Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu 13. Başkan Kurulu toplantısı geçen hafta bugün Gaziantep’te yapıldı. Son zamanlarda başkanlar kurulu toplantılarına katılmıyordum. Genel Başkan Nuri Kalaylı “Bu toplantıda başkanlar seni görmek istiyor. Tek başına gelme” deyince, Ali Filizkan, Mehmed Hakkı Özbayır, Ertan Korkmaz, Gökhan Aytaç’la Gaziantep’e gittim. Suriye sınırındaki askeri hareketlerinin yapıldığı yerle Gaziantep arası 70 kilometre, hava alanından 40 kilometre uzaklıkta ne olup bittiğini de yerinde görmek istedim. Son yılların en kalabalık başkan kurulu toplantısına tanık oldum. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti, Büyükşehir belediyesi ile organizeyi yapmış. 45 yıllık mesleğimde gazetecilik dalının sorunları bitmez. Bu toplantıda yerel gazetelerin ekonomik dar boğazda olması nedeni ile öncelik bu konuydu. Basın ilan gelirlerinin son iki yıldır dibe vurması Anadolu’daki yerel medyayı büyük ekonomi dar boğazına soktuğu her konuşması tarafından dile getirildi. Bu konuda bir kurul oluşturularak durumun başkent nezdinde basından sorumlu bakana iletilmesi görüşünde birleşildi. Bir sonuç alınır mı bilmiyorum. Büyükşehir Belediyesi kente gelen basın temsilcilerine Gaziantep’te neler yapıldığını çalışmalar hakkında da bilgilendirme toplantılarına da katıldık. Manisa olarak Ali Filizkan, turizm derneğinin şifalı mesir macununu konuklara dağıttı. Gaziantep’te basının sorunlarının yanı sıra her meslektaş Suriye sınırındaki hareketlilikten kentin nasıl etkilendiğini de öğrenmeye çalıştılar. Bu konuda Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Arif Kurt bizlere son durumu da özetledi. Gaziantep’te 500 binin üzerinde Suriyeli bulunuyor. Suriyeli vatandaşlarının büyük bir bölümü burada ticaret yapıyor. Yeni 1700 firma kurulmuş. Kendi yaşamlarına uygun ekmek fabrikalarını faaliyete geçirmişler. 80’e yakın Suriyeli basın mensubu da Gaziantep’te gazete ve televizyon kurmuşlar. Sıkıntılar yok mu, var. Ancak daha önceden bu bölgelerde yaşayanların Suriyelilerle ticaret yapmış olmaları beraberliklerinde büyük sorun yaşanmadığını bizlere anlattılar. Gaziantep’e daha önceleri de gitmiştim. Kent büyük hızla geliştiğini bu kez de gördüm. Tarih kokan bir kent. Gezmek bitmiyor. Gaziantep’in baklavası da fıstığı da ateş pahası olmuş. Çarşı ve pazarını gezdik, hareketlilik vardı. Her hafta turlarla Gaziantep’i gezmeye gelenlerin sayısı yüksek. Suriye sınırındaki hareketlilik Gaziantep’in yaşamına biz oradayken etkilemediğini de söylediler. Hayat devam ediyor.