Oturduğu yerden ahkam kesiyor diyenler olacaktır belki ama bana göre futbolumuzun son dönemlerde çıkardığı en büyük değer yok oluyor. Hem de çok sevdiği çevresi ve egosu yüzünden. Konu Arda Turan. Olay malum. Elle tutulur hiçbir yanı yok. Anlatılanlara göre evli bir kadına sarkıntılık durumu var. Daha sonra hastanede ateşlenen silahlar. Özellikle bu konuyu hiç anlamıyorum… Hastaneye silah nasıl girebiliyor? Bu kardar mı olduk biz Muz Cumhuriyeti? Neredeyse tırnak çakısı sokulmayan X RAY Cihazları hastane kapılarında mevcut iken. İstanbul’da özel bir hastane silah ile girebilmiş Arda Turan. Demek ki geçiş üstünlüğünü kullanmış. Vay benim memleketime. Konu yargıya taşındı fazla konuşmamak lazım. Benim değinmek istediğim konu yılarca İspanya’da gurumuz olan göğsümüzü kabartan bir futbolcunun bu noktaya nasıl geldiği? 2005-2006 sezonu. İkinci yarının ilk maçı. Vestel Manisaspor’un teknik direktörü Ersun Yanal. Ocak ayının 21’i, günlerden Cumartesi. Biz Vestel Manisaspor’un kamp yaptığı otelin lobisindeyiz. Dönemin idari menajeri Mustafa Turgat yanımıza geldi. Ali Filizkan abim kadro nasıl diye sordu? O dönemde Manisaspor devre arası transferini yoğun geçirmişti. Holosko ve Zelenka transferleri yapılmıştı. Herkes merak içinde onları sorarken Mustafa Turgat iki sürpriz isim var dedi. Biri Çanakkale’den gelen Selçuk İnan diğeri de Galatasaray’dan kiralanan Arda Turan dedi. Bu isimler bize çokta fazla bir şey ifade etmemişti. Ankara 19 Mayıs Stadyumunda yerimizi aldık. Maç başladı. Dönemin Manisaspor’u 3-5-2 dizilişi ile oynuyordu. Arda Turan 3-5-2’nin sağ kanadında öyle bir resital sundu ki ağzımız açık kalmıştı. Yeni transfer Zelenka ile birlikte Ankaragücü takımı hallaç pamuğu gibi salladılar. Dönüş uçağında herkes ‘Kim bu Arda?’ diye konuşmaya başlamıştı. Utangaç genç bir oyuncuydu. O sezon gösterdiği performans ile Galatasaray’a geri döndü ve Barcelona’ya uzanan başarılı yılları başlamış oldu. Ama bu değere ne olduysa İstanbul’da oldu. Galatasaray’da oynadığı son dönemde de artık magazin figürü olmaya başlamıştı. Attığı goller ile değil kapattığı sinema salonları ile medyada yer almaya başladı. Bu dönemde çok iyi bir hamle ile İspanya’ya transfer oldu ama yine de kopamadı İstanbul’un magazinsel hayatından. Sosyal medya hesabından attığı DM’ler ile gündem olan Arda son 3 yıldır futbolundan daha çok saha dışı olayları ile konuşulmaya başlandı. Önce çok övündüğü Barcelona sırt çevirdi ona, sonra Milli takım kapılarını kendi yaptığı rezillikler ile kapattı. Bana göre Başakşehir macerası da bu son yaşanan olaylar ile kapanmak üzere. Böylesine bir yetenek Acun abisi ve yandaşları sayesinde kaybolmaya yüz tutuyor.  İşin tuhaf kısmı çok sevdiği Emre abisi de saha dışı olayları ile gündeme gelse de saha içinde oynadığı futbol ile taraflı tarafsız herkese parmak ısıttırıyor. Ama Arda artık saha içinde hiç bir varlık göstermeyecek konuma geldi. Bana göre geçen sene Başakşehir’i şampiyonluk yarışından etti. Kısacası büyük bir yetenek kaybolup gidiyor. Ama bunda ne medyanın ne teknik direktörlerin suçu var. Tek suçlu her vukuatında Arda’ya ‘Sen adamın dibisin’ diyen yakala çevresi. Bence eserleri ile gurur duysunlar ‘Adamın Dibi’ olan Arda kendini ve ailesini ne duruma düşürdü? Biraz geri çekilsinler ve yarattıkları tabloya baksınlar…