Yerli yabancı futbolcu tartışması ile gündemimizi aylardır oyalıyoruz. Galatasaray’ın 11 yabancı futbolcu ile sahaya çıkması sonrası bu tartışma daha da alevlendi. Ama konuya yine yüzeysel yaklaşıyoruz. Bence önemli olan yabancı yerli futbolcusundan ziyade yurt dışına ne kadar oyuncu sattığımız ve ne kadar oyuncu yetiştirdiğimiz. Açıkçası son yıllarda az buz futbolcu satmadık. Son olarak Ozan Kabak’ın Almanya’ya transferi ülke olarak bizi mutlu etti. Ama realiteye bakarsak oyuncu yetiştirme konusunda çok gerideyiz. Bence böyle bir kültürümüz yok. Hafta içi Avrupa kupaları maçları vardı. Herkes Real Madrid karşısında müthiş bir futbol sergileyen Ajax’a hayran olmuştur herhalde. Ben o gencecik takımın mücadelesini hayranlıkla izledim. 2-1 yenildiler ama oynadıkları futbol ile tüm dünyaya güzel örnek oldular. Hollanda ekibi güçlü bir geleneğe sahip. Son yıllarda sonuç olarak Avrupa’da başarılı olamasalar da altyapısı ile örnek bir kulüp. İki sene önce Avrupa Ligi’nde final oynadılar ve Manchester’a kaybettiler. Yani seneler geçtikçe seviyeyi yukarıya çıkaracaklar gibi. Bu sene Şampiyonlar Ligi’nde son 16’a kalma başarısı gösterdiler.  Real Madrid ile kafa kafaya mücadele ettiler. Takımın yaş ortalaması 24,1. Ajax’ın kaptanı Matthijs de Ligt daha 19 yaşında. Gencecik bir takım. Orta saha oyuncusu Frenkie de Jong sezon sonu Barcelona’ya gidecek. Barcelona bu transfer için Hollanda ekibine 75 Milyon Avro bonservis ücreti ödedi. Ajax bu parayı bizim Türk kulüpleri gibi 27-30 yaş aralığında ki futbolculara saçmak yerine altyapısına harcayacağını açıkladı. Yani Hollanda ekibinin Real Madrid’e karşı oynadığı futbol tesadüf değil. Hollanda ekibi 22 yaş altı 6 oyuncusuyla çıktığı 11 ile Real Madrid’e dikleniyor. Biz ise takımlarımızda ise altyapı oyuncusu gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Açıkçası Ajax’a bakınca oyuncu yetiştirme bakımından bizim kulüplerimizin solda sıfır olduğunu anladım. Bu yüzden bırakalım bu yerli yabancı oyuncu kavgasını biz futbolcu yetiştirmeye bakalım.

MHK’DE KAN DEĞİŞİMİ

Bu sezon VAR sistemi gelmesine rağmen maçlarda hakem hataları azalmadı maalesef. Üst üste gelen hakem hataları sonucu MHK başkanı Yusuf Namoğlu istifa etmek zorunda kaldı. Bana göre MHK bu işte en son suçlanacak kurum. Çünkü TFF’nin mevcut düzeni içerisinde doğru işler yapmak mümkün değil. Görünen o ki TFF Başkanı Yıldırım Demirören’de istifa edecek gibi. Hadi inşallah diyelim. MHK’ye gelecek olursak… Sabri Çelik yeni MHK başkanı oldu. Kendisini iyi tanırım. Sabri abi ile Manisaspor Süper Lig’de mücadele ederken maçlarda denk gelirdik. Maçtan sonra Necmi Temizel, babam ve Sabri Çelik ile Anemon otelde toplanırdık. Türk hakemliği hakkında güzel sohbetlerimiz olurdu.  Sabri Çelik’e yeni görevinde başarılar dilerim. İşi çok zor. Ligde kaos ortamı var. Hakem camiasına güven çok azaldı. Ama ben Sabri Çelik ve ekibinin bu görevinin üstesinden geleceğine inanıyorum.