Manisaspor 'da yaşanan iki haftalık bahar havası kısa sürdü. Siyah-Beyazlıların iki haftalık sükseli galibiyet serisi Giresunspor maçı ile son buldu. Maçın geneline bakacak olursak Giresunspor kazanmak için çok uğraş sergilemedi. Sadece dersine iyi çalışmış bir takım vardı sahada. İki haftada 10 gol atan bir takıma karşı önlemler alınınca, Manisaspor bocalayarak başladı. Maç öncesi yazımda da dediğim gibi disiplinli bir takıma karşı oynayacaktık. Savunma arkasına iyi koşu yapan bloklar arası boşluk bırakmayan bir ekibe karşı bence yumuşak bir kadro ile sahaya çıktık. İlk gol önce Umut sonra Mikic'in hediyesi oldu. İkinci gol hakem Mustafa Öğretmenoğlu'nun Giresunspor'a hediyesi oldu. Bir anda Siyah-Beyazlılar 2-0 yenik duruma düştü. Maçı çevirmek için çok uğraştık ama Giresunspor zamanı çalarak ikinci yarıyı çok iyi oynadı ve maçtan 2-1 galip ayrıldı. Bu sonuç hiç iyi olmadı.
ŞAPKALARI ÖNE KOYMAK LAZIM
Rüzgarı arkasına alan bir Manisaspor Giresunspor'a karşı boyun eğmemeliydi. Ama bu mağlubiyet sonrası şapkaları öne koymak lazım. Sait Hocanın takıma neler kazandırdığını biliyoruz. Hakikaten yoktan var etme noktasına geldi. Ama geçen hafta Sait hocam dahil kimsenin ayakları yere basmamış. Eskişehir galibiyeti biraz akıl tutulması ve rehavet yaratmış. Giresunspor 4 maçtır kazanıyor. Orta sahası sert ve en önemlisi sahayı iyi parselliyen bir takım. Abwo gibi hızlı bir oyuncusu var. Bunlar ortada iken. Mikic gibi sağ bek olmayan ama mecburiyetten sağ bek oynatılan ağır bir futbolcunun önüne Perovic'i koymak hiç akıllıca gelmedi bana. Perovic tercihi zaten taraftara yönelik bir hareket. Perovic taraftarın sevgilisi ama fizik olarak çok kötü. Bence Ozan Sol ve ya Mertan tercihi takımın direncini daha da arttırabilirdi. Savaş'sız bir orta sahanın ne kadar dirençsiz olduğu da ortaya çıktı. Umut iyi oyuncu ama maç eksiği hissediliyor. Bu tercihler Manisaspor'un yumuşak karnını ortaya koydu. Orta sahada direnç gösteremeyen siyah-beyazlılar arakada boşluklar verdi. Hal böyle olunca Giresunspor sonuç olarak zorlansa da bana göre rahat bir galibiyet aldı. Ve bu maç gösterdi ki bizim hali hazırda bir B planımız yok. Rakip önde basarsa hızlı oyuncular ile sonuca gidebiliyoruz. Ama rakip arkada boşluk vermezse kilidi çözmekte çok zorluk çekiyoruz. Bununla birlikte kendi yarı sahamızda da boşluklar bırakıyoruz. Bu noktada orta sahanın daha yaratıcı olması lazım. Ne olursa olsun kaybetmemiz gerekirdi. Yazık oldu. Tam çıkışa geçmişken bu mağlubiyet hiç olmadı. Ama şimdiden söyleyeyim Göztepe maçı Giresunspor maçında daha kolay geçecek.
FUTBOLU BİLMEYEN HAKEM
Manisaspor- Giresunspor maçını değerlendirirken hakem Mustafa Öğretmenoğlu ile ilgili bir parantez açmadan olmaz. Bana göre futbolu bilmiyor. Verdiği penaltı tek kelime ile rezalet. Penaltı harici verdiği karalar tamamen dengesiz. Ama bu Mustafa Öğretmenoğlu'nun Manisaspor'u ilk doğraması değil. 2012-2013 sezonu Manisaspor Süper Lig kapısında dolaşıyor. Samsun deplasmanı. Maçın hakemi zat-ı muhterem Mustafa Öğretmenoğlu. Maçın ilk yarısının son dakikalarında topa giren Benjamin Fuchs'u oyundan atıyor. Skor 1-1 ve siyah-beyazlılar 10 kişi kalıyor. Maç sonucu Manisaspor 2-1 yeniliyor ve şampiyonluk yarışında derin bir yara alıyor. Aradan 4 sezon geçmiş ama Mustafa Öğretmenoğlu hiç değişmemiş. Art niyetli olmadığını düşünüyorum ama futbolu da bilmediğine eminim. Çaldığı faullerin çoğu tutarsız ve yanlış. Gerçekten takımların emeklerine yazık oluyor. Yapamıyorsanız bırakın hakemliği.