Şiirlerin en güzellerini hafızalarımıza kazıyan Cemal Süreya eğer yaşasaydı bugün 84 yaşında olacaktı. 25. ölm yıl dönümünde onu en güzel dizeleriyle anıyoruz...
Büyük üstad Cemal Süreya boşuna dememiş;
"İki şey: aşk ve şiir mutsuzlukla beslenir biri biri ona dönüşür." diye.
Aşık olan anlar O'nu. Bir yara daha kalbimizin medarı iftiharı olduğunda, mutsuzlar kervanına kocaman bir ‘merhaba' ile katıldığımızda, O'nun "Sevda Sözleri" koşar yardımımıza. O'nun her sözünde insan kendi hikâyesinden bir şeyler bulur. Bizim söyleyemediğimiz, kalbimizden çıkıp dilimizin ucuna gelen hisleri O kelimelere döker. Onlar da bize arkadaş olur, dinginleştirir usul usul.
***
Çocukluğumun geçtiği mahallemizde hayran olduğum Melek teyzem vardı. İstanbul'dan Manisa'ya gelin gelmiş, tam bir İstanbul hanımefendisiydi. Melek teyze öğretmenlik yapıyor hafta sonları bile boş durmuyordu. Çocukları olmadığı için komşu çocuklarına kıyafetler diker hediye ederdi. Çok güzel ve alımlı bir bayandı. Kullandığı parfüm kokusu, balkonunu süslediği sardunyalarının güzelliği hala aklımda... Lise yıllarımda bana sık sık nasihat ederdi. Bir gün annem olmadan beni kahvaltıya çağırdı, baş başa dertleşelim seninle dedi. Artık genç ve güzel bir kız oldun, peşinden koşturan çok olur. ‘'Sen sevmeden aşık olmadan gün geçirmek için sakın arkadaşlık yapma kızım''. ‘'Bazı kalpler sadece atar, bazıları sadece ruh için aşk için yaşar.'' sen onlardan ol. O an'a kadar aşık olmamış biri olarak; aşk nedir ? Melek teyze dedim. Melek teyze; Aşk aramakla bulunmaz. Çok sevmek,her şeye rağmen sevmek ve vazgeçmemektir.Aşktan yandığında atacak kalbin o zaman aşk nedir öğreneceksin. Ama sana bir sır vereyim güzel kızım; bu yaşıma kadar dört dörtlük bir aşk görmedim, bulamadım, o da beni bulmadı. Mehmet amcandan önce kimler istedi beni. Aşık olduğunu sanıyorsun bir süre sonra ya sen vazgeçiyorsun ya karşındaki. Ve ne kadar çok seversen o kadar çabuk terk ediliyorsun. Hele ilgi çok önemli fazlası sıkıyor azı soğutuyor. Aşk bir çiçek gibi, nazlı bir bebek gibi özen istiyor. Gerçekten aşığım, vazgeçemem dediğim kimse olmadı hayatımda. Mehmet amcanla bile evlendik seviyoruz birbirimizi ama aşık mısın desen hayır maalesef... İşte sırf bu yüzden diyorum aşık olursan aşkı bulursan sakın bırakma.
Bende yıllar sonra anladım ki; Aşk arayınca bulunmuyor gerçekten. Aşkta hayat gibi An'larda saklı. Çünkü hayatta kalanlarla ve biriktirdiğimiz anılarla devam eder.
Cemal Süreya'nın dediği gibi:''Yine yanlış yerlerde bekledik birbirimizi''
Adres mi yanlıştı, bizler mi bilemedim. Doğru yerlerde yanlış kişiler.
Yanlış yerlerde doğru kişilere hak ettiklerini vermeyiz. Yanlış sözler miydi belkide aşkı oluşturamayan. Oysaki,bir bakış yeterdi anlatmaya en derin aşkı bile...
Aşk derin mevzu anlatmaya bile yürek gerek. Aşk her yerde, gülen bir çift gözde, gökyüzünde, gökkuşağında, çocukların yüzünde, işinizde, yaptığınız yemekte.
Tüm bunları yaratanda...
Her gün uyandırılıyoruz en büyük aşkla, O'na şükürler olsun yaradana.
En büyük aşk mucize.
Aşkta anlarda saklı demiştim. Bazı anlar vardır. Bazı mekanlar, bazı tatlar, bazı kokular. Her biri ayrı duyguyu hatırlatır. Pamuk helva kokusu çocukluğum. Pırasa böreğinin mis gibi tüten kokusu ananemin böreklerini hatırlatır. Hele yasemin kokusu, annemle geçirdiğim yasemin kokulu yazlarımı, en derin acıları en büyük hasretimi. Kışın soğunda yasemin kokusu ısıtır beni.
Ve bazı anlar vardır yokluğu hatırlatır. Bazen yaz sıcağında bile üşür insan o yoklukta. Sevdiklerinin yokluğu, bazende hiç yaşanmamış duyguların yokluğu... Yerdeki gökteki ağaçtaki kuşları gördüğün duyduğun anlar...
Her an, her koku her yerde başka gelecek.
Hele yağmurla birleşen toprak kokusu...
Toprağa karışan sevdiklerinin özlemi, acının dibine vurduğun anlar hazmetmeyi öğreneceksin. Hayat An'ları anlatır işte o zaman.
Sevgi ile kalın...