Dünya kaynıyor. ABD Başkanı Trump Ortadoğu’nun içine bomba koyar gibi. Telaviv’deki ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşınması kararı İslam alemini ayağa kaldırdı. İlk büyük tepkiyi Türkiye gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam ülkelerine mektup yazarak 13 Aralık’ta İstanbul’da acil zirve çağrısında bulundu. Hamas bugünü ‘Öfke cuması’ ilan etti. Ortalıktoz duman. Hani derler ya bir bu eksikti. Onun gibi birşey yaptı ABD Başkanı Trump. Bir süredir sakin geçen Kudüs’ü kaynayan kazan haline getirdi. Bu dünyanın yalan dünya olduğunu, huzur ve barışın süreklilik kazanmasını kimse istemiyor. Amerikalı silah tüccarlarının ABD Başkanı Trump kararında etkili olduğu görüşündeyim. Bu karar Türkiye’nin de başına bela getirir. Sanki Türkiye’nin başında gereği kadar dert yokmuş gibi. İslam aleminin Kudüs için göstereceği tepki bizim göstereceğimiz tepki kadar olacağını düşünmüyorum.ABD güdümündeki Suudi Arabistan ve Mısır’ın dostlar alışverişte görsün anlamında hareket edeceği aşikar. Sınırlarımızda yaşadığımız sıkıntılar, Fetö davaları, Zarrab olayı Türkiye’nin gündemini fazlasıyla meşgul ediyor. CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2013’teki Zarrab ile ilgili MİT raporunu açıklaması ilginç. Ana muhalefet partisinin hedefi belli. 2019. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan seçtirmemek. Başkanlık seçimine 15 ay gibi bir zaman var. Şimdiden belgeler, iddialar havada uçuşuyor. 2018 yılı ülkemiz için siyasi ve ekonomi açısından zor bir yıl olacak. Ankara’nın siyasi kalbini iyi okuyan Hürriyet Gazetesi’nin köşe yazarı Abdülkadir Selvi’nin dünkü yazasını okumanız gerektiği düşüncesi ile köşeme aktarıyorum. Zarrab olayındaki gelişmeleri öğrenmek ve anlamak için. 

  

KILIÇDAROĞLU’NUN MİT RAPORU GERÇEK MI? 

  

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dikkatli takip ettiğim bir siyasetçi. 

Ne zaman “Genel başkanımız salı günü çok önemli açıklamalarda bulunacak”dese, bende bir kalp çarpıntısı başlıyor. Salı günü oldu mu, defterimi alıp, kalemi kapıp CHP grubuna koşuyorum. 

Kemal Bey, kürsüden maydanoz demeti sallar gibi banka dekontlarını salladığı sırada da oradaydım. 

CHP Grup Başkanvekili, “Salı günü büyük bomba patlayacak” deyince, Özgür Özelbu gidişle beni bir gün kalpten götürecek diye düşündüm. Söz konusu büyük bomba olunca bu kez yerinde izlemeyi yüreğim kaldırmaz deyip, ekrandan takip etmeyi tercih ettim. 

Kemal Bey, bu kez MİT raporunu gündeme taşıdı. “Rıza Sarraf’ı da izleyen bu devletin saygın kurumları var. 18 Nisan 2013 tarihinde dönemin başbakanı Erdoğan’ın önüne bilgi notu bırakılır, konusu Rıza Sarraf’tır. MİT, 3 sayfalık bilgi notu bırakılır” dedi. 

MİT’in, 17-25 Aralık’tan 9 ay önce Erdoğan’ı, Reza Zarrab ile Zafer Çağlayan ve Muammer Güler arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması halinde hükümet aleyhine kullanılabileceği konusunda uyardığını iddia etti. 

Bomba büyük olunca peşine düştüm. İlginç bir trafik çıktı karşıma. Hani Kemal Bey, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanına doktorunu da al öyle izle diye sesleniyordu ya, ben o kadar insafsız değilim. Size sadece koltuğunuza kurulun, bir de kahve söyleyin, bir bulmaca çözer gibi beni takip edin diyorum. 

Kemal Bey’in gündeme getirdiği MİT iddiası, yeni bir haber değil, tam aksine bayat bir yemekmiş. 

Gazetecilik deyimiyle kokmuş balık. 

FETÖ’CÜ GAZETECİ YAZMIŞ 

Haber, 5 Ocak 2014 tarihinde T24 haber sitesinde, “MİT 8 ay önce yazmış; bakanların Zarrab’la ilişkisi ortaya çıkarsa!...” başlığıyla yayınlanmış. 17-25 Aralık’tan 10 gün sonra. Hem de Arzu Yıldızimzasıyla. 

Arzu Yıldız kim? Telefonunda ByLock çıkan, FETÖ’nün firari gazetecilerinden. Şu sıralarda ABD’deki Zarrab davasını yayınlamakla meşgul. Adem Yavuz ArslanTuncay Opçin ve Fuat Avni ya da Said Sefa gibi. Kemal Bey hatırlamaz ama Ergenekon mağdurlarının Taraf gazetesindeki operasyonel haberlerinden tanıdığı bir gazeteci. Yani demem o ki, Kemal Bey’in “büyük bomba”sının kaynağı FETÖ’cü firari bir gazetecinin haberi. 

MİT’İN MAHKEMEYE CEVABI 

Aslında Kemal Bey’in de çok iyi hatırlaması gerekiyor. Bir ipucu vereyim; Kılıçdaroğlu ile Zarrab arasındaki İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen “tazminat davası”na MİT 3 sayfalık resmi bir yazı gönderiyor. MİT’in yazı göndermesinin nedeni, tam da bugün bizim tartıştığımız büyük bombayla ilgili. Kılıçdaroğlu’nun avukatları MİT’in 18 Nisan 2013 tarihinde Başbakanlığa gönderdiği yazıyı delil olarak sununca, mahkeme yazının MİT’e ait olup olmadığını tespit etmek üzere MİT’e bir yazı yazıyor. MİT’ten gelen 3 sayfalık cevap 10 Aralık 2015 tarihindeki duruşmada mahkeme başkanı tarafından açıklanıyor. MİT tarafından mahkemeye gönderilen cevabi yazıda, “18 Nisan 2013 tarihli Reza Zarrab’ın suç işlediğine dair tespitler içeren teşkilatımız tarafından hazırlanarak Başbakanlık makamına sunulan rapor bulunmamaktadır” deniliyor. 2 yıl önce yaşanan bu durumu en iyi Kemal Bey’in bilmesi lazım. Peki bile bile niye kullandı? Orasını bilmem. Ama Kemal Bey’e bir tüyo vereyim. MİT tarafından Başbakanlığa gönderildiği iddia edilen yazı, MİT’ten ihraç edilen FETÖ’cüler tarafından hazırlanmış. Biliyorsunuz, MİT’ten 250 FETÖ’cü ihraç edilmişti. Bu yazıyı hazırlayanlar da ihraç edilenler arasında. Yani MİT’teki FETÖ’cü hazırlamış, FETÖ’cü gazeteci yayınlamış, Kemal Bey de bunun üstüne atlamış. 

Büyük bomba doğrusu...