik dersem yalan söylerim Beşiktaş’a.

Bizleri Avrupa’da bugünlere kadar sevindirdiği için teşekkür ederim. Metin Gökalp, Yeni Asır’da Şenol Güneş için ‘Korkak hocam’ diyerek maçın kritiğini yazmış. Doğru tarafları var ama Metin kardeşim ben son zamanlarda her iki takımda tur kapısını araladığı bir 120 dakika seyretmedim. Sağlık olsun.